Ana içeriğe atla

YENİÇERİLER VE DEVŞİRME SİSTEMİNİN KÖKENİ

 


 

ÖN SÖZ

Tarih derslerine bayılıyorum. Özellikle de tüm olaylar için neden sonuç ilişkisi kurduğumuz zaman bütün konular çok daha net bir şekilde anlaşılıyor. Tarih, hayatımızı anlamamız konusunda çok önemli bir rol oynuyor. Sadece o anki hayatımızı değil, geleceğimizi de belirliyor. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkararak geleceğimizi bilinçli bir şekilde şekillendirmemizi sağlıyor.

Bu projeyi seçme sebebim, tarih derslerini çok sevmem. Yedinci sınıfta “yeniçeri” konusunu işlediğimizde hem çok ilgimi çekmişti hem de konuyu anlamakta biraz zorlanmıştım. Bu nedenle, “yeniçerileri” ve “devşirme sistemini” daha detaylı bir şekilde araştırmak istedim. Araştırdıkça yeni bilgiler öğrendim ve Osmanlı tarihini daha iyi bir şekilde anladım.

Suzan R. HOFSTEDE, 2021

ÖZET

            Orhan Bey Dönemi’nde, fetihlerin artmasıyla birlikte profesyonel asker ve düzenli ordu ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Osmanlı’nın ilk düzenli ordusu Orhan Bey Dönemi’nde kurulmuştur ve bu orduda atlı (müsellem) ile yaya askerler bulunmaktadır.

            Yeniçeriler, Osmanlı Devleti’nin önemli bir askerî birliğidir. Yeniçeri Ocağı’nın askerleri, devşirme Hristiyan çocuklarından oluşmaktadır. Bu çocukların büyük bir çoğunluğunun annesi ve babası savaşlarda vefat ettiğinden, güvenebilecekleri tek kişi Padişah olur. Hükümdar da güvenebileceği, sadakatli bir asker ve yönetici grubu oluşturmak istemektedir.

          Yeniçeri Ocağı’na her isteyen girememiştir. Belli kriterler ve bir fermana uygun olarak “Yeniçeri” olacak erkek çocuklar alınmıştır. Örneğin alınan çocukların en küçüğü yedi ya da sekiz yaşlarında, en büyüğü ise on sekiz yaşında olmak zorundadır. Ayrıca atletik, akıllı, dış görünüşü iyi, boyunun uzunluğu ortalama olan Hristiyan çocuklar devşirilmiştir.

Devşirilen çocukların genç ve yetenekli olmasına dikkat edilmiştir. Farklı yetenekteki çocuklar, farklı alanlara yönlendirilmiştir ve sonuç olarak birçok alandan çok başarılı, yetenekli ve iyi eğitimli devşirme çocuklar elde edilmiştir. Seçilen çocuklar öncelikle Türk ailelerin yanında ve “Acemi Oğlanlar Ocağı’nda” yetiştirilmiştir. Başarılı olanlar daha sonradan yeteneklerine göre Yeniçeri Ocağı’na veya Enderun’a gönderilmiştir. Daha güçlü ve atletik olanlar Yeniçeri Ocağı’nda başarılı ve üst sınıftan bir asker olurken, zeki olanlar “Enderun” adı verilen saray mekteplerinde yönetici olmak için çok iyi ve sıkı bir eğitim almıştır.

Gulam, İslam devletlerindeki askeri bir birliktir. Bu birlik, kölelerden oluşmaktadır ve görevleri hükümdarı korumaktır. Büyük Selçukluların ve Anadolu Selçuklularının uyguladığı “Gulam” sistemi, Osmanlıların askeri sisteminin kökeni olarak sayılabilir. Bu sistem, Osmanlı Devleti’nde “kapıkulu askerleri” olarak devam etmiştir.

Antik Yunan’da “Polis” adı verilen şehir devletleri bulunmaktadır. Bu şehir devletlerinin yükselişi ile ortaya yeni bir savaş tarzı ve “hoplit” çıkarmıştır. Hoplit, Antik Yunanlarda savaşta büyük bir öneme sahip olan bir piyadedir (yaya savaşan asker sınıfı). Hoplitler, Antik Yunan şehir devletlerinin askerleridir ve büyük bir çoğunluğu “vatandaş-askerleridir”. Hoplit sınıfında yer alan profesyonel askerler de bulunmaktadır ve bu gruba “Spartalılar” denilmektedir. “Hoplit” askerî sınıfını sadece Yunanlar kullanmamıştır. Yunanların yanı sıra Makedon ordusunda da tam donanmaya sahip yaya askerler bulunmaktadır.

GİRİŞ

Türkler yüzyıllardır konar-göçer bir şekilde yaşamışlardır. Bu durumdan dolayı “savaşçı” kişilikleri ön plana çıkmıştır. Osmanlı, henüz sadece bir beylikken bile savaşlar yaparak toprak kazanma çabasındadır. Bunun nedeni ise; savaşlardan hem toprak hem ganimet hem de o bölgede yaşayan insanlardan elde edilen kazançtan ötürüdür.

