Ana içeriğe atla

FELSEFEDE TEMELLENDİRME

 

 


ÖN SÖZ

Hayatımızın her parçasında düşünmek, yaratıcı olmak ve etrafımızdaki bilgileri sorgulamak çok önemlidir. Kitaplar okumayı ve okuduğum kitapları yorumlamayı çok seviyorum. Her geçen sene, hatta her geçen gün, eleştirel düşünme konusunda bir miktar daha geliştiğime inanıyorum.

“Eleştirel düşünmenin” önemi hayatımızı ciddi anlamda etkilediğinden, felsefe derslerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bence, felsefe dersleri küçük yaş gruplarına da, adı “felsefe” olmasa bile, “yaratıcı düşünme eğitimi” şeklinde verilmeli.

Pandemi başlamadan önce, okulun münazara topluluğuna katılmıştım. Münazara topluluğunda, argümanları nasıl sunduğumuzun büyük bir önemi olduğunu öğrenmiştim. Yaptığımız temellendirmeye göre aynı konuyu iki zıt şekilde sunabilir ve karşımızdaki insanları hangi tarafı seçersek seçelim, bu temellendirmeye göre ikna edebiliriz.

Son günlerde en büyük hayalim avukat olmak… Yani “temellendirme” mantığını, savunmayı nasıl yapmam gerektiğini şimdiden öğrenmek istiyorum. Eleştirel düşünme ve temellendirme konularına ilgim olduğundan felsefe derslerini de çok seviyorum.

Suzan R. HOFSTEDE, 2021

 

ÖZET

Temellendirme; bir düşüncenin, yargının ya da önermenin doğruluğunu göstermek ve bu doğruluğun gerekçelerini ve dayanaklarını sergilemek için başvurulan yoldur.

Felsefe yaptığımız anda deney ve gözlem olmadığından bilimde olduğu şekilde herhangi bir önermeyi ya da hipotezi doğrulayamayız. Bu nedenle “temellendirme” yöntemine başvururuz. Temellendirmemizi yaparken savunduğumuz düşünce ya da yargıyı doğrulayan gerekçelerle örneklendirmemiz ya da anlatmamız gerekir.

Belli kanıtlar ve dayanaklar neticesinde öncüllerden sonuç çıkarma işlemi, argümantasyondur. Sonuç önermesine ulaşmamızı sağlayan önermelere ise öncül denilmektedir. Argüman ise bu süreç içerisinde ortaya atılan yargılardır.

Temellendirme yapmadan önce bir soruya ya da düşünceye ihtiyacımız vardır. Bu düşünce ve fikirleri de akıl yürüterek yapabiliriz. Toplamda üç adet akıl yürütme yöntemi vardır: tümdengelim, tümevarım ve analoji.

GİRİŞ: FELSEFE NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR

Hayatımızın her evresinde sürekli bir şeyler düşünüyoruz ya da hayaller kuruyoruz. Bu düşünme eyleminin önemini felsefe derslerinin içeriğini öğrenmeye başlayınca fark ettim. Bu nedenle kısaca felsefenin ne olduğundan ve neden önemli olduğundan bahsetmek istiyorum.

Felsefe; varlık, adalet, gerçeklik, doğruluk, akıl, bilgi gibi konuları düşünerek inceleyen bir sanat türüdür. Sanat kelimesini, “düşünme” eylemi gerçekten bir yetenek ve sabır gerektirdiği için kullanıyorum. Tıpkı bir müzik aleti çalarken ya da resim çizerken ortaya çıkardığımız eserler gibi düşündüğümüz zaman ortaya çıkan “düşüncelerimiz” bizim sanat eserimiz olmaktadır. Düşüncelerimiz; kişiye özgü, ilginç ve sorgulanması gereken yeni bir bilgilerdir. Bence “felsefe” denilen kavram “bilgelik sevgisinden” çok daha fazla şeyi kapsamaktadır.

