Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

VERİMLİ ÇALIŞMAK İÇİN PÜF NOKTALAR

  Erteleme, hepimizin zaman zaman uyguladığı bir alışkanlıktır. Hepimiz bazı görevlerimizi, ödevlerimizi, projelerimizi ve hatta hayallerimizi erteliyoruz. Pandemi nedeniyle evden çalışmaya başladığımız için iş yapmak, ders çalışmak ya da bir şeyler okumak istemeyebiliriz. Çevremizde dikkatimizi dağıtabilecek çok fazla şey olduğu için görevlerimize odaklanmakta sorun yaşayabiliyoruz. Bana kalırsa, en önemli neden ise hepimizin aşırı yoğun birer rutini olduğu için ne kadar yorulduğumuzu fark ettik. Pandemi dönemi “bir miktar da olsa” dinlenmek için iyi bir fırsat… Ertelememizin nedenlerini hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz. Yapmamız gereken işin acil olmadığını düşünebiliriz. Acil olsa bile bu iş için yorgun olabiliriz. Bazen ulaşılamaz rutinler yaratırız ve hedefler koyarız. Bundan dolayı işlerimizi bitiremediğimizde strese girebiliriz. Bazı insanlar ise mükemmel olmaya çalışır. Bütün zor şeyleri yapmaya çalıştıklarından hem zor olanları hâl edemezler hem de kolay işleri bitir...

İNTERNETTE GÖRDÜĞÜMÜZ HER ŞEY GERÇEKTEN DOĞRU OLABİLİR Mİ?

  Hepimiz günlük hayatımızda “internet” adı verilen ilginç bir sanal dünya ile iç içe yaşıyoruz. Karşımıza birkaç saniye içerisinde tek bir “tıklama” sonucunda milyonlarca bilgi çıkıyor. Büyüklerimiz mutlaka “Eskiden bilgiye ulaşamıyorduk, siz gençler çok şanslısınız. Tüm bilgiler elinizin altında.” diyerek sanal dünyanın avantajlarını bizlere sunmaya çalışıyorlar. Ancak bu kadar fazla bilgi bizleri yanıltabiliyor. Bu durumda ne kadar avantajlı, ne kadar dezavantajlı olduğumuz tartışılır… Haberleri okurken ya da video izlerken, kendine girdap gibi çeken bu dünyada kaybolabiliriz -belki çoktan kaybolduk ama farkında bile değiliz-. Özellikle karşımıza tartışmalı bilgiler çıkmışsa kendimizi bir uzay boşluğunda yüzüyormuşuz gibi hissedebiliriz. Günümüzde Covid-19 salgını nedeniyle internet her zamankinden çok daha fazla kullanılmaya başlandı. Ne de olsa evlerde otururken Dünya ile tek iletişimimizi internet aracılığıyla sağlıyoruz. Bu nedenle bilgilerin doğruluğu çok daha büyük bir...

PANDEMİ SÜRECİNDE MATEMATİK

  Büyük bir çoğunluğumuz, “2020” yılının oldukça zor bir yıl olduğunu düşünmekte. Bence “kötü” bir sene olmamakla birlikte, “yeni bir sürece” alışmaya çalışmak başlarda hepimiz için zorlayıcıydı.   [1] [2] Öğrenciler için en büyük yenilik “online eğitim” oldu. Okullar ilk kapatıldığında, tüm dünya genelinde büyük bir karmaşa vardı. Tabii bu durumdan “eğitim” de etkilendi. Ancak her şey düzene girdiğinde “online eğitim” sisteminin ne kadar verimli olduğunu fark ettik. Hem sözel hem de sayısal derslerde öğrencilerin başarısının arttığını düşünüyorum. Zaten her olumsuz durumun, pozitif yanlarını görmek gerek bu hayatta. Yoksa böylesine zor bir süreci atlamamız mümkün değil. Uzaktan eğitim, en çok sayısal dersleri olumlu etkiledi. Ekran karşısında canlı matematik dersleri dinlerken istediğimiz zaman anlamadığımız bölümleri sorabilmek gerçekten çok hoş. Bana kalırsa, “anında soru sorma” du...

