Üniversite öğrencisi olmak her nerede
olursanız olun, hangi üniversitenin hangi fakültesini kazanmış olursanız hep
heyecan vericidir. Yeni bir başlangıç, yeni umutlar, yeni arkadaşlıklar ve yeni
heyecanlar yaşayacağımız bir ortam. Ayrıca, tahminlerime göre lise son sınıfa
göre çok daha az ders çalışacağımız bir ortam olacak. Gerçi çoğunlukla
üniversite sınavı sürecinden daha fazla çalışmamız gerektiği söyleniyor ama ben
buna inanmıyorum. İstediğimiz bir bölümde okuduğumuz sürece o bölümün
derslerine çalışmak bize eziyet gibi gelmeyecektir. Şahsen ben şu an fizik
dersine çalışırken büyük bir eziyet çekiyorum. Böyle bir eziyet olmayacağına
göre çalışmak çok daha kolay ve eğlenceli olacaktır.
Bu eğlenceli ortamı etkileyecek en önemli
husus ise şehir dışında mı yoksa ailemizin yanında mı okuyacağımız konusu olsa
gerek. “Ergenlik” çağında olduğumuz için ailemizle iyi geçinemediğim anlar
oluyor. Özellikle de üniversite sınavının stresi yaklaştıkça yaşadığımız
kaygıyı ve gerginliği büyüklerimizden çıkartıyoruz. Bu çatışmaların büyük bir
çoğunluğunun biz gençlerden kaynaklandığını hiçbir zaman inkâr etmeyeceğim ama
büyüklerin de bizleri anlaması gerekiyor. Üzerimizde bu kadar büyük bir baskı
varken kendimizi boşlukta hissettiğimiz anlar oluyor. Bu duygunun yanı sıra bir
de ailemizle tartışma yaşamışsak en büyük dileğimiz şehir dışında, onlardan
uzakta bir üniversite hayatı yaşamak oluyor.
Öncelikle, şehir dışında okuma kararını bu
“ergen tavırlardan” dolayı vermememiz gerektiğini düşünüyorum. Şehir dışında
okuma fikri için bulunduğunuz şehirde istediğiniz kalitede eğitim veren bir
üniversitenin olmaması olabilir. Ya da okumak istediğiniz şehirdeki
üniversitenin, sizin kariyer hayatınıza büyük bir etkisi olacağı inancında
iseniz şehir dışına gidebilirsiniz. Ancak sadece “özgür takılabilme” fikrinden
dolayı bu seçimin yapılması sakıncalı olabilir.
Ayrıca, şehir dışında okumak için sizin
tek başınıza gitmenize gerek yok. Eğer ailenizin iş ve ekonomik imkânları
uygunsa sizlerle birlikte birkaç yıllığına o şehirde yaşamaya gidebilirsiniz.
Böylece hem ailenizin günlük hayatta size sağlayacağı imkânlardan kolaylıkla
yararlanabilirsiniz. Eve geldiğinizde ev işleri ile yapmanıza gerek kalmayacak,
gün içerisinde olumsuz bir durumla karşılaşmışsanız kendinizi yalnız
hissetmeyecek ve güven içerisinde olduğunuzdan daha huzurlu bir öğrencilik
hayatı yaşayabileceksiniz.
Şu ana kadar, üniversitede ailesinden
uzakta okuyan pek çok kişiyle konuştum. Çoğunlukla benden iki-üç, bilemediniz
beş yaş büyük kişilerdi. İlginç bir şekilde hepsinin ortak kanaati şu yöndeydi:
En başta “özgür” yaşama fikri çok cazipken bir süre sonra evin sıcaklığının
burunlarında tüttüğünü söylediler. Üst üste hep bu görüşü duyduğumdan beri ben
de şehir dışında “tek başıma” okuma fikrinden epey soğumuş oldum. Hem kendimizi
o kadar zorlamanın bize hiçbir faydası olmayacak. Eninde sonunda ailemizin
yanından taşınmak zorundayız. Atalarımızın da dediği gibi “bizim turşumuzu
kurmayacaklar” ama son “rahatlık” dönemimizi üniversitede yaşayabiliriz. Bu
sayede akademik kariyerimize ve gezip tozmamıza daha fazla zaman ayırıp hem
daha sosyal hem de daha başarılı bireyler olabiliriz.
Tabii şehir dışında okumayı çok da
kötülememek gerek. Sonuçta hayatı tanımak için iyi bir fırsat olabilir. Her şey
ile kendimiz ilgilenirsek işe başladığımız zaman sudan çıkmış balığa dönmeyiz
ve kendimizi her konuda çok güçlü hissedebiliriz. Ayrıca, tam filmlerde olduğu
gibi bir üniversite hayatı yaşayabiliriz.
Yepyeni arkadaşlıklar kurarak farklı
şehirlerden geniş bir çevre edinebiliriz. Emin olun ki geniş bir çevreye sahip
olmak iş hayatında sizi yukarıya taşıyacak en önemli unsur. Dünya çapında ne
kadar çok tanıdığınız olursa o kadar iyi. Benim şimdiki yaşıma kadar edindiğim
deneyim sonucunda şunu farkına vardım: Akademik başarı önemli ama sosyal başarı
daha önemli. Hayattaki konumunuzu belirleyen kilit nokta sizin sosyal yönünüz
ve ne kadar geniş bir çevre edindiğiniz ile ilgili. Bu nedenle şehir dışında
okuyanlara en büyük tavsiyem olabildiğince çok insanla tanışmaya çalışın.
Elbette sokakta gördüğünüz herkesle veya size kötü bir ilk izlenim bırakan
kişilerle gidip muhabbet etmeyin. Ancak kariyerinizde size bir şekilde yardım
edebilecek birisi olduğunu düşünüyorsanız ve size herhangi bir zarar vereceğini
düşünmüyorsanız “çevre genişletme projenize” onu dâhil edebilirsiniz.
Sonuç olarak şehir dışında okuyup okumama
kararı oldukça zor ve kritik bir konu. Hem artıları hem de eksileri var.
Ayrıca, şehir dışında okumak için ailenizden kopmanıza gerek de olmayabilir.
Tüm bu farklı seçenekleri tartarak en doğru kararı vermek sizlerin elinde.
Yorumlar
Yorum Gönder