Felsefenin önemine gelecek olursak, bana göre en önemli özelliği insanları düşündürerek onlara hayatı sorgulatması ve yeni bilgiler öğretmesidir. Düşündüğümüz zaman sadece yeni bilgiler öğrenmekle kalmayıp, hayata hem eleştirel hem de çok yönlü bakmamızı sağlar. Bu sayede birçok konu hakkında farkındalık ve duyarlılık kazanmış oluruz.

Bu projeyi seçme sebebim; bir şeyleri düşünürken karşıdaki insanları, hatta sadece başka insanları değil, bizzat kendimi nasıl ikna edebileceğimi öğrenmek için. İkna etme yeteneğimi geliştirmek için öncellikle temellendirmenin ne olduğunu, nasıl bir öneme sahip olduğunu, nasıl temellendirme yapmam gerektiğini inceleyeceğim. Bunların yanı sıra temellendirme örnekleri inceleyip, argümantasyon ve hatalı akıl yürütme kavramlarını araştıracağım. Ön sözümde de belirttiğim gibi en büyük hayalim avukat olmak. Bu nedenle bu proje benim için çok önemli bir yere sahip.

Gerekli araştırmaları yaptıktan sonra, öncelikle “temellendirme” kavramını ve önemini, temellendirmenin nasıl yapıldığını, “argüman” ve “temellendirme” kavramları arasındaki farkı ve temellendirme örneklerini inceledim. Ayrıca, “argümantasyon” kavramını, akıl yürütme yollarını ve hatalı akıl yürütme kavramlarını araştırdım.

TEMELLENDİRME

“TEMELLENDİRME” KAVRAMI VE ÖNEMİ

Hayatımız boyunca pek çok kez başkalarını ikna etmemiz ve kendi fikirlerimizin, düşüncelerimizin doğruluğunu kabul ettirmeye çalışırız. Peki, sunduğumuz argümanları ya da herhangi bir görüşü, karşımızdaki kişilere nasıl ikna edici bir şekilde anlatabiliriz? İşte bu sorunun bir başka şekli de “temellendirme” kavramının ne olduğu ile ilgilidir. Bu nedenle öncelikle “temellendirme” denilen bu ilginç kavramın anlamını inceleyelim.

Temellendirme denilen şey; bir düşüncenin, yargının ya da önermenin doğruluğunu göstermek ve bu doğruluğun gerekçelerini ve dayanaklarını sergilemek için başvurulan yoldur.

Felsefe yaptığımız anda deney ve gözlem olmadığından bilimde olduğu şekilde herhangi bir önermeyi ya da hipotezi doğrulayamayız. Bu nedenle “temellendirme” yöntemine başvururuz. Temellendirmemizi yaparken savunduğumuz düşünce ya da yargıyı doğrulayan gerekçelerle örneklendirmemiz ya da anlatmamız gerekir.

Örneğin “bilgileri” araştırıp temellendirirken sorguladığımız kavramı ya da soruyu derinlemesine araştırıp karşımızdakini ya da kendimizi aydınlatabiliriz. Bulduğumuz sonucu da analiz ederek ve betimleyerek iyi bir temellendirme yapabiliriz. Bu örnek aslında “bilgi kuramının” temellendirme mantığıdır.

TEMELLENDİRME NASIL YAPILIR

Temellendirme yaparken aslında bana kalırsa, düşündüğümüz şeyi önce kendimize açıklayıp kendimizi ikna etmeliyiz. Eğer savunduğumuz fikre kendimiz inanırsak çok daha başarılı oluruz.

            Diyelim ki kendimizi ikna ettik ve sıra başkalarını da ikna etmeye ve kendi görüşümüzü kabul ettirmeye geldi. O zaman da kendimizi ikna ederken kullandığımız yöntemleri izlemeliyiz.

Felsefenin en önemli özelliklerinden biri aklı ve mantığa dayanmasıdır. Savunduğumuz düşünceyi mantıklı bir şekilde açıklarsak, belli kaynaklara dayandırırsak insanlar bize daha kolay inanacaktır.      