Orhan Bey Dönemi’nde, fetihlerin artmasıyla birlikte profesyonel asker ve düzenli ordu ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Osmanlı’nın ilk düzenli ordusu Orhan Bey Dönemi’nde kurulmuştur ve bu orduda atlı (müsellem) ile yaya askerler bulunmaktadır.

            Bu projenin asıl konusu olan “devşirme sistemi ve yeniçerilerin temelleri” ise 1. Murat Dönemi’nde atılmıştır. Projede en geniş çapta incelenecek konu yeniçeriler ve devşirme sistemidir. Bu sistem ve sistemin kökeni araştırılacaktır. Yeniçerilerin kim olduğu, yeniçeri ocağının kuruluşu, devşirme sisteminin ne olduğu ve nasıl uygulandığı, yeniçeriler hakkında daha detaylı ve ilginç bilgiler incelenecektir. Ayrıca çok ünlü ve önemli iki devşirme olan Mimar Sinan ve Sokullu Mehmet Paşa hakkında araştırma yapılıp incelenecektir. Yeniçeri Ocağı’nın kökeni araştırılacağından Gulam sistemi ve Eski Yunan’da askeri sistem incelenecektir.

YENİÇERİLER

YENİÇERİLER KİMDİR?

Yeniçeriler, Osmanlı Devleti’nin önemli bir askerî birliğidir. Yeniçeri Ocağı’nın askerleri, devşirme Hristiyan çocuklarından oluşmaktadır. Bu çocukların büyük bir çoğunluğunun annesi ve babası savaşlarda vefat ettiğinden, güvenebilecekleri tek kişi Padişah olur. Hükümdar da güvenebileceği, sadakatli bir asker ve yönetici grubu oluşturmak istemektedir.

             Bu asker grubuna çok iyi bir eğitim verip, Türk gelenek ve göreneklerini öğreterek hem eğitimli hem başarılı bir asker, yönetici ve bazen de sanatçı grubu elde ederler. Yeniçerilerin eğitim aldıkları yere “Enderun” adı verilmiştir. Enderun, saray mektebi anlamına gelmektedir ve en önemli eğitim kurumlarından biridir.

Yeniçeri Ocağı kurulduğu andan itibaren uygulanacak kurallar, askerlerin kıyafetleri ve Yeniçerilerin diğer askerî birliklerden farkları ve ayrıcalıkları belirlenmiştir. Yeniçerilerin, savaşlardaki en eğitimli, seçkin ve başarılı asker grubu olduğu kabul edilmektedir.

Ayrıca bu askerî sınıf çok güçlü olduğundan devlet yönetimini, iç ve dış politikaları da kolaylıkla etkilemiştir. Yeniçeriler 15. yüzyıldan 17. Yüzyıla kadar Osmanlı Devleti’ni askerî ve idari açıdan olumlu bir şekilde etkilemiştir. 17. Yüzyılın başlarından itibaren ocakta bozulmalar ve ardından isyanlar ortaya çıkmıştır. Bu durumlardan ötürü otoritesini ve önemini kaybeder ve ocak kaldırılır. 

YENİÇERİ OCAĞI’NIN KURULUŞU

Osmanlı Devleti, kuruluş dönemi aşamasında iken düzenli bir orduya sahip değildir.  Asker birlikleri savaş olduğu zaman bir araya gelir, savaş bitince tekrar kendi işlerine dönmüştür. Bu savaşlara katılanlar ise gönüllü olarak katılmakta ve profesyonel bir askerî eğitime sahip değillerdir.

Sınırlar büyük bir hızla genişlemeye başlayınca ve fetihler artınca, Osmanlı Devleti düzenli ve profesyonel bir asker topluluğuna ihtiyaç duymuştur. Sık sık düşman devletler ile çatışma yaşanması ve uzun süreli kuşatmaların sayısının artması düzenli ordu ihtiyacını daha da artırmıştır. Orhan Bey Dönemi’nde ilk düzenli ordu kurulmuştur. Bu ordu yaya ve müsellemlerden (atlılardan) oluşmaktadır.

Devşirme Sistemi’nin ve Yeniçeri Ocağı’nın temelleri 1. Murat Dönemi’nde atılmıştır. 1. Murat Dönemi’nde asker ihtiyacı giderek arttığı için, savaşlarda elde edilen topraklardaki genç nüfusun asker olarak yetiştirilmesi fikri ortaya çıkmıştır. Alınan topraklardaki Hristiyan çocukların beşte biri asker olarak eğitilmiştir. Bu sistem ile birlikte, Pençik uygulaması başlamıştır. 1363’te ortaya çıkan bu teşkilat, 1402’de gerçekleşen Ankara Savaşı’na kadar çok iyi bir şekilde yönetilmiştir.

Fetret Devri başladığında seferlerin gerçekleşmemesi ve savaşlarda toprak elde edilemeyince devşirilecek Hristiyan çocukların bulunamaması, Devşirme sisteminin uygulanmasına neden olmuştur. Bu sistem ilk kez Çelebi Mehmet (1. Mehmet) Dönemi’nde uygulanmıştır. Daha sonradan 2. Murat Dönemi’nde ise kanunlaştırılmıştır.

