ÖSYM’nin soruları sorma tarzına alışabilmek
adına geçmiş yıllarda çıkan sınav sorularını çözmek çok önemli. Öncelikli
olarak son yıllardaki sorulardan başlamanızı tavsiye ederim çünkü son birkaç
yıldır, ÖSYM’nin soru sorma anlayışı biraz değişti: Yeni nesil sorular ile
çocukları çökertme taktiği uyguluyorlar.
Evet, bu sözümle üniversite sınavını
biraz dramatize etmiş olabilirim ama bu zor süreçte ilerledikçe benimle hem
fikir olmaya başlayacaksınız. Her neyse, konumuza geri dönelim…
Yeni nesil soru tiplerini gördükçe daha
kolay ve daha hızlı soru çözme yeteneği kazanacağınızdan önceden de bahsetmiştim.
Bu antrenmanı bir de ÖSYM’nin soruları üzerinden yaparsanız karşılaşacağınız
sorulara nispeten aşina olacağınız için çok strese girmezsiniz ve başarılı bir
sınav deneyimi elde edebilirsiniz.
Olabildiğince çok geriye gitmeye çalışın.
Burada “geri” sözcüğünden kastım eski yılların sorularını çözmek. Mesela 1980’li
yılların sorularını bile çözüp bitirirseniz karşılaşabileceğiniz çoğu soru
tipini görmüş olursunuz. Gerçek sınavda ne kadar ekstrem bir soru sorarlarsa
sorsunlar, siz onların düşünme tarzına hâkim olduğunuz için her soruyu “tokatlayıp
geçersiniz”.
Bu açıdan ben kendimi oldukça şanslı
hissediyorum. Dershanemizde on birinci sınıf boyunca yaptıkları deneme sınavları
eski sınavlardan oluşuyordu. Elbette, bizim soruları önceden çözüp ezberleme
ihtimalimize karşı tek bir yılın değil birkaç farklı yılın sorularından
derleniyordu sınavlarımız. Ayrıca derslerde de yeri geldikçe 1970’li ve 1980’li
yıllardan kalma sınav sorularını bizlere çözdürdüler. (Büyüklerimizi saygıyla
selamlayıp bu yılların “bayağı” eski olduğunu vurgulamak isterim. Neredeyse Taş
Devri Çağı gibi bir şey yani…)
Yorumlar
Yorum Gönder