Ana içeriğe atla

AİLENİZLE DERTLEŞİN


 

Ailenizle dertleşmek sizi en çok rahatlatacak şey olabilir. Hepimiz birer “küçük ergen” olabiliriz ancak bu ailemizle güzel vakit geçiremeyeceğimiz ve onlarla kafa dağıtamayacağımız anlamına kesinlikle gelmiyor.

Annemle ben hiç kavga etmem ama arkadaşlarımdan duyduğum şeylere bakılırsa evlerde ciddi bir “ergen terörü” oluyor gibi… Bu nedenle arkadaşlarım genellikle aileleri ile sohbet etme fikrini pek sıcak karşılamıyorlar ancak bu konu hakkında düşüncelerinizi değiştireceğimden eminim. Ne kadar sıkıntılı bir ergenlik geçiriyor olursanız olun, aileniz ile yıldızınızın barışacağını düşünüyorum.

Sınav stresinden ve gelecek hakkındaki kaygılarınızdan arınmak için sene başında -henüz üniversite sınavı için tam olarak rekabet ortamı oluşmadan önce- arkadaşlarınız ile dertleşebilirsiniz. Ancak bir süre sonra asıl moralinizi bozan ekip onlar olacak. Bunun nedeni ise kesinlikle kişisel bir durumdan ötürü değil. Herkesin amacı, sınırlı kontenjanlara sahip iyi üniversitelere girmek ve rakiplerini elemek. Tüm öğrencilerin bu süreç içerisinde çok gerildiğini ve birçoğunun psikolojisinin ciddi anlamda etkilendiğini fark etmemek mümkün değil. Bu nedenle dertleşecek başka insanlara ihtiyacınız olacak.

Sınav olup bittikten sonra tabii ki arkadaşlarınızla dertleşebilirsiniz. Genelde sınavı atlatınca herkes biraz rahatlıyor ve birbirine destek olmaya çalışıyor. Özellikle de sizden yaşça büyüklerden tavsiyeler alabilir, yardım isteyebilirsiniz. Aynı şekilde sizler de sizden yaşça küçüklere yardım edebilirsiniz. Sınav sonuçları açıklandıktan sonra arkadaş gruplarında ciddi bir yardımlaşma ve destek ortamı doğuyor. Bu da her yaş grubundan öğrenciler için çok iyi bir motivasyon kaynağı oluyor. Dün sınav sonuçları açıklandı. Sosyal medya ortamından benden yaşça küçük olanlar veya sınava seneye girecek olanlar tavsiye istedi. Ayrıca yaşça büyük olanlar da üniversite tercihleri konusunda bana yardımcı oldu. Onun haricinde de çok fazla tebrik mesajı, telefonu, vb. geldi… Dediğim gibi arkadaşlık ortamları sınavı atlattıktan sonra değişiyor. Süreç içerisinde destek olabilecek arkadaş sayısı oldukça az. Bu nedenle aileniz en iyi desteği ve motivasyonu verenler olacak.

Bu desteği verecek olanlar ise aileniz… Benim annemle en ufak bir problemim olmadı çok şükür. Tek sorun ara ara çok az yemem oluyor o kadar. Onun haricinde annemle hem abla kardeş gibiyiz hem en yakın arkadaş gibiyiz. Kimi zaman ben onun yaşındaymışım gibi davranıyorum kimi zaman da o çocuk gibi davranıyor -sanırım o benden daha çok çocuk gibi davranıyor, bu nedenle ben de hep “yaşama sevincinin nedenini öğrenebilir miyim” diye sorup dalga geçiyorum- ve çok iyi anlaşıyoruz.

Ben üniversitede de annemle yaşamayı düşünüyorum. Onsuz yapamam sanki. İstesem, zorunda kalsam elbette başarırım ama ne gerek var ki zorlanmaya? Çoğunuz üniversitede onlardan kaçmak için şehir dışında veya yurt dışında okuma hayalleri kuruyorsunuz ama böyle zorlu bir psikolojik savaşı desteksiz atlatamazsınız. En içten ve en verimli desteği de ancak ve ancak ailenizden alabilirsiniz. Aranızda bir kavga veya çekişme de olsa ailenizin, sizin içinde bulunduğunuz süreçten daha önce geçtiğini ve psikolojinizin nasıl etkilendiğini farkında olduklarını bilmelisiniz. Kendinizi çok yıpranmış ve bunalmış hissettiğinizde ailenizle konuşmanın size ne kadar iyi geldiğini mutlaka fark edeceksinizdir. Hayatın acı bir gerçeği olmakla birlikte bu hayatta sizi gerçekten “koşulsuz” seven kişiler sizin ailenizden olanlardır.

Bu süreçte akşamları annemle sohbet etmeseydim hem sınavla ilgili kaygımı kolay kolay azaltamazdım hem de tek düşündüğüm şey derslerim ve sınavlarım olurdu. (Aslında dersler haricinde pek de bir şey düşünemiyordum, çok nadir oluyordu bu anlar ama nadir de olsa ders düşünmediğim anları anneme borçluyum.) Onun sayesinde hayata dair pozitif şeylere de kafa yorabildim ve geleceğim ile ilgili hayaller kurabildim. Bu hayalleri kurmasaydım hiçbir şekilde motive olamazdım ve yüksek tempoda çalışmaya devam edemezdim. Ailenizin kıymetini bilin, onlarla dertleşin ve sohbet edin. Emin olun pişman olmayacaksınız. Üstüne üstlük bozuk olan ilişkinizi düzeltme imkânı bile kazanabilirsiniz bu sayede. Bir deneyin derim…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...