Sonuç olarak Yeniçeri Ocağı’nın kurulması ve devşirme sisteminin uygulanmasının temel nedeni düzenli ve iyi eğitilmiş asker ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

YENİÇERİLER HAKKINDA

DEVŞİRME OLABİLMEK İÇİN KRİTERLER

Yeniçeri Ocağı’na her isteyen girememiştir. Belli kriterler ve bir fermana uygun olarak “Yeniçeri” olacak erkek çocuklar alınmıştır. Örneğin alınan çocukların en küçüğü yedi ya da sekiz yaşlarında, en büyüğü ise on sekiz yaşında olmak zorundadır. Ayrıca atletik, akıllı, dış görünüşü iyi, boyunun uzunluğu ortalama olan Hristiyan çocuklar devşirilmiştir.

Aileleri zor durumda bırakmamak için eğer iki erkek çocuk varsa birini, ikiden fazla sayıda çocukları varsa en iyi ve atletik yapılı olanı alınmıştır. Eğer evde kriterlere uygun olan tek bir erkek çocuk varsa “aileye lazım olur” diyerek onu devşirmemişlerdir.

Genellikle alınan Hristiyan çocukların büyük bir çoğunluğunun babası savaşta vefat etmiştir. Evli olan erkeklerin de savaşa giderken akılları ailelerinde kalır diye, sadakatli davranamayacaklarını düşünülmüştür. Yeniçeri Ocağı’na alındıktan sonra da “evlenme yasakları” devam etmiştir.  Bu nedenle güvenebilecekleri tek kişi Padişah olacağından “Padişah’ın kulları” durumuna geçmişlerdir. Osmanlı hükümdarlarının da amacı sadakatli, iyi yetişmiş, güçlü bir askeri ordusu olmasıdır.

Devşirilecek olan erkeklerin kesinlikle Türk olmaması ya da Türkçe bilmemesi gerekmektedir. Bunun sebebi ise tamamen saf bir bilinç ile kendi kurallarına göre iyi bir eğitim verebilmek içindir.

Ayrıca devşirilecek çocuklar arasında Yahudiler de yoktur. Bunun sebebi ise Yahudi çocukların küçüklüklerinden itibaren dinî açıdan eğitilmeleridir. Kendi dinlerindeki kurallar öğretildiği için başka bir dine inandırmak zor olacaktır. Bundan dolayı Osmanlı, Yahudi çocukları devşirmemeye karar vermiştir.

Bazı devşirme çocukların çok akıllı ve/veya yetenekli olduklarını keşfettiklerinde, o çocuklar yönetimde iyi pozisyonlara gelmişlerdir ya da sanat ile uğraşmışlardır. Bu durum için verilebilecek en iyi örnekler Mimar Sinan ve Sokullu Mehmet Paşa’dır. Mimar Sinan, adından da anlaşılacağı üzere muhteşem mimari eserlerini Dünya tarihine sunarken; Sokullu Mehmet Paşa da çok iyi bir Sadrazam olarak gelebileceği en yüksek mertebeye ulaşmıştır. Zaten bu başarılı örnekler üstüne aileler oğullarını gönülleri daha rahat bir biçimde Osmanlı’ya teslim etmeye başlamıştır.

Tabii bu kriterler 18. yüzyılın ortasından itibaren pek uygulanmamıştır. Bu nedenle ordunun kalitesi bozulmuştur ve bir süre sonra ortadan kaldırılmıştır.



YENİÇERİ OCAĞI’NDA RÜTBELER

Her ortamda olduğu gibi Yeniçeri Ocağı’nın Ortalarında da belli rütbeler ve unvanlar; kıdem, başarı ve yeteneğe göre alınmıştır.

“Rütbeler aşağıdaki gibidir:

1.      Acemi nefer (en kıdemsiz nefer)

2.      Karakollukçu (düz nefer)

3.      Baş Karakollukçu (aşçı muavini; bu işe yatkın olan seçilir)

4.      Usta (ortanın aşçısı)

5.      Başeski (ortanın en kıdemli neferi)

6.      İmam (Aralarında ahlak ve faziletiyle bilinen seçilir. Nefer olduğu hâlde zabitlerden dahi hürmet görür.)

7.      Bayraktar (en üstün nefer)

8.      Vekilharç (idare memuru)

9.      Odabaşı (komutan vekili – Aynı zamanda veznedar olarak ortanın para sandığı onda durur.)

10.  Çorbacı (ortanın komutanı – Taburun (Tabur: dört bölükten oluşan ve bir binbaşının komutası altında bulunan asker birliği) her şeyinden sorumlu olan kişi. Bütün emirleri Çorbacılar verirdi.)” [1]

YENİÇERİ OCAĞI’NDAKİ AHLAK İLKELER

“Bir Yeniçeri için ahlak ilkeleri şunlardır:

1.      Kendisinden sonra ocağa girenin üstüdür.

2.      Kendisinden eskilere hizmetle yükümlüdür.

3.      Güvenilir olmalı ve sözünü tutmalıdır.

4.      Ancak yeniçeriler tarafından cezalandırılabilir. Yeniçeri olmayan biri veya üst komutanı tarafından cezalandırılamaz.

5.      Ölüm cezasına çarptırılamaz. (Bu kurala uyulmadığı anlar da olmuştur.)