Elbette aklınıza bir soru takılacaktır: Deney ve gözleme dayandırılamayan bir düşünceyi nasıl akıl ve mantık çerçeveleri içerisinde açıklayacağız? Cevabı çok basit! Akılsal çıkarımlara başvurarak mantıklı bir açıklama yapılabilir. Bu çıkarımları yaparken de öncelikle akıl yürütme yolları olan tümdengelim, tümevarım ve analojiye danışmalısınız. Daha sonradan, elinizdeki iyi öncüllerle ve güçlü argümanlarla, “argümantasyon” sürecini başarılı bir şekilde tamamlayabilirsiniz. 

Felsefenin bir diğer önemli özelliği de tutarlı olup kendi içerisinde çelişmemesidir. Kullanılan kavramlar açık ve net bir şekilde, aşama aşama açıklandığında ve tutarlı olduğunda iyi bir temellendirme yapılabilir.

Görüşler gerekçelendirildiğinde ve mantıklı bir bütün içerisinde değerlendirildiğinde düşüncelerimize insanları ikna etmemiz daha kolay olacaktır. Fikirlerimizi kanıtlayan kriterler olduğu takdirde, ortaya attığımız sonuç bir “doğruluğa” sahip olur.

Farklı alanlarda “temellendirme yöntemleri” farklıdır. Bilimde kullanılan temellendirme sanatta kullanılamazken, sanatta kullanılan değerlendirme ise felsefe ve edebiyat alanında kullanılamaz.

Bilimsel bir düşünceyi temellendirirken birçok bilimsel kaynak kullanılmaktadır. O güne kadar yapılan bütün araştırmalar incelendikten sonra ortaya bir “hipotez” atılır. Felsefeni aksine, deney ve gözleme başvurulur. Ortaya çıkan sonuç ile de genel bir değerlendirme yapılarak “yargıya” ulaşılır.

Felsefe gibi öznel bir dalda “bilimsel kanıtlara başvurma” pek de söz konusu değildir. Bu nedenle felsefede temellendirme yapmak “bilimsel bir temellendirmeye” göre daha zordur. Kullandığımız dil ile insanları daha iyi ikna edebilir ve düşüncelerimizi daha iyi savunabiliriz. Ayrıca felsefenin özelliklerine aykırı herhangi bir durum olmazsa, düşüncemizin kendi içerisinde çelişmesi gibi, çok başarılı bir temellendirme yapmış oluruz.

ARGÜMAN VE TEMELLENDRİME ARASINDAKİ FARK

Belli kanıtlar ve dayanaklar neticesinde öncüllerden sonuç çıkarma işlemi, argümantasyondur. Sonuç önermesine ulaşmamızı sağlayan önermelere ise öncül denilmektedir. Argüman ise bu süreç içerisinde ortaya atılan yargılardır.

Örneğin;

·         Öncül: Kitap okuyan ve ders çalışan öğrenciler yorumlama yeteneği kazanırlar.

·         Öncül: Yorum yeteneğine sahip olan öğrenciler, yaşamlarına daha geniş bir çerçeveden bakabilirler.

·         Sonuç: Öğrenciler ders çalışıp kitap okuduğu zaman yorumlama yeteneği kazanarak yaşamlarına geniş bir çerçeveden bakarlar.

            Argümanlar, önermelerin birleşmiş hâlidir. Geçerliliği olması için, sadece önermelerin kendi aralarında çelişmemesi yeterli değildir. Argümanda verilen bilgi doğru değilse buna “safsata” denir. Verilen bilgi doğru olduğu takdirde, argümanın geçerliliği olur. Bu önermelerin doğruluğu, kanıtlar ve dayanaklarla sağlanır. Bu dayanakların ve kanıtların söylenen önerme ile sentezlenmiş hâli de “temellendirmedir.” Sonuç olarak, temellendirme ve argüman aynı anlamlara gelen kavramlar olmasa bile çok yakın bir ilişkileri bulunmaktadır.