HARİTALARIN VE MATEMATİĞİN MUHTEŞEM UYUMU

  Günümüzde, çoğu zaman bir yerden bir yere giderken “harita” kullanıyoruz. Harita kullanmadığımızı düşünsek bile “haritaların” teknolojik versiyonlarını kullanmaktayız. Haritaları sadece yolumuzu bulmaya çalışırken kullanmayız. Örneğin, kuzenlerimle birlikte “genel kültür yarışması” yaptığımda ülkelerin ve başkentlerin yerlerini öğrenmeye çalışırken kullanırım. Sadece yeni bilgiler öğrenmek ve eğlenceli zaman geçirmek için! [1] Babil Dünya Haritası (MÖ. 600) [2] Anaksimandros’un Haritası (MÖ 610-546)               Birbirinden farklı harita türlerinin olması, haritaların günlük hayatta farklı alanlar tarafından kullanıldığının bir kanıtıdır. Pek çok farklı harita türü vardır: İdari ve siyasi haritalar, beşerî ve ekonomik haritalar, fiziki haritalar ve özel haritalar. Özel haritalar, birçok farklı konu hakkında olabilmektedir : Toprak...

SEÇİMLERİMİZ VE ÖZGÜRLÜK

Düşünebilen bir insan bilgileri, etrafındaki olayları, sorumluluklarını ve seçimlerinin sonuçlarını analiz edebilir. Zaten, insanlar “düşünme, sorgulama ve analiz etme” yetilerine sahip olduğundan dolayı “felsefe” kavramı ortaya çıkmamış mıdır? Bir insan bu kadar çok özelliğe sahipken ve herhangi bir baskı altında değilken nasıl özgür olmadığı kabul edilip seçimlerinden sorumlu tutulamaz? Özgürce yaptığımız seçimlerin sonucunda ortaya çıkan “sorumluluklarımızı” üstlenmemiz gerekmez mi? Özgür olmadığımızı söyleyip -içten içe bu düşüncemizin doğru olmadığını düşünmemize rağmen- sorumluluklarımızdan kaçarak vicdanımızı rahatlatabilir miyiz?             Gündelik hayatımızda hepimiz seçimler yaparız. Bu seçimler bazen çok önemli ve ciddi konular hakkında olurken, bazen de önemsiz ya da sadece o an için önemli olabilir. Seçimimiz her ne olursa olsun, ortaya bir sonuç çıkar ve o sonucun sorumlusu bizler oluruz. İndetermin...

GÖREVİMİZ: KİTAPLARI SEVDİRMEK

  Kitap okuyan gençlerin ve çocukların sayısı, hatta büyüklerin sayısı bile, hızla azalmakta. Gerçekten de etrafımızda çok fazla dikkatimizi dağıtan etken bulunuyor. Televizyon, telefon, bilgisayar oyunları, sosyal medya gibi daha pek çok şey “kitap okuma alışkanlığı” kazanmamıza engel oluyor. Özellikle gençlere ve çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırıp kitap okumayı sevdirmek amacıyla “Suzan’ın Kitaplığı” Instagram hesabı ile bir sosyal sorumluluk projesi başlatmak istiyorum. ·          KİTAP OKUMAK ÇOK KEYİFLİ Öncelikle kitap okumak televizyon izlemekten ve sosyal medyadaki “photoshoplu” fotoğraflara bakmaktan çok daha keyifli ve eğlenceli. Kitap okuduğunuz zaman mutlaka bir yerde bir şekilde karşılığını alırken, herhangi bir bilgisayar oyunu oynayıp milyonlarca puan topladığınızda o oyun haricinde hiç kimse sizi tebrik etmiyor. Belki aklınıza bir soru takılmış olabilir: “Kitap okuyunca nasıl karşılığını alacağım?” Edindiğiniz...