6.      Başkasının malını çalamaz. (Sefer ganimetleri hariç.)

7.      İhtiyar oluncaya kadar sakal bırakamaz.

8.      Evlenemez.

9.      Başka meslek, sanat sahibi olamaz.

10.  Diğer yoldaşların yeminli kardeşidir.

11.  Servet sahibi olamaz. (Bir yeniçeri vefat edince kazandığı paraların hepsi devlete kalır.)

12.  İyi bir savaşçı olduğunu kanıtlamak zorundadır.

13.  Ocağına sığınanları korumak zorundadır.

14.  Hastalık, yaşlılık ya da yaralanma nedeniyle emekli olsa da yoldaşları tarafından bakılır.

15.  Esaret altındayken bile komutanlarının emrine uymak zorundadır.”[2]

YENİÇERİ OCAĞI’NIN ÖNEMİ VE DİĞER İLGİNÇ BİLGİLER

Yeniçeri Ocağı, Kapıkulu Askerleri’nin önemli bir bölümünü oluşturmuştur. Sefer esnasında padişah İstanbul’da kalırsa en kıdemli Yeniçeriler İstanbul’u korumakla yükümlüdürler. Seferlere padişah da katılırsa en kıdemli askerler savaşa katılıp padişahı korumuştur. Bunun en temel sebebi ise Yeniçerilerin, padişahın kulları olmasıdır. Herhangi bir savaş ya da sefer olmadığı takdirde, görevleri merkezde kalarak İstanbul’u korumaktır.

17. yüzyılın başlarından itibaren gerekli kriterler düzgün bir biçimde uygulanmamaya başlamıştır. Acemi Ocağı’na Türkler ve Müslümanlar da alınmaya başlayınca ordunun içindeki düzen ve savaşlarda elde edilen başarı kaybolmuştur. Ocağın bozulması nedeniyle, 2. Mahmut tarafından 1826’da ocak kaldırılmıştır.

Yeniçerilerin dünya çapında da büyük bir önemi vardır. Yeniçeri Ocağı, dünyadaki modern anlamdaki ilk düzenli ordu olmuştur. Ayrıca ocağın düzeni ve sistemi bozulmadan önce, yurtdışında Yeniçeriler kadar güçlü bir ordu bulunmadığından; Yeniçerilerin savaşlardaki başarıları çok daha fazla ön plana çıkmıştır.

DEVŞİRME SİSTEMİ

DEVŞİRME SİSTEMİ NEDİR?

Devşirme sistemi, Osmanlı Devleti’nin savaşlardan sonra elde ettiği topraklardaki genç nüfusu kullanmasıdır. Özellikle hiç kimsesi olmayan Hristiyan çocuklar belli kriterlere göre seçilmiştir ve çok iyi bir eğitim verilmiştir. Bu Hristiyan çocukların büyük bir çoğunluğu, Rumeli ve Balkan topraklarında yapılan savaşlardan sonra toplanmıştır. Zaten “devşirmek” sözcüğünün anlamı da “toplanmaktır”.

Devşirilen çocukların genç ve yetenekli olmasına dikkat edilmiştir. Farklı yetenekteki çocuklar, farklı alanlara yönlendirilmiştir ve sonuç olarak birçok alandan çok başarılı, yetenekli ve iyi eğitimli devşirme çocuklar elde edilmiştir. Seçilen çocuklar öncelikle Türk ailelerin yanında ve “Acemi Oğlanlar Ocağı’nda” yetiştirilmiştir. Başarılı olanlar daha sonradan yeteneklerine göre Yeniçeri Ocağı’na veya Enderun’a gönderilmiştir. Daha güçlü ve atletik olanlar Yeniçeri Ocağı’nda başarılı ve üst sınıftan bir asker olurken, zeki olanlar “Enderun” adı verilen saray mekteplerinde yönetici olmak için çok iyi ve sıkı bir eğitim almıştır.

DEVŞİRME SİSTEMİ NASIL UYGULANDI?

Müslümanlaştırma ve Türk kültürü ile büyütme politikası, 1. Murat Dönemi’nde başlamıştır. Devşirme sistemi daha önceden Roma, Bizans ve pek çok İslam devletinde de uygulanmıştır. Bu devletler de benzer yöntemler kullanarak, kendi milletlerinden olmayan gençleri ordu için yetiştirmişlerdir.

Bazı Hristiyan aileler çocuklarını isteyerek devşirme olması için verse de bazıları çocuklarını vermek istememişlerdir. Bazen çocuklarının yaşını olduğundan daha küçük veya daha büyük göstererek, çocuğun ellerinden alınmasını önlemişlerdir.

Çocukların aileleri ile bağları tamamen kesilmese de çocukları ailelerine daha uzakta olan ocağa götürmüşlerdir. Örneğin çocuğun ailesi Anadolu yakasında ise, çocuğu Avrupa yakasına göndermişlerdir; aile Avrupa yakasında ise çocuğu Anadolu yakasına göndermişlerdir.