TEMELLENDİRME ÖRNEKLERİ

Temellendirme kavramını da temellendirmenin nasıl yapıldığını da öğrendiğimize göre asırlardır dünya çapında ünlü olan birkaç filozofun temellendirme örneklerine göz atalım…

Birinci örneğimiz Platon ile ilgili. Platon’un çok ünlü bir “İdealar Kuramı” vardır. Bu kuram epistemoloji yani bilgi kuramı mantığıyla ortaya çıkmıştır. Temeli, gerçek bilgilerin sadece “idealar” yani “zihnimizdeki düşünceler” dünyasında olabileceğine dayanmaktadır. Bununla ilgili bir mağara örneği bulunmaktadır: Güneş’i hiç görmemiş bir kişi, mağaranın içinde ve arkasını Güneş’e dönerek oturduğunda sadece kendi gölgesini görebilir, gölge ve ışık kavramlarının gerçeklik olduğunu düşünür. Ancak, yüzünü Güneş’e döndüğü zaman gerçekliğin kendisinin ve Güneş’in olduğunu anlar. Bu kuram kendi içinde oldukça mantıklı ve tutarlı olmasına karşın, genelleme yapılamadığından ve öznel olduğundan doğrulanamamış ve kanıtlanamamıştır. Yani “temellendirmesi” iyi değildir.

Bir diğer örnek ise Parmenides’in “varlık” ile ilgili çalışmalarıdır. Bu çalışmalarında varlığın doğasını anlamaya çalışmaktadır. Varlığın “var olma durumunu” düşünme ile temellendirir. Açıklarken de “var olmama durumunu” kullanır ve çok ikna edici ve tutarlı bir temellendirme yapmış olur.

Parmenides’in bir başka temellendirmesi ve düşüncesi de şu şekildedir: “Doğru bilginin olanaksız” olduğunu ifade eder. Etrafımızdaki her şeyin tek bir varlık olduğunu ve algıladığımız değişimlerin ise bizlerden kaynaklanan bir yanılsama ya da yanlış anlaşılma olduğunu söylemiştir. Bu nedenlerden dolayı da “doğru bilgiye” ulaşmanın imkânsız olduğunu belirtmiştir ve görüşlerini açıkladığından dolayı başarılı bir temellendirme yapmıştır.

Herakleitos da Parmenides’in görüşüne benzer bir fikir ortaya atmıştır. Evrendeki değişimin doğru ve gözlemlenebilir olduğunu söylemiştir. Değişim olan bir yerde “değişmez bir bilgi” olması imkânsız olduğundan “doğru bilgi” kavramının olanaksız olduğunu iddia etmiştir.

Bir başka temellendirme örneği ise Zenon’un. Herhangi bir X noktasından Y noktasına gitmenin imkânsız olduğunu söylemektedir ve bunu şu şekilde temellendirmiştir: Bir kişi öncelikle bu yolun yarısını, daha sonra kalan yolun yarısını, daha sonra kalanın kalanını yarısını gitmelidir. Ancak bu “yarım yolların” hiçbir zaman bitmeyeceğini ve “hareket etmenin” olanaksızlığını savunmuştur. Günümüzde bu düşüncenin yanlış olduğu ispatlanmıştır. Gidilen yolun sadece daha küçük parçalara bölünmesi cevabın “sonsuz” olduğu anlamına gelmediğinden temellendirme çürütülmüştür.     

            Son örneğimiz de Sokrates’ten. Her insanın bilgiye sahip olduğunu ancak onu bir şekilde diyaloglarla ortaya çıkarması gerektiğini savunmuştur. Filozofların insanlara yeni bilgiler öğretmediğini, sadece onları düşündürerek bildiklerini farkına varmasını sağladığını açıklamıştır. Sonuç olarak bilginin var olduğunu ve bilenebileceğini söylemiş ve bunları tutarlı ve detaylı bir şekilde açıklamıştır. Böylece başarılı bir temellendirme yapmıştır. 



ARGÜMANTASYON

            Argümantasyon, temellendirme yapabilmemiz için olmazsa olmaz bir kavramdır. Argümantasyon, savunduğumuz düşünceyi delillere dayandırarak ispatlamaya çalışmak anlamına gelmektedir. Bu tekniği kullanırken amaç; bir fikri, hipotezi ya da düşünceyi deliller kullanarak savunma yapma ve düşünceyi açıklamadır. Karşımızdaki insanları ikna etmeye çalıştığımız anda kullandığım argümanlar ve yaptığımız argümantasyon çok büyük bir öneme sahiptir.

