Ana içeriğe atla

PANDEMİ SÜRECİ VE EĞİTİMDE AKSAKLIKLAR

 


 

Lisenin neredeyse ilk iki yılını “online eğitim” adı altında geçirmek, eğitim açısından oldukça verimsiz oldu. Elbette, kendimize ayırabileceğimiz daha fazla boş vakte sahip olduk ve bu vakti kimimiz bilinçli kimimiz bilinçsiz kullandı. Ancak on birinci sınıfa geçtiğimizde her ne kadar dersleri takip edip olabildiğince çalıştıysak da çok fazla konuda eksikliğimiz olduğu ortaya çıktı. Bunun bir nedeni pandemiye hazırlıksız yakalanmak diğer nedeni ise hepimizin “online eğitim” hakkındaki bilgisizliğimizden kaynaklanıyordu.

Özellikle geometri, matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi sayısal derslerde büyük bir boşluğa sahip olduğumuzu fark ettik. En azından benim için bu dersleri uzaktan takip etmek daha zor oldu. İki yıllık ciddi bir kaybımız olduğu için on birinci ve on ikinci sınıfta gördüğümüz konularla bir bağlantı olduğu zaman, hepimizin hocalarımıza boş gözlerle baktığımızı tahmin edebiliyorum.

Bir yandan on birinci sınıf derslerine çalışmak bir yandan da pandemi eksikliklerini kapamak bizler için çok zorlu ve yorucu bir süreç oldu. Tüm derslere aynı anda çalışmak zaten bu kadar zorken bir de geçen seneki konular binince yükümüz çok arttı. Tabii, Uluslararası Bakalorya (IB) programı nedeniyle üniversite düzeyinde anlatılan derslere de tüm bunların yanında çalışmak ve o dersler için onlarca proje hazırlamak ek bir yük daha getirdi.

Belki de pandeminin aksaklıklarına biraz daha pozitif yaklaşmak gerekiyor olabilir. Çoğu konuya üniversite sınavına yakın -üniversite sınavına iki yıl kala- çalıştığımız için daha iyi aklımızda tutabileceğiz ve belki de sınavda daha başarılı olacağız, kim bilir?..

Tabii, şunu da unutmamak gerek: pandemi sayesinde eğitim sektöründe ciddi gelişmeler yaşanmış oldu ve bu on birinci sınıftan itibaren bizlerin işine çok yaradı. Öncelikle, internette ve Youtube’da birçok ders konu anlatım videoları veya soru çözüm videoları bulabiliyoruz. Ayrıca, neredeyse tüm popüler yayınların test kitaplarında sadece bir karekod okutarak soru çözüm videosuna ulaşmak mümkün. Bu sayede, okuldaki veya dershanedeki hocalarınıza tekrar tekrar soru sormak zorunda kalmıyorsunuz. Bir de soru çözümünü anında izleyince o çözüm, zihninizde çok daha kalıcı bir yer ediniyor.

Pandemi sırasında da pandemi sonrasında da hem öğrenciler hem hocalar, hep birlikte, eziyet çektiysek de bu durumun olumlu yanlarının da farkına vararak sevinmeliyiz. Bekle bizi üniversite sınavı! Hiçbir aksaklık ve zorluk bizi yıldıramaz ve zor durumda bırakamaz!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...