Ana içeriğe atla

ÖĞRENCİLERİN HAFTALIK PLANLARI NASIL OLMALI?



     Haftalık planlar, herkes için özeldir. Her öğrencinin kendi planını kendisinin yapması gerekir. Hayalinizdeki mesleğe, eksik olduğunuz derslere ve iyi odaklanabildiğiniz derslere göre programınızı oluşturmalısınız. Elbette, programı yapmak kadar uygulamaya koymak da bir o kadar önemli.

On birinci sınıf boyunca ders programım şu şekilde oldu: Olabildiğince çok matematik ve Türkçe çalışmak, tüm derslerden özet çıkarmak, projelerimi yapmak, vakit kaldığı sürece fen derslerine ve biraz da tarihe çalışmak. Sene başında her yıl olduğu gibi bu yılda ağır bir plan yapmıştım ancak okulun zorlu ve yorucu ritmine kapılınca o çılgın planı hiç uygulayamadım.

Bu nedenle şöyle bir yöntem geliştirdim: Her gün olabildiğince çok test çözüp ders çalışmak, özet çıkarmak temel hedefim oldu. Gün içerisinde yaptığım işleri çantamdaki küçük bir not defterine yazdım. O deftere yapmam gereken şeyleri de not aldım. Akşamları da o deftere karışık bir şekilde yazdıklarımı asıl not defterime yazarak gün boyunca yaptıklarımı gözden geçirmiş oldum. Bu sayede hem çok çalışmış oldum hem de metrelerce uzayıp giden iş listemi bitirmek için strese girmedim. Elbette, aklımda yapmam gereken milyonlarca iş, çözülmesi gereken binlerce soru var ama yavaş yavaş ilerleyerek çok daha hızlı ve sistematik ilerlemiş oluyorsunuz. On birinci sınıfınızı olabildiğince verimli geçirirseniz, yaptığınız plana birebir uyup uymamak çok da önemli olmuyor. Yeter ki sürekli çalışın. İstikrarlı ve kararlı bir şekilde.

Şimdi on ikinci sınıf dönemi için kendime bir plan yapmaya karar verdim. Öncelikle her gün matematik ve Türkçe derslerinden yüzer soru çözmem gerektiğine karar verdim. Ne de olsa eşit ağırlık bölümünden sınava gireceğim. Ayrıca, ekstradan haftanın her bir gününe bir farklı ders koymalıyım: Bir gün TYT fizik, bir gün TYT kimya, TYT biyoloji, geometri, tarih, coğrafya ve felsefe. Yani toplamda yedi ders ve yedi gün bulunuyor. Her gün için bir dersi ekleyerek yapabileceğim en verimli programı yapmış olacağım. Tabii, bu derslerden de yüzer soru çözeceğim.

Bu haftalık programın içerisine dershaneye gittiğiniz günleri, deneme sınavınızın olduğu günleri, okul sınavlarınızın tarihlerini ve dinleneceğiniz zamanları da eklemeyi unutmayın. Tabii, benim IB projelerini hazırlamak ve IB sınavlarına hazırlanmak için de programıma boşluklar koymalıyım.

Haftalık planınızda günlük olarak yapmanız gerekenleri yazın. Bunları yazdıktan sonra da günlük yerine haftalık bitirdiğiniz işlere bakın. Örneğin pazartesi günü uygulayacağınız programı perşembe günü uygulayıp perşembe gününü de pazartesi uygulayabilirsiniz. Asıl önemli olan haftalık programınızı aksatmadan ilerlemek.

 On ikinci sınıf için yapacağım haftalık plan şu şekilde olacak (Umarım uygulayabilirim):

Pazartesi

Salı

Çarşamba

Perşembe

100 TYT matematik sorusu

100 TYT Türkçe sorusu

100 TYT fizik sorusu

100 AYT matematik sorusu

50 TYT Türkçe sorusu

50 Edebiyat sorusu

100 tarih sorusu

100 TYT matematik sorusu

100 TYT Türkçe sorusu

100 TYT kimya sorusu

100 AYT matematik sorusu

50 TYT Türkçe sorusu

50 Edebiyat sorusu

100 coğrafya sorusu

Cuma

Cumartesi

Pazar

Bu Hafta Yapılacak Önemli İşler

100 TYT matematik sorusu

100 TYT Türkçe sorusu

100 TYT biyoloji sorusu

100 AYT matematik sorusu

50 TYT Türkçe sorusu

50 Edebiyat sorusu

100 felsefe sorusu

100 TYT matematik sorusu

100 TYT Türkçe sorusu

100 geometri sorusu

Deneme sınavı

 

            “Bu Hafta Yapılacak Önemli İşler” bölümüne ise acil olarak yapmanız gereken ödevleri, projeleri, dershane ödevlerini, çıkaracağınız özetleri, çalışmanız gereken konuları, deneme sınavlarını ve okul sınavlarını yazabilirsiniz. Böylece her gün hangi işlerle uğraşmanız gerektiğini bilecek ve kendinizi kaybolmuş hissetmeyeceksiniz.

Bu arada bir not düşmek isterim. Günlük 300 sorunun az olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama verimli bir şekilde 300 soru çözmenin verimsiz bir şekilde 500 soru çözmekten daha faydalı olduğuna inanıyorum. Çözdüğünüz her soruyu içselleştirirseniz dünya üzerindeki en verimli çalışmayı yapmış olursunuz. Ayrıca programınızı biraz esnek tutmakta fayda var. Kendinize daha en baştan günde 600 soru çözmenizi gerektirecek bir plan yaparsanız hem o planı uygulayamazsınız hem de bunalacağınız için motivasyonunuzu ve veriminizi kaybedip gözünüze az görünen programı da uygulayamazsınız.

Eğer ek soru çözümü yaptıysanız haftalık programınıza not düşerek motivasyonunuzu artırabilirsiniz. Süreç içerisinde daha hızlı soru çözeceğiniz için programınızı giderek zorlaştırabilirsiniz. Ya da sizin için günü gününe ama makul bir miktarda çalışmak daha verimliyse ilk yaptığınız programa sadık kalabilirsiniz.

Kendinize rahat edeceğiniz bir program hazırlayarak motive bir şekilde çalışmaya başlayabilirsiniz. Sakın kendi çalışma programınızı başka arkadaşlarınızın programları ile kıyaslamayın. Herkesin çalışma yönteminin kendisine ait olması gerekir. Arkadaşlarınızla yapacağınız fikir alışverişlerini ise şu amaçla kullanın: Onların programlarını birebir kopyalamak yerine kendi programınıza eklemeler yapın. Ayrıca arkadaşınızın söylediği çalışma programını gerçekten uygulayıp uygulamadığını sakin bir kafayla tartın. Sizin moralinizi bozmak için anormal ağır bir program da söyleyebilir ya da sizi tembelliğe itmek için hiç çalışmıyormuş gibi de davranabilir. Bu nedenle kendi programınıza güvenerek ve gerekirse program yapma konusunda hocalarınıza danışarak emin bir şekilde ilerlemeye devam edin. Sistematik bir şekilde çalıştıktan sonra kesin başarılı olacaksınız.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...