Özellikle Sokullu Mehmet Paşa’nın başarısından sonra aileler çocuklarını isteyerek “devşirme” yapmaya çalışmışlardır. Ancak Osmanlı Devleti herkesi Yeniçeri Ocağı’na almamıştır. Osmanlı Devleti’nin amacı başarılı askerler yetiştirmek olduğu için, İslam’ı yayma işini “İskân Politikası” ile gerçekleştirmişlerdir. Tabii ki bir süre sonra kriterler gerektiği gibi uygulanmadığından ocak bozulmuştur.

ÜNLÜ DEVŞİRMELER: MİMAR SİNAN VE SOKULLU MEHMET PAŞA

MİMAR SİNAN

Mimar Sinan, devşirme bir çocuk olarak alınıp yetiştirilmiştir. Osmanlı’nın en iyi mimarlarından biridir. Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim ve 3. Murat dönemlerinde başmimar olarak çalışmıştır.

           Kayseri’nin Agrianos köyünde doğmuştur. Mimar Sinan Ermeni’dir. 1511 yılında Yavuz Sultan Selim’in döneminde İstanbul’a getirtilmiştir ve Yeniçeri Ocağı’na alınmıştır. 1538 yılına kadar ocakta pek çok farklı görev yapmıştır. 1538 yılında başmimar olarak çalışmaya başlamış ve 49 yıl boyunca bu işini devam ettirmiştir.

Mimar Sinan, dünyaya birçok muhteşem eser bırakmıştır. 93 tane camii, 52 tane mescit, 56 tane medrese, 36 tane saray, 48 tane hamam, 20 kervansaray, 8 köprü ve birçok başka eser vermiştir. Toplamda 375 adet eseri bulunmaktadır. Edirne’de bulunan Selimiye Camii, Dünya kültür mirası listesine alınmıştır.

En ünlü eserleri arasında şunlar bulunmaktadır: Selimiye Camii, Ayasofya Camii, Süleymaniye Camii, Yavuz Sultan Selim Camii, Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü, Muradiye Camii, Sokullu Mehmet Paşa Camii, Haseki Camii, Mağlova Kemeri, Beyaz Kule, Kanuni Köprüsü, Küçükçekmece Köprüsü, Süleymaniye Hamamı gibi çok fazla olağanüstü eseri bulunmaktadır.

SOKULLU MEHMET PAŞA

Balkanlar’daki savaşlardan sonra, o bölgedeki çocukların beşte biri devşirilmiştir. Yeteneklerine ve becerilerine göre özel eğitim almışlardır. Zeki ve yetenekli olan çocuklara Enderun mektebinde iyi bir eğitim vererek devlet, yönetim ve saray işlerinde çalıştırmışlardır.

Osmanlı Devleti’ndeki birçok başarılı komutanlar, devlet adamları, vezirler ve sadrazamlar iyi eğitilmiş devşirme çocuklardan oluşmaktadır. Sokullu Mehmet Paşa, devşirme olan çok önemli bir sadrazamdır.

Sokullu Mehmet Paşa, devlet yönetiminde gelebileceği en üst mertebeye ulaşınca Hristiyan aileler çocuklarını Osmanlı Devleti’ne daha rahat bir şekilde teslim etmişlerdir. Hatta bazı aileler, ilerde çocuklarının kazanacağı para ile geçinme ve üst sınıfa katılabilme umuduyla, özellikle çocuklarını devşirme olarak vermiştir.

Sokullu Mehmet Paşa, 1505’te Bosna’da “Sokoloviç” adında bir köyde doğmuştur. Hristiyan adı Bayo Sokoloviç’tir. En başta Bosna’daki manastırlarda eğitim almıştır. Hükümdarlığının ilk yıllarında olan Kanuni Sultan Süleyman Bosna’dan devşirilecek çocuklar istemiştir. Devşirme olarak seçilenler arasında Sokullu Mehmet Paşa da bulunmaktadır. Edirne sarayında ve Enderun’da eğitim almıştır. Birçok önemli devlet işinde çalışmıştır. 15 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nu başarılı bir şekilde yönetmiştir. 11 Ekim 1579’da vefat etmiştir.



GULAM NEDİR?

Gulam, İslam devletlerindeki askeri bir birliktir. Bu birlik, kölelerden oluşmaktadır ve görevleri hükümdarı korumaktır. Büyük Selçukluların ve Anadolu Selçuklularının uyguladığı “Gulam” sistemi, Osmanlıların askeri sisteminin kökeni olarak sayılabilir. Bu sistem, Osmanlı Devleti’nde “kapıkulu askerleri” olarak devam etmiştir.

Gulam, erkek çocuk anlamına gelmektedir. Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devletleri’nde gulam olarak çalışan kişilerin kim olduğu hakkında iki farklı görüş bulunmaktadır. Bir grup araştırmacı gulamların büyük bir çoğunluğunun Türk olduğunu savunmaktadır. Diğer grup ise, İslam hukukuna göre Müslümanların köle olması imkânsız olduğundan gayrimüslim asıllı olduklarını savunmaktadır. Gulamların ve Yeniçerilerin ortak bir özelliği olarak bu durum gösterilebilir. 

            Bu askeri sistem önceleri Emeviler ve Abbasiler döneminde uygulanmıştır. Abbasiler bu askeri yapıyı sistemli, kurumsal ve geniş bir çapta uyguladığından tüm İslam devletlerinde yaygınlaşan bir sistem olmuştur.

