Ana içeriğe atla

VERİMLİ ÇALIŞMAK İÇİN PÜF NOKTALAR


 

Erteleme, hepimizin zaman zaman uyguladığı bir alışkanlıktır. Hepimiz bazı görevlerimizi, ödevlerimizi, projelerimizi ve hatta hayallerimizi erteliyoruz. Pandemi nedeniyle evden çalışmaya başladığımız için iş yapmak, ders çalışmak ya da bir şeyler okumak istemeyebiliriz. Çevremizde dikkatimizi dağıtabilecek çok fazla şey olduğu için görevlerimize odaklanmakta sorun yaşayabiliyoruz. Bana kalırsa, en önemli neden ise hepimizin aşırı yoğun birer rutini olduğu için ne kadar yorulduğumuzu fark ettik. Pandemi dönemi “bir miktar da olsa” dinlenmek için iyi bir fırsat…

Ertelememizin nedenlerini hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz. Yapmamız gereken işin acil olmadığını düşünebiliriz. Acil olsa bile bu iş için yorgun olabiliriz. Bazen ulaşılamaz rutinler yaratırız ve hedefler koyarız. Bundan dolayı işlerimizi bitiremediğimizde strese girebiliriz. Bazı insanlar ise mükemmel olmaya çalışır. Bütün zor şeyleri yapmaya çalıştıklarından hem zor olanları hâl edemezler hem de kolay işleri bitiremezler. Sonuç olarak, ertelememizin birçok sebebi olabilir. Ancak bazı basit çözümlerle ertelemekten kaçınabiliriz.

“Ertelemeyi” önlemek için bazı çözümler elbette var. Öncelikle yapacağınız tüm işleri bir yere not almalısınız. Yazdıktan sonra hangilerinin acil olduğunu, hangilerinin acil olmadığını belirlemelisiniz. Daha sonrasında acil olanlara odaklanmalısınız. Acil başlığı altındaki işlerinizi kolay ve zor olarak gruplandırmalısınız. İşlerinizi daha çabuk bitirebilmek adına, bence kolay olanlara öncelik tanımak daha akıllıca olacaktır. Bu kararlardan sonra aşağıdakilerden hangisinin sizin için en verimli olduğuna karar vermelisiniz. Önce acil ve kolay olanlardan ya da acil ve zor olanlardan başlayabilirsiniz.

Bir diğer önerim ise gününüzü diğer tüm yapacağınız işlerle birlikte planlamak. Örneğin, ailenizle geçireceğiniz zamanı, spor yapmak ya da bir şeyler okumak gibi kendinize ayıracağınız zamanı düşünmelisiniz. Yemek hazırlamak bile biraz zaman alıyor. Bu tarz minik günlük işleri de yapacağınızı hesaplarsanız, kendinize ulaşılabilir hedefler koymanız çok daha kolay olacaktır.

Çalışırken yorulduğunuz takdirde biraz ara vermek de veriminizi artıracaktır. Molalar kişiden kişiye değişebilir. Bir saat çalıştıktan sonra on dakika dinlenebilirsiniz. Yorgunsanız bir saatten az çalışabilirsiniz. Bu küçük ama önemli detayları düşünürseniz gününüzü daha verimli planlayabilirsiniz.

Ayrıca, kendiniz hakkında bilgi sahibi olmalısınız. En verimli çalıştığınız zamanı bilmelisiniz. Örneğin, bir öğrenci için sabahları matematik çalışmak verimli olabilir. Ayrıca yorgun olduğu zaman kitap okumak ona iyi olabilir. Akşam saatlerinde daha yorgun olacağından o saatlerde okumak daha verimli ve dinlendirici olabilir. Daha verimli planlar yapabilmek için kendinizi çok iyi tanımalısınız. Kendinizi ne kadar iyi tanırsanız, o kadar verimli çalışırsınız.

 

Sonuç olarak, herkes bazen işlerini erteler. Neden ertelediğimizi anlarsak daha iyi bir çözüm bulabiliriz. Günümüzü daha gerçekçi planlarsak her işi zamanında bitirebiliriz. Gününüzü planlayın ve verimli olun…

 

Suzan R. Hofstede, 2020

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...