[1]
Coğrafi
keşifler sonucunda ekonomik, sosyal ve siyasal yapının gelişmesiyle birlikte sömürgecilik,
kapitalizm ve emperyalizm kavramları ortaya çıkmıştır. Bu üç kavram benzer
anlamlara sahip olsa da tam olarak aynı anlamı ifade etmemektedirler.
Kapitalizm, ekonomik faaliyetlerin büyük bir
çoğunluğunun kâr amacı güden insanlara bağlı olmasıdır. Ekonomide insanların,
devletten daha fazla söz sahibi olması durumudur. Bir başka deyişle ekonomik
aktivitelerin özel bir mülkiyet olarak yürütülmesidir. Tabii ki bu ekonomik
faaliyetler toplum yararına olacak şekilde ayarlanmaktadır.
Emperyalizm,
yayılmacılık ve ekspansiyonizm (sınırları genişletme) demektir. Bir devletin,
diğer devletleri kendi çıkarı için kullanması ve onlardan yararlanmasıdır. Bu
yayılmacı ve emperyalist politikayı en çok uygulayan kişilerden biri,
1800’lerin ortalarında yaşamış olan Fransız hükümdarı Napolyon’dur.
Emperyalizm
farklı şekillerde olabilmektedir. Bir ülkenin topraklarını genişletmeye
çalışması en temel türüdür. Bunun yanı sıra bir toplumun vergiye bağlanması, bir
toplumun kaynaklarından yararlanılması veya kendi kültürünü o bölgeye
aşılayarak o bölgede yaşayan halkı köle olarak kullanılması diğer türlerine
örnek olarak verilebilir.
Sömürgecilik
ise bir devletin, kendi sınırları içinde olmayan diğer devletleri, siyasal ve
ekonomik egemenliği altına alarak yayılmasıdır. Sömürgeci topluluklar diğer
bölgelerin tüm kaynaklarını (insan ve iş gücü, toprak, maden, yetiştirilen
ürünler, vb.) ele geçirmekle kalmayıp o bölgede yaşayan halkın sosyal,
kültürel, dini inançlarına ve yaşayış biçimlerine ciddi baskı uygular.
On
sekizinci yüzyılın başlarında gelişen sanayi devrimiyle beraber denizaşırı
ticaret ve ekonomi daha da önem kazanır. Ticaret bu kadar ön plana geçtiğinden
dolayı sömürge topraklara sahip olmak ve çok fazla toprağa sahip olmak gelişmiş
bir devlet için gereken koşullar olmaya başlar. Özellikle İngilizler;
sömürgecilik ve sanayi devrimi konusunda kendilerini çok geliştirmişlerdir. Avrupa’daki diğer devletler de İngiltere’yi
örnek alarak hızlı bir sanayileşme sürecine girmiştir.
Osmanlı Devleti bu hızlı gelişen kapitalist ve
sömürgeci dünyaya ayak uyduramamıştır. Hızla gelişen endüstri ve bilim
sayesinde Avrupa, Osmanlı’yı büyük bir fark ile geçmiştir ve Osmanlı’nın
ekonomisi tamamen sarsılmıştır. Bu duruma daha fazla dayanamayan Osmanlı, önce
duraklama, sonra gerileme ve sonuç olarak dağılma ve yıkılış devrine girer. Osmanlı’yı
yıkan en temel sebeplerden biri ekonomi; yani kapitalizm, emperyalizm ve
sömürgeciliktir.
Suzan R. HOFSTEDE, 2021
KAYNAKÇA
1-
https://tr.wikipedia.org/wiki/Emperyalizm (Erişim tarihi: 27.01.2021)
2-
https://somurgecilik.nedir.org/ (Erişim tarihi: 27.01.2021)
3-
https://onedio.com/haber/kapitalizm-nedir-677216 (Erişim tarihi: 27.01.2021)
4-
https://www.nedir.org/soru/somurgecilik-osmanliyi-neden-ve-nasil-etkiledi (Erişim tarihi: 27.01.2021)
5-
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kapitalizm (Erişim tarihi: 27.01.2021)
[1]
https://www.google.com/url?sa=i&url=https%3A%2F%2Fwww.karasaban.net%2Fcagdas-emperyalizm-samir-amin%2F&psig=AOvVaw1dx4nvsJnJ9lwyfY3IEvuO&ust=1611918484257000&source=images&cd=vfe&ved=0CAIQjRxqFwoTCOiM08S-vu4CFQAAAAAdAAAAABAD (Erişim tarihi: 27.01.2021)
Yorumlar
Yorum Gönder