Gulam olarak alınan kölelere belli eğitimler verilmiştir. Yetenekleri doğrultusunda -çoğunlukla orduda olmak üzere- hem orduda hem de birçok devlet görevinde çalışmaya hak kazanmışlardır. Aynı şekilde devşirme sistemi ile yetiştirilen askerler, yeteneklerine göre sanata veya devlet yönetimine yönelirler. Bu durumdan dolayı Gulam sistemi, Yeniçeri sisteminin temeli olması çok muhtemeldir.

Gulamlar, maaşlı olarak işe alınmışlardır ve köle olmalarına rağmen kölelerden daha üst bir sınıfta yer almaktadırlar. Gulam sistemi sayesinde devlete düzenli olarak eğitimli profesyonel askerler ve yöneticiler yetiştirilmiştir.

ESKİ YUNAN’DA ASKERİ SİSTEM

Antik Yunan’da “Polis” adı verilen şehir devletleri bulunmaktadır. Bu şehir devletlerinin yükselişi ile ortaya yeni bir savaş tarzı ve “hoplit” çıkarmıştır. Hoplit, Antik Yunanlarda savaşta büyük bir öneme sahip olan bir piyadedir (yaya savaşan asker sınıfı). Hoplitler, Antik Yunan şehir devletlerinin askerleridir ve büyük bir çoğunluğu “vatandaş-askerleridir”. Hoplit sınıfında yer alan profesyonel askerler de bulunmaktadır ve bu gruba “Spartalılar” denilmektedir. “Hoplit” askeri sınıfını sadece Yunanlar kullanmamıştır. Yunanların yanı sıra Makedon ordusunda da tam donanmaya sahip yaya askerler bulunmaktaydı.

Yaya asker sınıfı, önceleri mızrak ile savaşmıştır. Daha sonradan mızrak ve benzeri aletleri geliştirerek daha stratejik bir biçimde savaşmaya başlamışlardır. “Falanks” adı verilen bir savaş düzeni oluşmuştur. Hoplitlerin; mızrak, miğfer, kalkan ve gerekli diğer savaş aletleri ile birlikte birbirlerinden ayrılmadan art arda dizilerek oluşturdukları savaş düzenidir. Bu savaş sistemi ilk olarak Yunanlar ile ortaya çıkmıştır ancak Sümerlerin ve Antik Mısırlıların da bu stratejiyi uyguladıkları bilinmektedir.

Genel olarak birçok devlet Falanks sistemini savaşlarda kullanmıştır. Hem ticaret hem de savaşlar ile gerçekleşen kültürel etkileşim sonucunda diğer uluslar da bu taktiği öğrenip uygulamaya başlamıştır. 

Hoplitlerin savaşlarda kullanması gereken zırh ortalama bir vatandaş için çok pahalı olduğundan, bu zırh ailede önceden asker olan bir kişi tarafından diğer kuşaklara aktarılmıştır. Bu durum sınıf farkının daha da belirginleşmesine neden olmuştur.

“Hoplit” denilen bu askerlerin kökeni belirsizdir ancak MÖ. 8 ya da 7. yüzyıllarda ortaya çıktığı düşünülmektedir. Kökeni belirsiz olmakla birlikte Sparta’nın bu kavramı oluşturduğu düşünülmektedir.

Hoplit ordusu Yunanistan’da çok hızlı bir şekilde yayılmıştır. Falanks sisteminin pek çok olumlu yönü vardır: Düşük ölüm oranları olması, devletin az bir bütçe ayırmasının yeterli olması (Her asker, kendi ekipmanlarının bir kısmını kendisi öderdi.) ve askerler için prestijli bir iş olması… Bu olumlu yönler, sisteminin daha çabuk kabullenmesine ve yayılmasına neden olmuştur.

 




SONUÇ

Osmanlı Devleti, fetih ve kuşatma sayılarını artırınca profesyonel asker olmayan insanlardan oluşan düzensiz ordusu yetmemeye başlamıştır. Bunun üzerine Pençik Sistemi ile düzenli ve profesyonel ordu sistemine geçiş yapmıştır.

Daha sonradan bu Pençik Sistemi, Devşirme Sistemi olarak değiştirilmiştir. Devşirme Sistemi’nde, özellikle Balkanlarda yaşayan yetim Hristiyan çocuklar seçilip asker, sanatçı veya devlet yönetiminde etkili olan eğitimli bireyler yetiştirilmiştir.

Çocuklar seçilirken belli kriterlere bakılmıştır. Seçilenler öncelikle Türk ailelerin yanında Türk ve Müslüman kültürünü öğrenip eğitim gördükten sonra, Yeniçeri Ocağı’na veya Enderun’a gönderilmiştir. Atletik olanlar Yeniçeri Ocağı’na alınıp başarılı birer asker olurken, zeki olanlar Enderun’da devlet işlerini öğrenmiştir.

Devşirme Sistemi’nin temelleri arasında sayılan “Gulam Sistemi” ise, İslam devletlerinin kullandığı askeri bir sistemdir. Özellikle Emevilerin, Abbasilerin, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin kullandığı bu askeri sistem sayesinde büyük başarılara imza atılmıştır.

