Ana içeriğe atla

BEN KİMİM SORUSUNA GERÇEKTEN CEVAP VEREBİLİR MİYİZ?

  

            Binlerce yıldır çoğu insan “ben kimim” sorusuna cevap aramakta. Ancak bu soruya net bir cevap verilemiyor. Bu ilginç soruya cevap bulamamızın bir nedeni olabilir mi? Acaba bunun sebebi kendimizi çok iyi tanımadığımızdan mı, yoksa o soruya cevap verinceye kadar değişmiş olmamızdan mı kaynaklanıyor?

[1]

           


[2]

Bana kalırsa, “ben kimim” sorusunu kendimize sorduğumuz an, iç dünyamızı daha iyi tanıyoruz. Bir anlık bir düşünme sayesinde, bakış açımız değişiyor ve gelişiyoruz. Bu nedenle soruyu sorduğumuz kişi ile o anda cevabı bulan kişi tam olarak aynı olmuyor. “Farklı kişiler” diyerek anlatmaya çalıştığım şey; düşünce yapısı, hayata olan bakış açısı ve olaylara karşı tutumu değişmiş bir birey.

 

            Bu konuyu daha iyi açıklamak için “varlık” kavramının ne olduğuna bakabiliriz. Eğer varlık dediğimiz şey -Edmund Husserl’in dediği gibi- “yaşanılan her anın toplamı” ise, bir başka deyişle “fenomen” ise, ben kimim sorusunun cevabı da o ana kadar yaşadığımız her şey olur.

[3]

 

[4]

Ancak sürekli yeni olaylar ile karşılaştığımız gerçeğini de hesaba katarsak hiçbir zaman sabit bir “ben” kavramı olmadığını görürüz. Evrende her şeyin değiştiği gibi, bizler de her saniye değişiyoruz. Bu açıdan Herakleitos’a katılıyorum.

 

Bizler sadece değişen varlıklar da değiliz. Bizi biz yapan şey aynı zamanda duygu ve düşüncelerimiz. Platon’un “idealar dünyası” kavramı da bundan dolayı oldukça mantıklı.

 

Bence “ben kimim” sorusunun cevabı bütün bu kavramların birleşimi. Bizler hem o ana kadar yaşadığımız tüm olayların toplamı iken; hem de duygularımızın, düşüncelerimizin ve seçimlerimizin birleşimiyiz. Her an başka bir “biziz” çünkü sürekli değişip, gelişiyoruz.

[5]

 

[6]

Sonuç olarak bizler hayatımız boyunca tek bir “ben” olmamakla birlikte, tek bir an için bu soruyu düşündüğümüzde doğru cevaba ulaşabiliriz. Yeni “bizleri” keşfetmek için de sürekli kendimizi geliştirmeye çalışmalı ve yaşadığımız her andan yeni bilgiler öğrenmeliyiz.

 

Suzan R. HOFSTEDE, 2020

 

KAYNAKÇA

[1]

https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fmedium.com%2Ftechnical-library%2Fyans%25C4%25B1t%25C4%25B1c%25C4%25B1-d%25C3%25BC%25C5%259F%25C3%25BCnmenin-p%25C3%25BCf-noktalar%25C4%25B1-20d79d92946&psig=AOvVaw08GtJnIl2isMzeXaMdVBq8&ust=1609777332486000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCPCaz8atgO4CFQAAAAAdAAAAABAe (Erişim tarihi: 03.01.2021)

[2]

https://www.google.com/url?sa=i&url=http%3A%2F%2Fblog.milliyet.com.tr%2Fdusunme-seklimiz-degisirse--hayatimiz-degisir%2FBlog%2F%3FBlogNo%3D569655&psig=AOvVaw08GtJnIl2isMzeXaMdVBq8&ust=1609777332486000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCPCaz8atgO4CFQAAAAAdAAAAABAo (Erişim tarihi: 03.01.2021)

[3]

https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.iienstitu.com%2Fblog%2Fyenilikci-olma-ve-yaratici-dusunme-iliskisi&psig=AOvVaw08GtJnIl2isMzeXaMdVBq8&ust=1609777332486000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCLDi1pOvgO4CFQAAAAAdAAAAABAf (Erişim tarihi: 03.01.2021)

[4]

https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.ajanslogo.com%2Fpage%2F9&psig=AOvVaw08GtJnIl2isMzeXaMdVBq8&ust=1609777332486000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCLDi1pOvgO4CFQAAAAAdAAAAABBK (Erişim tarihi: 03.01.2021)

[5]

https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.matbuu.com%2Fblog%2Fucretsiz-grafik-tasarim-programi.html&psig=AOvVaw08GtJnIl2isMzeXaMdVBq8&ust=1609777332486000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCLDi1pOvgO4CFQAAAAAdAAAAABA9 (Erişim tarihi: 03.01.2021)

[6]

https://www.google.com/url?sa=i&url=http%3A%2F%2Fwww.artmanik.com%2Fcategory%2Fui-ux%2F&psig=AOvVaw08GtJnIl2isMzeXaMdVBq8&ust=1609777332486000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCLDi1pOvgO4CFQAAAAAdAAAAABBb (Erişim tarihi: 03.01.2021)

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

FELSEFEDE TEMELLENDİRME

    ÖN SÖZ Hayatımızın her parçasında düşünmek, yaratıcı olmak ve etrafımızdaki bilgileri sorgulamak çok önemlidir. Kitaplar okumayı ve okuduğum kitapları yorumlamayı çok seviyorum. Her geçen sene, hatta her geçen gün, eleştirel düşünme konusunda bir miktar daha geliştiğime inanıyorum. “Eleştirel düşünmenin” önemi hayatımızı ciddi anlamda etkilediğinden, felsefe derslerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bence, felsefe dersleri küçük yaş gruplarına da, adı “felsefe” olmasa bile, “yaratıcı düşünme eğitimi” şeklinde verilmeli. Pandemi başlamadan önce, okulun münazara topluluğuna katılmıştım. Münazara topluluğunda, argümanları nasıl sunduğumuzun büyük bir önemi olduğunu öğrenmiştim. Yaptığımız temellendirmeye göre aynı konuyu iki zıt şekilde sunabilir ve karşımızdaki insanları hangi tarafı seçersek seçelim, bu temellendirmeye göre ikna edebiliriz. Son günlerde en büyük hayalim avukat olmak… Yani “temellendirme” mantığını, savunmayı nasıl yapmam gerektiğini şimdiden ...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...