Ana içeriğe atla

DENEME ANALİZLERİNİN ÖNEMİ


     Çözdüğünüz veya girdiğiniz denemelerin analizlerini yapmak ve çözemediğiniz, boş bıraktığınız, yanlış yaptığınız soruların çözümünü öğrenmek size ileriye taşıyacak en önemli taktik. Denemelerin analizini yapmak size birçok farklı yarar sağlamaktadır. Dikkatsizlik hatalarınızın farkına varırsınız, eksik olduğunuz konuları tespit edebilirsiniz, yeni soru tipleri ile karşılaşıp yeni çözüm yollarını öğrenebilirsiniz, sürenizi daha etkili ve verimli kullanma yöntemleri keşfedebilirsiniz ve ilerlemenizi iyi bir şekilde gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca deneme sınavları çözerek deneyim kazanabilirsiniz.

1-      Dikkatsizlik Hatalarının Farkına Varmak

Dikkatsizlik hatası her öğrencinin tadacağı “acı bir zevktir”. “Acı” olmasının sebebini hepimiz biliyoruz: Gelen sonuçlar, netler, sıralamalar moralimizi bozuyor. Özellikle de netimizin düşük olma nedeninin bizim “kendi şapşikliğimiz” olduğunu fark edince iyice sinirleniyoruz.  

Ancak yapmamız gereken şey önce bir miktar sinirlendikten sonra neden o noktada dikkatsizlik hatası yaptığımızı çözmek olmalı. Belli bir soru tipinden korkuyor musunuz? Bazı konulara hâkim değil misiniz? Sürenin az olması nedeniyle yetiştirememe kaygısı yaşadığınız için mi hata yapıyorsunuz? Yeterince “hızlı soru çözme antrenmanı” yapmadınız mı? Sürecin hangi aşamasındasınız: On ikinci sınıfın sonunda mı, on birinci sınıfta mı, yoksa daha dokuzuncu veya onuncu sınıfın başında mısınız? Genel olarak çözmediğiniz bir gelecek veya sınav kaygısı mı yaşıyorsunuz? Belki de “yeni nesil soru tipi” denilen o zor sorular sizin gözünüzü korkutuyordur. Bir başka ihtimal ise uzun paragrafların sizi telaşlandırması olabilir. Ya da o uzun paragrafları okurken dikkatiniz dağıldı için sorunun çözümünde gerekli olan detayları atlıyor olabilirsiniz.

Eğer “dikkatsizlik hatası” adı verilen bu geniş çaplı kavramın derinliklerine inerseniz hatanın “asıl” kaynağını bulabilir ve o sorunun üzerine kolaylıkla gidip çözümleyebilirsiniz. Tabii, dikkatsizlik hatasını kırk yılda bir yapıyorsanız yorgunluk gibi basit bir sebepten dolayı da yapmış olabilirsiniz. O zaman sorunun ciddi olmadığı kanaatine varıp ilerleyebilirsiniz. Benim seslendiğim grup her deneme sınavı çıkışında “Dikkatsizlik hatası yapmasaydım 110 net yapacaktım ama netim 80.” diyenler. 30 netlik farkın suçunu siz de “dikkatsizlik hatasına” atıyorsanız sorunun altını kazımaya çalışmalı ve bir an önce bu işin üstesinden gelmelisiniz.

2-      Eksik Olduğunuz Konuları Öğrenmek

Eğer yapılan genel konu taramalarını “nokta atışı konu eksiklikleri tamamlama” amacıyla kullanmıyorsanız büyük bir hata yapıyorsunuz demektir. Ne de olsa deneme sınavları tüm konuların karışık bir sıra ile önünüze sunulduğu bir an. ÖSYM’nin en çok sorduğu konuları pekiştirebilmeniz için muhteşem bir fırsat.

