Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KAHİRE MODERN VE BUZLAR ÇÖZÜLMEDEN ADLI ESERLERDE BÜROKRATİK YOZLAŞMA (IB SÖZLÜ SUNUM)

    Bürokratik yozlaşma, yozlaşmış insanların ve yozlaşmış devlet memurlarının var olan bozuk sistemi daha da bozuk bir hâle büründürmesidir. Bu yozlaşmanın nedenleri arasında “koltuk” ve “makam” kavramlarına gereksiz değer verilmesi, rüşvet, bencillik ve ekonomik sorunlar yer almaktadır. Toplumun genel refah düzeyi yüksek olmadığı zaman toplumdaki her birey kendi geleceğini ve rahatlığını düşündüğünden bürokraside yüksek mevkilere sahip olarak veya yönetimde bir şekilde söz sahibi olarak hem sosyal hem de ekonomik güce sahip olmaya çalışmaktadır. Bu kısır döngü ise yenilenme ve modernleşme çabası oluncaya kadar devam etmektedir. Yeni bir sistem oluşturuluncaya kadar işler hep daha kötüye gitmektedir. Necip Mahfuz’un “Kahire Modern” romanında ve Cevat Fehmi Başkut’un “Buzlar Çözülmeden” tiyatrosunda modernleşmeye çalışan yozlaşmış bürokratik yapı eleştirilmektedir. Bu sorun birçok devlette görüldüğünden ciddi bir küresel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki eser...

BELLİ BİR ALANDA UZMANLAŞMAK

  Uzmanlık günümüzde en değerli şeylerden biri. Dünya nüfusu git gide artıyor. Şu anda sekiz milyardan fazla insan var. Çocukları, bebekleri ve şu anda çalışmak için fazlasıyla yaşlı olanları (Yaşlılar lütfen alınmasın, onlar olmasa bugünlere gelemezdik, onlardan çok şey öğrendik. Kendimden yaşça büyüklerle takıla takıla onların suyuna gitmeyi de öğrendim sanki…) sekiz milyardan çıkarsak bile geriye ciddi bir sayı kalıyor. Herkes aynı alanda çalışmıyor, kimisi doktor kimisi mühendis kimisi avukat kimisi öğretmen oluyor. Çok farklı meslek grupları var. Ama nüfus fazla olunca insanlar ne kadar farklı meslek gruplarına bölünürse bölünsün o meslek grubunda ciddi bir yığılma söz konusu oluyor. Bir de çoğu meslek grubu içerisinde de belli başlı konulara yığılma söz konusu. Herkes “en havalı” ben olacağım modunda. Tabii ki rekabet iyi bir şey. En azından dozunda olduğu sürece. İnsanı çalışmak için, çabalamak için motive eden bir şey. Benim hayalim de ileride avukat olmak. Serbest av...

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI EXTENDED ESSAY

  ZÜLFÜ LİVANELİ’NİN “MUTLULUK" ADLI ESERİNDE “KİMLİK” KAVRAMINI FEMİNİST BAKIŞ AÇISIYLA DEĞERLENDİRME   GİRİŞ Her birey toplum içerisinde bir yer edinmeye ve kendi kimliğini bulmaya çalışır. İnsanların kimlikleri şekillenirken toplumun baskısı, cinsiyet eşitsizliği sorunu, sosyoekonomik durum, kültür, din ve uzam etkili olmaktadır. Zülfü Livaneli’nin “Mutluluk" adlı eserinde de kendi kimliklerini keşfetmeye çalışan figürler üzerinden “toplumsal cinsiyet eşitsizliği” ve “kadın olmanın zorlukları” okuyucuya aktarılmıştır. Cinsiyet eşitsizliği her toplumda görülen bir küresel sorundur. Dünya genelinde erkekler güçlü ve evi koruyup kollayan, geçindiren kişi olarak görülürken kadınlar evdeki ezilen, özgürlüğe sahip olamayan, sessiz ve zayıf kişiler olarak görülmektedir. Ancak kadınların eğitim durumları ve sosyo-ekonomik statüleri; kadın-erkek eşitsizliğini azaltmakta, hatta bazı durumlarda kadınların erkeklerden daha üstün olmasını sağlamaktadır. Kimliğini keşfetmek, ö...

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI YÜKSEK DÜZEY MAKALESİ

    Araştırma Konusu: Füruzan'ın “Parasız Yatılı” Adlı Eserindeki "Kadın” Olgusunu Feminizm Kuramı Üzerinden Kadın Figürler Bağlamında Değerlendirme   Cinsiyet eşitsizliği farklı toplumlarda görülen bir küresel sorundur. Füruzan’ın “Parasız Yatılı” adlı eserinde de dış gerçekliğin “kadın kimliğini” biçimlendirmesindeki etkisi anlatılmaktadır. Kadınların kimliğinin biçimlenmesinde birçok farklı toplumsal gerçeklik etkilidir. Uzam ve dış çevrenin taşra ya da kent olması, kadınların eğitimli olup olmaması ve kadınların kendi statülerini ve toplumdaki konumlarını eşleri üzerinden belirlemeleri başlıca sebepler arasında gösterilebilir. Ayrıca, Füruzan’ın bu eseri yazarken “kadın kimliğini” kadın veya kız figürleri üzerinden okuyucuya aktarması da kitabın odağını biçimlendirmektedir. Eserin, kadınların hayatta güçlü bireyler olarak ayakta durabilmeleri için eleştirel ve gözlemci bir tavır ile yazılmış olduğu söylenebilir. Bu makalede, eser en çok marksist-sosyalist aç...