Felsefi argümanlar, felsefenin mantığından kaynaklanan “sorgulayıcı” ve “refleksif”-yani sorgulanmış düşünceyi bir kez daha sorgulama- özellikleri bulunmaktadır. “Argümantasyon” kavramı da bu şüpheci tutumu gidermek için dayanaklara başvuran ve karşıdakini ikna etmeye çalışan bir yöntemdir.

            Akıl yürütme, argümantasyon (tartışma) ve argüman kavramları birbiriyle ilişki içinde olan ama farklı anlamları bulunan sözcüklerdir. Bu kavramlar haricinde başka kavramlar da bu konuyla ilişkilidir.

·         Akıl Yürütme: Bir sonraki bölümde daha detaylı bir açıklama bulunmakla birlikte, doğru olduğu kabul edilen önerme, yargı ve düşüncelerin sorgulama, analiz ve çıkarımlar doğrultusunda yeni yargı, önerme ve düşüncelere ulaşma sürecidir.

·         Görüş: Ortaya konulan, savunulan gerçek ya da teorik durumlar, varlıklar, olaylar, düşünceler hakkında düşünülüp geliştirilen anlayışa denir.

·         Argüman: Akıl yürütme ile ulaşılan yargıların daha kapsamlı ve karmaşık olmasıyla birlikte, bu konu hakkında yapılan önerme ve savunulan yargıların tutarlı bir şekilde birleştirilmesine denir. Öncüllerden bir sonuca ulaşılır. Argümanları oluşturan üç temel kavram vardır: veri, iddia ve gerekçe.

·         Önerme: Sadece doğru ya da yanlış içerikli yargılara, düşüncelere denir. Soru, emir, istek, dilek, dua cümleleri önerme olarak kabul edilemez. İki tip önerme çeşidi vardır: öncül önerme ve sonuç önermesi.

·         Tutarlılık: Savunulan düşüncelerin, önermelerin ve bunun doğrultusunda ortaya çıkan argümanların akla ve mantığa uygun olması yani rasyonel olmasına denir. Tutarlılık, felsefede çok önemli bir yere sahiptir.

·         Çelişki: Tutarlılık olayının olmaması yani akla ve mantığa uygun olmamasıdır.

·         Gerçeklik: Varlıkların, nesnelerin doğruluğu olur.

·         Doğruluk: Bilginin nesneye göre uygun veya doğru olmasıdır. Yargıların, düşüncelerin ve önermelerin doğruluğu olur.

·         Temellendirme: Bu kavramların anlamlarını öğrendikten sonra “temellendirme” kavramını bir kez daha incelemek istedim. Bir sorun karşısında üretilen argümanların, akıl yürütmeye yöntemlerinden birine dayandırarak o düşüncenin ilerletilmesi ve tutarlı bir argümana dönüştürülmesidir. Soruya neden ve nasıl cevapları olacak şekilde açıklamaktır.

AKIL YÜRÜTME YOLLARI

Temellendirme kavramının ne olduğunu konuştuğumuza göre şimdi sıra akıl yürütme yollarına geldi. Aslında temellendirme yapmadan önce bir soruya ya da düşünceye ihtiyacımız vardır. Bu düşünce ve fikirleri de akıl yürüterek yapabiliriz. Bence, akıl yürütmeye başladığımız andan itibaren kendi kafamızın içinde yavaş yavaş temellendirme yapmaya başlıyoruz. Çünkü bir yargının ya da herhangi bir fikrin doğruluğunu bulmak için düşünürken bir yandan da kendimizi ikna etmeye çalışırız. Sonuç olarak, “akıl yürütme” ve “temellendirme” kavramları birbiri ile iç içe, çok yakın bir ilişki içinde olan kavramlar.

Akıl yürütme, zihnimizde kurduğumuz önermenin başka bir önerme ile ilişki içinde olması ve bu sayede yeni bir önermeyi ortaya çıkarma anlamına gelmektedir. Düşünceleri mantıklı, tutarlı, bilinçli ve amacına uygun bir şekilde birbirleri ile ilişki kurmak ve yorumlamaktır. Bir başka deyişle “bilgiye ulaşma yöntemleri” de denilebilir.