Eksik konu tespitini nasıl yapacağınızı merak ediyor olabilirsiniz. Bir deneme sınavında belli tipteki soruları çözerken zorlandığınızı hissediyorsanız o soru tipleri için daha fazla pratik yapmanız gerekiyor demektir. Mesela ben hareket ve hız problemlerini çözerken çok zorlanıyorum. Sonuç olarak sınavlarda doğru bir şekilde çözebiliyorum ama hem o soruyu ilk gördüğümde telaşlanıyorum hem de çok süre kaybediyorum. Bu nedenle netimi düşürmeyen soru tipleri arasında olmakla birlikte eksik olduğum bir konu olduğunu fark ediyorum.

Bir de hatalı yaptığınız veya hiç çözemediğiniz soru tipleri var. Eğer hatalı sorularınız hep aynı konular ile ilgiliyse o konuların gerekiyorsa önce konu anlatımlarını dinleyin, sonra da bolca soru çözün. Eğer kırk yılda bir şans eseri olarak hatalı çözmüşseniz o sorunun çözüm yöntemini öğrenmeniz yeterli olacaktır. Özellikle “konu eksiğinizi kapama” amaçlı yüzlerce soru çözmenize gerek yok. Sadece pratik bilginizi kaybetmemek adına tüm konulardan soru çözmeye devam edin. Bu sizin için yeterli olacaktır.

Eksik olduğunuz konuların veya soru tiplerinin farkına vararak netlerinizi çok daha hızlı bir şekilde yükseltebilirsiniz. Böylece hem sizin moraliniz düzelir hem güzel bir ilerleme sağlamış olursunuz hem de etrafınızdakilere başarınızı gösterebilirsiniz.

3-      Yeni Soru Tipleri ile Karşılaşmak

Deneme çözerken çok iyi bildiğimiz konuları bile yanlış yaptığımız olabiliyor. Bunun genellikle temel nedeni “yeni nesil soru tipleri” ile karşılaşıyor olmamız. Yeni nesil soru tiplerinde daha önceden hiç görmediğiniz veya sınav esnasında kolaylıkla akıl edemeyeceğiniz basit bir hamle görmeniz gerekiyor. Bunun da tek çaresi bolca “yeni nesil soru tipi” çözmek. Bunun üstesinden gelmek için hem genel denemeler hem branş denemeleri hem de normal konu testleri çözmeniz gerekiyor. Ancak tek sorununuz bu tip sorularsa çözdüğünüz kaynaklardaki soru tiplerinin “yeni nesil” olmasına dikkat edin derim. Aksi takdirde sizin için büyük bir vakit ve emek kaybı olacaktır.

4-      Süre Kullanımını Öğrenmek

Çoğunlukla öğrencilerin en zorlandığı konu süre yönetimi. Deneme çözerken süreyi nasıl kullanacağımızı bir türlü baştan hesaplayamıyoruz. Bazen belli bir soruya takılıveriyoruz ve dakikalarımızı harcamış oluyoruz. Üstüne üstlük değerli vaktimizi harcadığımız o soruyu çözmeden geçmiş oluyoruz.

Bolca denem çözerek hem denemelerdeki en verimli ders seçme sıralamasını öğreniriz hem de tek bir soru üzerinde fazla takılmadan turlama tekniğini geliştiririz. Benim ders seçme sıralamam matematik, fen, Türkçe ve sosyal şeklinde olur. Bu sıralama ise tüm öğrenciler için farklıdır. Kimisi açık kafayla paragraf sorularını aradan çıkarmak ister kimisi önce kolay halledebileceğine inandığı sosyal bölümünden başlayarak olabildiğince çok net toplamaya çalışır. Bu çok kişisel bir karar olduğu için deneme sınavları çözerek sizin için en verimli sıralamayı keşfetmelisiniz. Ayrıca zor görünen soruları ilk aşamada geçip vaktiniz kaldığı takdirde dönüp uğraşmak sizler için büyük bir vakit kazancı olacaktır.