Birçok medeniyetin kullandığı bir başka askeri sistem ise Eski Yunanların kullandığı sistemdir. Falanks adı verilen, arka arkaya ve yan yana durdukları savaş pozisyonu sayesinde savaşlarda çok başarılı olmuşlardır.

İncelenen tüm bu sistemler, birbirlerinden etkilenmiştir ve giderek geliştirilerek Yeniçeri Ocağı’nı ve devşirme sistemini oluşturmuştur.

                                                                                                          Suzan R. HOFSTEDE, 2021


KAYNAKÇA

1.       Gülgûn Üçel-Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözüyle Osmanlı Ordusu (1530-1699), İletişim Yayınları, İstanbul, 2018

2.       Mehmet Anıl, Efsanelerle Birlikte Büyüyen Bir Gizem: Yeniçeriler, Karakarga Yayıncılık, İstanbul, Mart 2019

3.       Ahmet Şimşirgil, Osmanlı Gerçekleri 1: Sorularla Osmanlı’yı Anlamak, TİMAŞ Yayınları, İstanbul, Nisan 2016

4.       Ahmet Şimşirgil, Osmanlı Gerçekleri 2: Sorularla Osmanlı’yı Anlamak, TİMAŞ Yayınları, İstanbul, Ekim 2018

5.       Ed. Erol Yüksel, Ortaöğretim 10. Sınıf Tarih Ders Kitabı, Özgün Matbaacılık, 2020

6.       Engin Hacıoğlu, 10. Sınıf Tarih Planlı Ders Föyü, Eğitim Vadisi Yayınları, Mayıs 2020

7.       Ed. Nevin Avan Özdemir, Dünya’yı Öğreniyorum: Zamanda Yolculuk (My Picture Book of Our World Long Ago), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2007

8.       Emre Öztürk, Ünlü Komutan ve Liderler, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık, İstanbul, Şubat 2018

9.       Ed. Anne Millard, Antik Dünya Ansiklopedisi, TÜBİTAK ve Popüler Bilim Kitapları Yayınları, Ankara, Kasım 2010

10.    Christer ÖHMAN, Çocuklar İçin Dünya Tarihi, Kayhan Matbaacılık, İstanbul, 2011

11.    https://www.bilgenc.com/10-sinif-tarih-konulari/ (Erişim tarihi: 4.12.2020)

12.    https://tr.wikipedia.org/wiki/Yeni%C3%A7eri#:~:text=Yeni%C3%A7eri%20(Osmanl%C4%B1%20T%C3%BCrk%C3%A7esi%3A%20%D9%8A%DA%AD%D9%8A%DA%86%D8%B1%D9%89%2C,Devleti'nde%20asker%C3%AE%20bir%20s%C4%B1n%C4%B1ft%C4%B1.&text=Kap%C4%B1kulu%20ocaklar%C4%B1n%C4%B1n%20en%20itibarl%C4%B1s%C4%B1%20olan,ve%20ortas%C4%B1nda%20at%20%C3%BCzerinde%20dururdu (Erişim tarihi: 4.12.2020)

13.    https://www.ekrembugraekinci.com/article/?ID=1026&yeni%C3%A7eri-kimdir- (Erişim tarihi: 4.12.2020)

14.    https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/yeniceriler-259 (Erişim tarihi: 4.12.2020)

15.    https://onedio.com/haber/yeniceriler-hakkinda-ilginizi-cekecek-bilgiler-495126 (Erişim tarihi: 4.12.2020)

16.    https://islamansiklopedisi.org.tr/yeniceri (Erişim tarihi: 4.12.2020)

17.    https://www.sabah.com.tr/sozluk/tarih/yeniceri-nedir-yeniceriler-hakkinda-bilgiler (Erişim tarihi: 4.12.2020)

18.    https://yeniceri-ocagi.nedir.org/ (Erişim tarihi: 4.12.2020)

19.    https://eksisozluk.com/hoplit--368720 (Erişim tarihi: 4.12.2020)

20.    https://tr.khanacademy.org/humanities/world-history/ancient-medieval/classical-greece/a/the-greek-polis (Erişim tarihi: 4.12.2020)

21.    https://acikders.tuba.gov.tr/pluginfile.php/1351/course/section/617/2.Hafta%20-%20Eski%20Yunan%E2%80%99da%20Siyasal-Sosyal-Kurumsal%20Yap%C4%B1%2C%20Y%C3%B6ntem%20ve%20Teoriye%20Dair.pdf (Erişim tarihi: 4.12.2020)

22.    https://openaccess.29mayis.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12723/835/2013_43_BEYDILLIK3.pdf?sequence=1 (Erişim tarihi: 4.12.2020)