Toplamda üç adet akıl yürütme yöntemi vardır: tümdengelim, tümevarım ve analoji.

TÜMDENGELİM (DEDÜKSİYON)

Tümdengelim: (Bütünden parçaya): Formel bilimler alanında “tümdengelim” yöntemi kullanılmaktadır. Tümdengelim yönteminde bütünden yola çıkılarak parçanın bilgisine erişme amaçlanır. Örneğin “a2+b2=c2 ” formülü birçok farklı soruyu çözerken kullanılabilir. Yani bir formülden (bütünden) soruların çözümlerine (parçalara) ulaşabiliriz. Bu yöntemi bulan kişi Aristoteles’tır.

TÜMEVARIM (İNDÜKSİYON)

Tümevarım: (Parçadan bütüne): Pozitif bilimleri araştırırken, bilim insanları tümevarım yöntemini kullanırlar. Pozitif bilimler deneyseldirler. Tümevarım yönteminde amaç, tek tek durumlardan yola çıkarak genelin bilgisine ulaşmaktır. Örneğin Dünya’daki bütün oksijen atomları incelenemez ama belli bir bölümü incelendikten sonra araştırılan konu hakkında bir genelleme yapılabilir.[1]

ANALOJİ

Analoji: Benzeşme İlkesi (özelden özele): İki farklı şey arasındaki benzerlik veya benzerliklerden hareket edilerek birincisi için dile getirilenlerin diğeri için de söz konusu olduğunu ileri sürmektir.[2] Örneğin Ayşe İzmirlidir ve çok sevecen bir kişiliğe sahiptir. Fatma da İzmirlidir. Bu durumda Fatma da sevecen bir kişiliğe sahiptir. Sadece bu konuyu ileri sürdük, doğruluğundan emin değiliz.

DIŞA ÇEKİM (GERİ ÇIKARIM)

Bazı durumlarda “dışa çekim” ya da bir diğer adıyla “geri çıkarım” yöntemi de kullanılabilir. Sadece belli koşullara uyan, elimizdeki eksik bilgilerle yapılabilecek en iyi açıklamayı yapmaktır. Pierce adındaki bir filozofa göre, bilimsel bir araştırma sırasında bütün olguların gözlemlenmesi gerektiğini öne sürmektedir. Bu nedenle, “dışa çekim” bir akıl yürütme yöntemi değil, düşünme şekli olarak kabul edilmektedir.

Bu yöntem genellikle günlük hayatımızda karar verirken uyguladığımız bir metottur. Örneğin “karın ağrısı” ile hastaneye gittiğimiz zaman doktorlar bu düşünme yöntemi ile teşhis koymaya çalışırlar. Birçok hastalığın sebebi karın ağrısı olabilir ama o anda, ellerindeki eksik bilgilerle, mantıklı olabilecek en iyi kararı vererek tedaviye başlarlar. Bunun gibi durumları günlük hayatımızda hepimiz pek çok kez yaşamaktayız ve farkında olmadan bu metodu uygulayabiliyoruz.

HATALI AKIL YÜRÜTME DURUMLARI

·         KISIR DÖNGÜ: Bir yargıya ulaştığımız zaman aynı yargıyı farklı bir şekilde söylediğimizde ortaya çıkar. Örneğin; “Sevimli olduğu için onu severler.” ve “Onu sevdikleri için sevimlidir.” cümleleri bir kısır döngüyü ifade eder.

·         ALAKASIZ SONUÇ: Bir yargıdan çıkarılan sonuç ile yargı arasında mantıklı bir bağlantı olmadığı takdirde ortaya çıkan hatadır. Örneğin: “Çocukların bir isteği varsa, aileleri onlarla ilgilenmiyor demektir.” cümlesinde, birbiriyle alakasız iki durum söz konusudur.

