Ana içeriğe atla

HAYATTA BAŞARILI OLMAK DA ÖNEMLİ



     İnsanları şaşırtan ve hayatın kimisine göre tatlı kimisine göre acı bir gerçeği unutmamak gerekiyor: Asıl önemli olan hayattaki başarı. Elbette üniversite sınavında istediğiniz puanı alıp gönül rahatlığıyla tercih yapabilmek büyük bir başarı. Ama gelecekte, işimizde başarılı olmak çok daha önemli. Bu nedenle sınav sonucunuz ne olursa olsun, hayatta her şeyin değişebileceğini ve hiç beklemediğiniz şekillerde başarılar elde edebileceğinizi unutmamalısınız.

Eğer sosyal ilişkilerde başarılıysanız, çalışkansanız ve insanların sizi sevmesini sağlayabiliyorsanız yaptığınız meslek, okuduğunuz üniversite ve fakülte ne olursa olsun “garanti” başarılı bir hayata sahip olacaksınız. Hayattaki başarı sadece iş ve meslek başarısı, akademik başarıdan ibaret değil. Mutlu olmak, yuva kurmak, arkadaşlar edinmek, popüler olmak, geniş bir çevreye sahip olmak, hayalinizdeki evde oturmak, istediğiniz anda canınızın çektiği şeyi yiyebilmek veya istediğiniz kıyafeti giyebilmek… Bunların hepsi “hayattaki” başarının birer parçası. Bunları elde etmek için de tabii ki iyi bir gelire sahip olmak gerekiyor. Ama iyi bir gelir için spesifik bir mesleğe sahip olmanız gerekmiyor.

Bazı insanların sadece sosyal ilişkiler üzerine kurulu başarılı bir hayatları oluyor. Kendilerini gerekli alanlarda kanıtladıktan sonra mezun oldukları bölümün pek de bir önemi kalmıyor.

Zaten siz başarılı ve çalışkan biriyseniz yaptığınız tüm işleri en iyi şekilde yapabilirsiniz. Bu nedenle asıl önemli olan şeyin hayattaki başarı ve mutluluk olduğunu unutmayın. Mutlu olmadıktan sonra üniversite sınavında birinci olsanız bile hayattan bir zevk alamazsınız.

Aynı şekilde okul hayatında aşırı başarılı olanlar, hayatta başarısız da olabiliyor. Sosyal ilişkilerini iyi düzenleyemediklerinden renksiz bir hayat geçirebiliyorlar. Muhtemelen aklınızda bir soru işareti kaldı: “Peki hem okulda hem de hayatta başarılı olanlar yok mu?” diye.

Elbette akademik ve sosyal hayat dengesini çok iyi kuran insanlar da bulunuyor. Siz neden onlardan bir olmayasınız ki? Hem tanınıp bilinen hem kaliteli bir hayata sahip olan hem boş vakitlerinde kendine zaman ayırabilen hem de gözde mesleklerden birine sahip kişiler var. Bunu başarmak imkânsız değil. Sadece hayat boyu çok çalışmayı ve çabalamayı gerektiriyor. Bir yandan çalışıp bir yandan da mutlu ve olağanüstü bir hayat yaşamak mümkün.

Uzun lafın kısası şu anki konumunuz ve durumunuz her ne olursa olsun ileride “başarılı bir hayata” sahip olabilirsiniz. İster hayalinizdeki mesleği yapın isterseniz de mesleğinizi hayallerinizin mesleği hâline getirin. Hayatta başarılı olmak sizin elinizde. Üniversite sınavının veya başka birinin elinde değil…  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...