Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

“SENİN YAŞLARINDA BEN DE ÖYLEYDİM”

  Nedense benim çok kitap okuduğumu duyan ya da bilen herkes ya kendisinin de benim yaşlarımdayken -lise çağında- çok okuduğunu söylüyor ya da benim yaşıtım olan oğulları ve kızları da çok okuyor… Milletçe bu kadar okuyorsak bunun toplumdaki yansımasını neden göremiyoruz?   Konuştuğum her insan istisnasız, benim çok kitap okuduğumu duyunca aynı tepkiyi veriyor: “Ben de senin yaşlarında çok okurdum.” Tabii bu tepkinin birkaç farklı varyasyonu var. Eğer “benim yaşlarımda” bir kızları veya oğulları varsa kesin çok okuyan kişi o olur. Elbette, aralarında çok okuyan kişiler olabilir -ki çok okuyan bir insan kendini her zaman hareketleri, konuşmaları, davranışları ve sözcük seçimleriyle belli eder- ama “her” konuştuğum insanın çok okuduğuna inanmam biraz güç. Ayrıca, gerçekten çok okuyan bir birey hiçbir zaman okuduğu kitap sayışıla yetinmeyeceği ve tatmin olmayacağı için “çok okuyorum” yorumunu kolay kolay yapmaz. Hep bir eksiklik hisseder, “Keşke listemdeki şu ve bu kitaplar...

ON BİRİNCİ SINIF SÜRECİ

    Aşırı yoğun ve yorucu geçen bir senenin daha sonuna gelmiş olduk… Yıl boyunca ders süreleri çok uzun gelmesine rağmen genel olarak bu yılın göz açıp kapamadan bittiğini söyleyebilirim. Okulların kapanmasına üç hafta kaldığından klasik öğretmen sözleri başladı: “Artık on ikinci sınıf sayılırsınız.” Geçen yıllarda bu sözü biraz daha olgun davranmamız için söylerlerdi ancak bu sene durum değişti. Asıl altını çizdikleri durum “geleceğimizi belirleyecek olan üniversite sınavına bir yılımızın kaldığı”. Bu seneyi bitirdiğime göre hem sene boyunca yaptıklarımdan hem de yapmayı planlayıp yapamadıklarımdan bahsetmek isterim. On birinci sınıfın başında bilinçli ve olgun bir şekilde ders çalışma programınızı aşağı yukarı kafanızda belirlemelisiniz. Elbette gün gün, saat saat veya hafta hafta bunu planlayamazsınız ancak seçeceğiniz bölüme göre veya okuduğunuz programa göre aklınızda bir yapılacaklar listesinin olması şart. Örneğin “Bu sene on birinci sınıf konularına hâkim olacağ...

GEÇMİŞ SINAVLARI UNUTUN

    Hem kendimde hem de çoğu arkadaşımda gördüğüm ortak bir sorun var: Geçmişte girdiğimiz sınavlara hepimiz kafamızı takıyoruz. Özellikle de başarısız olduğumuz sınavlar varsa bu bizleri daha da demotive ediyor. Sınav kaygımızı, “kronik stres” sorunumuzu, özgüvenimizin azalmasını ve kendimizi yetersiz görmemizi tetikliyor. (Parantez içinde belirtmeliyim ki üniversite sınavı denen saçma kavram hem gençliğimizi yiyip bitiriyor hem de hazırlanma süreci boyunca bunun gibi nedenlerden dolayı özgüvenimizin sıfırlanmasına neden oluyor. Maalesef sistem bu ve dişimizi sıkıp istediğimizi elde edene kadar çabalamaya devam etmek zorundayız.) Sanırım unuttuğumuz ya da farkına varamadığımız bir nokta var. Büyüdükçe ders çalışma tekniklerini daha iyi oturtup kendimiz için en verimli planları daha kolay yapmayı öğreniyoruz. Bu da bizim başarımızı doğal olarak artırıyor. Düzenli, verimli ve motive bir biçimde çalıştığımız sürece sınavlarda başarılı olmamamız için hiçbir neden yok. Yeter ki ...

ŞEHİR DIŞINDA ÖĞRENCİLİK

Üniversite öğrencisi olmak her nerede olursanız olun, hangi üniversitenin hangi fakültesini kazanmış olursanız hep heyecan vericidir. Yeni bir başlangıç, yeni umutlar, yeni arkadaşlıklar ve yeni heyecanlar yaşayacağımız bir ortam. Ayrıca, tahminlerime göre lise son sınıfa göre çok daha az ders çalışacağımız bir ortam olacak. Gerçi çoğunlukla üniversite sınavı sürecinden daha fazla çalışmamız gerektiği söyleniyor ama ben buna inanmıyorum. İstediğimiz bir bölümde okuduğumuz sürece o bölümün derslerine çalışmak bize eziyet gibi gelmeyecektir. Şahsen ben şu an fizik dersine çalışırken büyük bir eziyet çekiyorum. Böyle bir eziyet olmayacağına göre çalışmak çok daha kolay ve eğlenceli olacaktır. Bu eğlenceli ortamı etkileyecek en önemli husus ise şehir dışında mı yoksa ailemizin yanında mı okuyacağımız konusu olsa gerek. “Ergenlik” çağında olduğumuz için ailemizle iyi geçinemediğim anlar oluyor. Özellikle de üniversite sınavının stresi yaklaştıkça yaşadığımız kaygıyı ve gerginliği büyükl...