·         İSPATLAMA ZORUNLULUĞU: Felsefede bir konunun ispatlama zorunluluğu olmamakla birlikte doğru bir temellendirme yapıldığında böyle bir sorunla karşılaşılmaz. Örneğin evrenin sonsuz olduğu ispatlanamadığı için bu yargının yanlış olduğu söylenemez.

·         YETERSİZ ÖRNEK: Bütün bilgiler incelenmeden bir sonuç çıkarıldığında ortaya çıkan hatadır. Örneğin, günümüzde Covid-19 salgınından en kötü etkilenen kıtanın Avrupa kıtası olduğu söylenmektedir. Ancak diğer kıtalardaki veriler net değildir ve yetersiz örnek verilmektedir. Bu nedenle böyle bir sonuca varılamaz.



SONUÇ

Temellendirme; bir düşüncenin, yargının ya da önermenin doğruluğunu göstermek ve bu doğruluğun gerekçelerini ve dayanaklarını sergilemek için başvurulan yoldur.

Felsefede deney ve gözlem yapma imkânımız olmadığından, bilimde olduğu şekilde herhangi bir önermeyi ya da hipotezi doğrulayamayız. Bu nedenle “temellendirme” yöntemine başvururuz. Temellendirmemizi yaparken savunduğumuz düşünce ya da yargıyı doğrulayan gerekçelerle örneklendirmemiz ya da anlatmamız gerekir. Bu nedenle felsefede temellendirme yapmak “bilimsel bir temellendirmeye” göre daha zordur. Kullandığımız dil ile insanları daha iyi ikna edebilir ve düşüncelerimizi daha iyi savunabiliriz.

Ayrıca felsefenin özelliklerine aykırı herhangi bir durum olmazsa, düşüncemizin kendi içerisinde çelişmesi gibi, çok başarılı bir temellendirme yapmış oluruz. Güçlü argümanlar ve başarılı bir argümantasyon ile yapacağınız bütün temellendirmeler başarılı olur.

                                                                                                                    Suzan R. HOFSTEDE, 2021

KAYNAKÇA

1.       TED Ankara Koleji Lise Felsefe Zümresi, 10. Sınıf Felsefe Ders Notları, Ankara, Türk Eğitim Derneği Yayınları, 2020

2.       Ed. Asım Yapıcı, Ortaöğretim 10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı, Ankara, Özgün Matbaacılık, 2020

3.       Harun Tursun, Felsefe Soru Kütüphanesi, Yanıt Yayıncılık, İstanbul, 2020

4.       http://egitimplatformu.aydin.edu.tr/gundem/haber_detay.asp?haberID=125 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

5.       http://bilgioloji.com/pages/zihin/mantik/giris/akil-yurutme-nedir-akil-yurutme-teknikleri-nelerdir/#:~:text=Zihnin%2C%20birbiriyle%20ili%C5%9Fkili%20%C3%B6nermelerden%20yeni,%3A%20t%C3%BCmdengelim%2C%20t%C3%BCmevar%C4%B1m%20ve%20analoji.&text=Birbiri%20ile%20ili%C5%9Fkilendirilmi%C5%9F%20en%20az,ak%C4%B1l%20y%C3%BCr%C3%BCtme%20(kan%C4%B1tlama)%20denir. (Erişim tarihi: 12.11.2020)

6.       https://www.krkariyerrehberlik.com/mantik/akil_yurutme_cesitleri_lys_mantik.aspx (Erişim tarihi: 12.11.2020)

7.       https://tr.wikipedia.org/wiki/Ak%C4%B1l_y%C3%BCr%C3%BCtme (Erişim tarihi: 12.11.2020)

8.       http://img.eba.gov.tr/942/5a0/c1a/4d5/4fa/b84/395/a7c/2dc/b7c/38b/509/11d/512/001/9425a0c1a4d54fab84395a7c2dcb7c38b50911d512001.pdf (Erişim tarihi: 12.11.2020)

9.       https://www.milliyet.com.tr/egitim/tumevarim-ve-tumdengelim-nedir-ozellikleri-nelerdir-ornekler-ile-konu-anlatimi-6265020 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

10.    https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/179488 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

11.    https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/184053 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