Optik forma işaretlemenin de vakit kaybı olduğuyla ilgili tartışmalar olabiliyor. Bence çok fazla atlayarak soru çözüyorsanız çözdükçe optik forma işaretlemekte fayda var. Yoksa sınavın sonunda yetiştirememe veya kaydırma telaşına kapılabilirsiniz. Bu sorunları önlemek adına bir soruyu çözer çözmez optiğinize kodlayın ve “Bir soru daha cepte, sen yaparsın!” diyerek kendinizi motive edin.

5-      İlerlemenizi Görmek

Tüm denemelerinizin netlerini ve sıralamalarınızı bir yere not almanızı şiddetle tavsiye ederim. Örneğin ben on birinci sınıfın başından itibaren dershanede olduğum denemeleri dosyaladım. Her denemenin kapağında netim ve dershanedeki sıralamam yazıyor. Ayrıca içinde de her branşın ayrı ayrı neti ve çözemediğim soruların çözümleri bulunuyor. Henüz on birinci sınıfı yeni bitirdiğimden denemelerdeki hatalarımı ikinci kez çözme aşamasına gelmedim ama önümüzdeki sene bunu yapmayı planlıyorum.

Aynı şekilde evde çözdüğüm genel denemelerini ve branş denemelerini de not alıyorum. Her deneme kitabının sonunda cevap anahtarının olduğu yere o denemeden kaç net aldığımı ve çözdüğüm süreyi yazıyorum. Böylece aynı deneme setini çözdüğüm zamanki ilerlememi rahatlıkla takip edebiliyorum. Mesela denemeler gittikçe zorlaşırken benim netlerim artmış mı, azalmış mı? Çözme süremdeki değişiklikler ne yönde? Bu soruları istediğim zaman kolaylıkla cevaplayabiliyorsam ilerlememi etkili bir şekilde takip edebiliyorum diye düşünüyorum. Sizlere de tavsiye ederim.

İlerlemenizi gördükçe daha çok motive olduğunuzdan ve daha çok ders çalıştığınızdan emin olabilirsiniz. Tabii ilerleme yerine bir gerileme ile karşı karşıya iseniz buna da üzülmemeli, gerekli önemleri alabileceğiniz için ve sistematik bir biçimde çalıştığınız için sevinmelisiniz. Denemeler ile kendinizi yakından tanıyıp zorlandığınız alanlara daha çok yüklenerek gerçek sınavda olağanüstü bir başarı yakalayabilirsiniz.  

6-      Deneyim Kazanmak

Eğer bu süreç boyunca yüzden fazla deneme çözmüş olursanız gerçek sınava girdiğinizde de evde veya dershanede “lay lay lom” bir modda (sakince, mutlu ve huzurlu bir şekilde, deneme çözmekten keyif alarak, “Bir soruyu daha tıkır tıkır çözüverdim, kudurun sorular!” diye düşünerek çözmek) deneme çözüyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Bu sayede çok rahat geçen bir sınav deneyimlemiş olursunuz. Tüm öğrencilerin hayalindeki gibi bir sınav anı yaşamış olursunuz. Hatta belki de sınav süresi bitmeden tüm soruları doğru çözdüğünüzden emin olarak bitirebilirsiniz. “Keşke sınav bitmeseydi, ben bir yirmi soru daha çözüverirdim.” diyebileceğiniz bir sınav deneyimi tatmak istiyorsanız denemelerinizin analizlerini küçümsemeyin. Onlar sizin en yakın arkadaşınız olmalı. Sizi en yakından tanıyan ve size en çok destek veren ekibiniz.

Sonuç olarak deneme çözmek ve çözdüğünüz denemelerin analizini yapmak sizler için büyük bir önem teşkil ediyor. Ne kadar deneyim kazanırsanız sınavlarda o kadar rahat edersiniz. Hem kendinize olan güveniniz artar hem tüm konu eksiklerinizi bir süre sonra tamamlamış olursunuz. Böylece sizi hiçbir şey ve hiç kimse durduramaz.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...