Ana içeriğe atla

TÜRKİYE’DE ÖĞRENCİLİK


 

Tercih edeceğiniz üniversite, seçeceğiniz dala göre değişiklik gösterebilir. Her dalda, farklı üniversitelerin ön planda olduğu görülmektedir. Elbette, en iyi ve en kaliteli eğitimi veren üniversiteleri tercih etmek gerekir ancak o üniversitelere girebilmek için üniversite sınavında astronomik puanlara sahip olmanız gerekiyor. Hiçbir şey imkânsız olmasa da bu gerçekten zorlu bir süreç oluyor.

Türkiye’de okuyacak öğrencilere öncelikle şu konuda karar vermelerini öneririm: Devlet üniversitesinde mi okumayı planlıyorsunuz, yoksa vakıf üniversitesinde mi? Bu aşama aslında en önemli noktalardan biri. Bence, özel okullarda okuyan öğrencilerin sosyal ortamlarının lise hayatlarına benzer olması için vakıf üniversitelerini tercih etmeleri gerekir. Elbette, devlet üniversiteleri de hem çok köklü olabiliyor hem de ücretsiz olduklarından ev ekonomisine büyük katkıda bulunabiliyor. Bu iki tip üniversite arasındaki seçimi yapmak çok kişisel bir konudur. Her öğrencinin bu konuda farklı düşünceleri olabilir. Bu ilk seçimi yaptıktan sonra diğer kriterlere bakmanız gerekir.

Bir başka önemli konu ise ilerideki iş imkânları. Bazı meslek gruplarında, eğer kendi işinizi kurmayacaksanız ve bir yerde çalışacaksanız belli üniversitelerden mezun olup olmadığınıza bakılır. Bu nedenle devlet veya vakıf üniversitelerinden hangilerinin en parlak iş olanaklara sahip olduğunu öğrenmeniz gerekmekte. Üniversiteler ve bölümler hakkında genel bir fikir edindikten sonra detaylı araştırmalara geçebilirsiniz.

·         Devlet üniversitesine kayıt yaptırmak isteyenler:

Meslek seçimi aşamasını geçtiğimize göre kariyer hayatında size en çok avantajı sağlayacak üniversiteleri incelemeniz gerekir. Eğer sınavlarda aldığınız puanlar o üniversitelere girebilmek için yeterliyse tek tek o üniversiteler hakkında detaylı bilgi edinmeye çalışın.

Mümkünse üniversitelerde seçeceğiniz bölümün hocaları ile tanışın ve onlardan fikir veya bilgi alın. Okulun tanıtım programlarına katılarak hem kampüsün havasını görün hem kendinizi o kampüste okurken hayal edip edemediğinizi düşünün hem de seçeceğiniz fakülte hakkında bilgiler edinmeye çalışın.

Elbette seçeceğiniz branşa göre tercih edeceğiniz üniversiteler değişiklik gösterecektir. Örneğin mühendislik için genellikle Boğaziçi ve ODTÜ tercih edilirken tıp için Hacettepe ve Ankara üniversiteleri, hukuk için ise Ankara Üniversitesi tercih edilmektedir. Bu saydıklarım popüler ve köklü üniversitelerden sadece birkaçı. Asıl altını çizmek istediğim nokta, her üniversitenin her branşta iddialı olmadığı. Bu nedenle kendi bölüm seçiminiz doğrultusunda bir üniversite araştırması yapmanızı öneririm.

·         Vakıf üniversitesine kayıt yaptırmak isteyenler:

Vakıf üniversitelerinde seçim yaparken birçok farklı kriter devreye girmektedir. Devlet üniversitelerinde olduğu gibi vakıf üniversitelerinde de köklü ve isim yapmış olanlar bulunuyor. Devlet üniversiteleri için yapılan araştırmayı vakıf üniversiteleri için de yapmalısınız. “Kendi seçtiğiniz bölümün en iyi üniversiteleri neler”, bunu araştırın. Daha sonrasında tüm avantajları ve dezavantajları alt alta yazarak sizin için en uygun olan üniversiteye gönül rahatlığıyla kayıt yaptırabilirsiniz.

Peki bu avantajlar ve dezavantajlar neler olabilir, ona bakalım. İlk bakılacak konulardan biri burs konusu olsa gerek. Vakıf üniversitelerinde, hiçbir ödeme yapmadan okumak mümkün. Ancak ilk 200-300 gibi dereceler yapmadığınız sürece tam burslu okuma imkânı pek olmuyor. Bu nedenle aile ekonomisine katkıda bulunmak isterseniz puanınıza ve sıralamanıza göre alacağınız burs miktarını araştırmalısınız.

İkinci önemli husus ise okulun size sağlayacağı staj imkânları. Bazı üniversitelerde öğrencilere ilk yıllarından itibaren iş tecrübesi kazanması için yardımcı olunuyor. Bazı üniversiteler ise okul bittikten sonra iyi itibara sahip yerlerde iş imkânı sunuyor. Kendi bölümünüze göre tüm bu konuları araştırarak üniversiteler arasında bir kıyaslama yapabilirsiniz.

Okulun sosyal aktiviteleri de hem çevrenizin genişlemesini sağlayan hem de kendi ilgi alanlarınızla uğraşmanıza olanak tanıyan önemli bir unsur. Bir yandan sosyalleşerek eğlenceli ve kaliteli bir gençlik yaşayabilir bir yandan da farklı bölümlerden insanlarla tanışarak sosyal çevrenizi genişletip tanınırlık sağlayabilirsiniz. Özellikle ileride serbest çalışacak olanların geniş bir sosyal ağa sahip olması iş bulabilmesi açısından çok önemli. Bu nedenle okulun ek aktivitelerinin olup olmadığı ve içeriklerinin neler olduğu sorgulanmalıdır. 

Vakıf üniversitelerinin büyük bir bölümü yurt dışı ile de bağlantılı çalışmakta. Öğrencilere “Erasmus” ve benzeri programlar sunularak bir veya iki dönemliğine yurt dışında değişim öğrencisi olarak farklı bir kültürün havasını soluyabiliyorsunuz. Bir yandan üniversite hayatınızın büyük bir bölümünü ailenizin yanında rahatlık içerisinde geçirirken ufacık da olsa heyecanlı bir serüveni tadabiliyorsunuz. Eğer ileride işinizin yurt dışı ile bağlantılı olacağını düşünüyorsanız veya olmasını diliyorsanız bu konuyu incelemenizi tavsiye ederim.

Okuldaki sosyo-kültürel yapı da bizim kimliğimizi ve birey algımızı oluştururken büyük bir öneme sahip oluyor. Üniversite yıllarımızın, kendi benliğimizin en çok farkına vardığımız dönem olduğunu varsayarsak okula hangi kesimden öğrencilerin gittiğini öğrenmeniz gerekir. Sadece zengin kesimden öğrenciler mi yoksa hem zeki hem de zengin öğrencilerin olduğu karma bir ortam mı olduğunu araştırın.

Sonuç olarak ülkemizde birçok üniversite olanağı olduğundan kendiniz için en doğru tercihleri yapmanız gerekir. Bilinçli bir şekilde araştırma yaptıktan sonra yapacağınız seçimleri büyük bir kararlılıkla uygulamaya başlayın. Ayrıca, gideceğiniz üniversite neresi olursa olsun işin her zaman sizde bittiğini unutmayın. Siz kendinizi geliştirmek için çabalarsanız tüm hayallerinize kavuşabilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...