12.    http://www.aktiffelsefe.org/neden-felsefe/?gclid=Cj0KCQiAnb79BRDgARIsAOVbhRphThl0cnQ7mmbX7GG6L3AgfuqMVq2xfx3MYn5hCWynG1Dk6WfL0iIaAghlEALw_wcB (Erişim tarihi: 12.11.2020)

13.    https://tr.wikipedia.org/wiki/Felsefe (Erişim tarihi: 12.11.2020)

14.    http://www.mynet.com/cevaplar/felsefede-temellendirme-ne-demektir/6619317#:~:text=Bir%20d%C3%BC%C5%9F%C3%BCncenin%2C%20bir%20yarg%C4%B1n%C4%B1n%2C%20%C3%B6nermenin,dayanak%20g%C3%B6stererek%20temellendirme%20yoluna%20gidilir. (Erişim tarihi: 12.11.2020)

15.    https://www.felsefe.gen.tr/felsefede-temellendirme-ve-temellendirmenin-onemi-nedir/ (Erişim tarihi: 12.11.2020)

16.    https://teyit.org/safsatalar-ii-hatali-akil-yurutmenin-kitabi (Erişim tarihi: 12.11.2020)

17.    https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/64163/mod_resource/content/0/Konu%2010%20-%20Ge%C3%A7ersiz%20Ak%C4%B1l%20Y%C3%BCr%C3%BCtmeler%20Olarak%20Safsatalar.pdf (Erişim tarihi: 12.11.2020)

18.    http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2007-2/24.pdf (Erişim tarihi: 12.11.2020)

19.    https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/149772 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

20.    https://www.forumduasi.com/nasil-yapilir/260579-felsefede-temellendirme-nasil-yapilir.html (Erişim tarihi: 12.11.2020)

21.    https://eodev.com/gorev/14308133 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

22.    https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/14584 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

23.    https://dergipark.org.tr/tr/pub/flsf/issue/48605/617506 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

24.    https://eodev.com/gorev/9656700 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

25.    http://ogmmateryal.eba.gov.tr/panel/upload/etkilesimli/kitap/felsefe/10/unite2/files/basic-html/page11.html (Erişim tarihi: 12.11.2020)

26.    https://bilgiyelpazesi.com/egitim_ogretim/konu_anlatimli_dersler/felsefe_konu_anlatim/felsefenin_ozellikleri_felsefi_temellendirme_felsefe_sorulari.asp (Erişim tarihi: 12.11.2020)

27.    https://eodev.com/gorev/16170997 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

28.    http://www.mynet.com/cevaplar/bilimde-temellendirme/6911391 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

29.    https://eodev.com/gorev/12288494 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

30.    https://www.muhendisbeyinler.net/idealar-kurami-nedir/#:~:text=%C4%B0dealar%20kuram%C4%B1%2C%20felsefede%20Platon'un,kendisi%20oldu%C4%9Fu%20bir%20ya%C5%9Fam%C4%B1n%20i%C3%A7indedir.&text=Materyalist%20anlay%C4%B1%C5%9Fta%20idealar%20d%C3%BCnyas%C4%B1na%20yer%20yoktur. (Erişim tarihi: 12.11.2020)

31.    https://eodev.com/gorev/13886217 (Erişim tarihi: 12.11.2020)

32.    https://platonun-idealar-kurami.nedir.org/ (Erişim tarihi: 12.11.2020)

33.    https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0dealar_teorisi (Erişim tarihi: 12.11.2020)

34.    https://evrimagaci.org/soru/eleali-zenon-tarafindan-ortaya-atilan-paradokslarin-cozumleri-nelerdir-5946 (Erişim tarihi: 12.11.2020)


[1] NOT: Tam tümevarım olması için araştırılan kümedeki her şeyi inceleyip bir sonuca ulaşmamız gerekmektedir. Eğer o kümede bulunan her şeyi incelemezsek, eksik tümevarım söz konusu olur. Eksik tümevarım, her zaman hatalı sonuca ulaşır gibi bir yargı söz konusu değildir.

[2] NOT: Bu sadece bir çıkarımdır. Doğru olmak zorunda değildir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...