Ana içeriğe atla

TÜRKİYE’DE KARİYER YAPMAK


 

Üniversite seçimi yaparken hepimizin bir yandan da kariyer planları yaptığı kaçınılmaz bir gerçek. Peki, kariyer planımızda neleri gözetmeliyiz? Kendimize nasıl bir plan yapmalıyız? Nasıl bir hayat çizmeliyiz?

Bence ilk adım, kendinizi iyice tanımak. İnsanlar ile iç içe olup sohbet etmeyi mi daha çok seviyorsunuz yoksa kendi kabuğunuza çekilip kendi işinizi kendiniz mi halletmek istiyorsunuz?  Veya kimlerle çalışmak istiyorsunuz? Kendi işinizi kurup büyük sorumluklar almayı göze alıyor musunuz yoksa daha rahat bir hayat edinebilmek adına bir yerde iyi bir pozisyonda çalışmak mı istiyorsunuz? Zor ve imkânsız gibi görünen işleri başarıp dünya çapında bir tanınırlık mı elde etmek istiyorsunuz yoksa olabildiğince rahat edebileceğiniz sizi zorlamayacak, kendi becerilerinizle uygun bir dalda mı gelişmek istiyorsunuz?

Bu tarz genel sorulara cevap verdikten sonra kariyer planınızı rahatlıkla yapabilirsiniz. Daha önceki bölümlerde de mesleğinizi nasıl seçmeniz gerektiği hakkında tartışmıştık. Tüm bu bilgileri harmanlayarak ortak bir sonuca varmalısınız ve geleceğinizi kendi iradenizle belirlemelisiniz.

Yaptığınız işi severek yapabilmeniz için bence dış baskıdan ziyade kendi hayallerinize ulaşmak için çabalıyor olmanız gerekir. Eğer ailenizin veya öğretmenlerinizin yönlendirmesiyle bir kariyer planı yapmaya çalışırsanız emin olun seçtiğiniz bölüm size ne kadar uygun olsa da veya kolay gelse de o işte başarısız olursunuz. En önemli unsur sizin aklınıza koyduğunuzu uygulamaya çalışmak olmalı. Kendi istediğiniz işi muhtemelen severek yapacaksınızdır ve bir işi severek yaparsanız başarısız olma ihtimaliniz kesinlikle yok.

Kariyer konusunda ilk yapmanız gereken tercih şu: Üniversiteyi bitirdikten sonra hemen stajınızı yapıp çalışmaya mı başlayacaksınız, çalışırken bir yandan yüksek lisans ve doktora mı yapacaksınız yoksa yüksek lisans ve doktoranın yanı sıra akademisyenlik mi yapacaksınız?

Daha sonrasında serbest mi çalışacaksınız, bir şirkette mi çalışacaksınız, yoksa devlette mi çalışacaksınız? Eğer bu kararı verirseniz ona göre eğitimler alıp kendinizi o yönde geliştirebilirsiniz.

Onun haricinde seçtiğiniz meslek ve yaptığınız kariyer planı için birkaç dil bilmeniz gerekiyor mu? Hangi alanda uzmanlaşmayı planlıyorsunuz? Uzmanlık alanı için hangi eğitimleri almanız gerekiyor? Bu eğitimleri üniversite okurken mi, staj yaparken mi, akademisyenlik yaparken mi yoksa çalışırken mi almayı planlıyorsunuz?

Tüm bu farklı seçenekleri düşünmek ve planlamak hem sizi rahatlatacaktır hem geleceğinizin aydınlık olacağını fark etmenizi sağlayacaktır hem de sizleri geliştirecektir. Ayrıca, çok fazla farklı seçeneğe sahip olduğunuz için bunlardan birini gerçekleştiremediğiniz takdirde “B” ve “C” planlarınızı uygulamaya koyabileceğinizi görürsünüz. Bu planlamalar sayesinde daha motive bir şekilde ders çalışabilir ve hayatta daha emin adımlarla ilerleyebilirsiniz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...