23.    https://d1wqtxts1xzle7.cloudfront.net/36076590/OSMANLI_SEFERLERINDE_ORGANIZASYON_VE_LOJISTIK.pdf?1419759868=&response-content-disposition=inline%3B+filename%3DOSMANLI_SEFERLERINDE_ORGANIZASYON_VE_LOJ.pdf&Expires=1610639689&Signature=GiNVcOAsLh3ZdPxLhXMouNFTYLwdNa0Dz0Z9Gk9BVCJNQ~sYIAptVgMchxleiphTX2BoJzB-ZE0ZfksIPdmtJlcBsytQtMimarAv--VDUfDvMLU3UfqEl8magPDUFC8v~Gvv-YTNVNgiY3pYYjvZ~Vcg-XIJJSo4L0JHEK6oAbj3482xuHSvpkINwE5Jj0p3a0e0YzmH1ZLsucLhPQPIj24R~8x99mbz-2iQ~mMCapevwxOhUrLsXEqr9cm4pHBwa-qPAvgueq5tPoY204dsOnsQzj2QSAqEi-xRa4RYOqSwM6ZjhzjAvdcpN~gpnW7Cmxr8PBdLPueFqKRZsU~VHQ__&Key-Pair-Id=APKAJLOHF5GGSLRBV4ZA (Erişim tarihi: 4.12.2020)

24.    https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=bnnIIHaj6LIC&oi=fnd&pg=PA1&dq=military+in+ancient+greece&ots=H7XyoDcD9H&sig=lmvh6HJZZ1Y3RLlHCYqdP8HDcYw&redir_esc=y#v=onepage&q=military%20in%20ancient%20greece&f=false (Erişim tarihi: 4.12.2020)

25.    https://islamansiklopedisi.org.tr/gulam (Erişim tarihi: 4.12.2020)

26.    https://www.ilimvemedeniyet.com/turkiye-selcuklularinda-gulam-sistemi.html (Erişim tarihi: 4.12.2020)

27.    https://atauni.edu.tr/yuklemeler/843c3f619fd253161c4bc691fba3e0e2.pdf (Erişim tarihi: 4.12.2020)

28.    https://www.tarihikadim.com/selcuklularin-uyguladigi-gulam-sistemi-hakkinda-8-bilgi/ (Erişim tarihi: 4.12.2020)

29.    https://www.dilimiz.gen.tr/timarli-sipahiler-nedir-ozellikleri-nelerdir/ (Erişim tarihi: 4.12.2020)

30.    https://timarli-sipahiler.nedir.org/ (Erişim tarihi: 4.12.2020)

31.    https://tr.khanacademy.org/humanities/world-history/ancient-medieval/classical-greece/a/the-greek-polis#:~:text=Atina%2C%20Sparta%2C%20Thebai%2C%20Korint,ikisi%20de%20%C3%B6nemli%20rol%20oynam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r (Erişim tarihi: 4.12.2020)

32.    https://www.haber7.com/kultur/haber/170962-osmanli-neden-musevi-devsirmedi (Erişim tarihi: 4.12.2020)

33.    https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/17958 (Erişim tarihi: 4.12.2020)

34.    https://islamansiklopedisi.org.tr/enderun (Erişim tarihi: 4.12.2020)

35.    https://sorhadi.net/d/82025-devsirme-sistemine-yahudiler-neden-alinmamistir (Erişim tarihi: 4.12.2020)

36.    https://www.okulsoru.com/2013/05/devsirme-sistemi-nasl-ortaya-ckmstr.html (Erişim tarihi: 4.12.2020)

37.    https://www.ttk.gov.tr/belgelerle-tarih/osmanlilarda-askeri-teskilat/ (Erişim tarihi: 4.12.2020)

38.    https://islamansiklopedisi.org.tr/sokullu-mehmed-pasa (Erişim tarihi: 4.12.2020)

39.    https://tr.wikipedia.org/wiki/Sokollu_Mehmed_Pa%C5%9Fa (Erişim tarihi: 4.12.2020)

40.    https://www.yeniakit.com.tr/biyografi/mimar-sinan (Erişim tarihi: 4.12.2020)

41.    https://www.haberler.com/mimar-sinan/biyografisi/ (Erişim tarihi: 4.12.2020)

42.    https://csb.gov.tr/turk-mimarisinin-abide-sahsiyetleri---mimar-sinan-makale (Erişim tarihi: 4.12.2020)

43.    https://islamansiklopedisi.org.tr/sinan (Erişim tarihi: 4.12.2020)

44.    https://www.milliyet.com.tr/egitim/mimar-sinan-kimdir-kisaca-hayati-ciraklik-kalfalik-ve-ustalik-eserleri-6238964 (Erişim tarihi: 4.12.2020)

45.    http://www.edirne.gov.tr/mimar-sinan (Erişim tarihi: 4.12.2020)

46.    https://tr.wikipedia.org/wiki/Mimar_Sinan (Erişim tarihi: 4.12.2020)

47.    https://www.aa.com.tr/tr/yasam/tum-zamanlarin-en-buyuk-mimari-mimar-sinan/1446408 (Erişim tarihi: 4.12.2020)



[1] Mehmet Anıl, Efsanelerle Birlikte Büyüyen Bir Gizem: Yeniçeriler, Karakarga yayınları, İstanbul Mart 2019, sayfa 31

[2] Mehmet Anıl, Efsanelerle Birlikte Büyüyen Bir Gizem: Yeniçeriler, Karakarga yayınları, İstanbul Mart 2019, sayfa 40, 41

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...