Ana içeriğe atla

SPOR, DİYET VE BESLENME

  


            Sağlıklı yaşam, dengeli beslenme ve aktif bir hayat hem vücudunuz için hem psikolojiniz için hem de verimli bir şekilde çalışabilmek için gereklidir. Özellikle sınavlara hazırlanan öğrenciler bu süreçte sabahtan akşama kadar hiç hareket etmeden sürekli ders çalıştıkları için çok kilo alıyorlar. Bu nedenle öğrencilerin spor yapıp dengeli beslenmesi çok önemli.

Derslerin yanı sıra sağlığınıza dikkat edip spor yaptığınız zaman “en mükemmel versiyonunuzu yaratma” yolunda büyük bir adım atmış olursunuz. Bu sayede kendinize muhteşem bir yatırım yaparsınız.

Sınav zamanı “dengeli ve sağlıklı” beslenmek çok önemlidir. Özellikle sebze, meyve, süt ürünleri, deniz ürünleri ve kuruyemiş ağırlıklı beslenirseniz kilo almazsınız ve ders çalışırken daha verimli ve kaliteli bir zaman geçirirsiniz. Aşırı yağlı ve karbonhidrat ağırlıklı beslendiğiniz zaman şekeriniz aniden yükseleceği için kendinizi daha halsiz, bitkin ve yorgun hissedersiniz. Bu da ders çalışma performansını ciddi anlamda etkiler.

Elbette sınava hazırlık sürecinde “diyet” yapıp kilo verin demiyorum. Kendinizi aç bırakmamalısınız ancak çatlayıncaya ve üstünüze ağırlık çökünceye kadar da yememelisiniz. Daha hafif ve sağlıklı opsiyonlara yönelmek sizi psikolojik olarak da olumlu etkileyeceğinden hem derslerdeki hem de hayattaki başarınızı artıracaktır.

Bolca su içmek de hem metabolizmanızı hızlandırır hem de rahatlamanıza yardımcı olur. Sabahlamak için sürekli kahve içmek yerine -ki sabahlamak kadar saçma bir ders çalışma yöntemi olamaz- gün içerisinde iki buçuk üç litre civarında su tüketmeniz sizin için faydalı olacaktır. Gereksiz yere şekerli, yapay tatlandırıcılı, kalorili ve sağlıksız içecekleri içmek hem vücudunuza hem de odaklanma kapasitenize zarar verecektir. Gerçekten sağlıklı ve bilinçli bir şekilde beslendiğinizde hayattan daha çok keyif almaya başlıyor ve daha sağlıklı oluyorsunuz.

Günlük olarak suda eritilen vitaminlerden veya balık yağı gibi bağışıklık sistemi ve beyin gelişimine katkıda bulunan ilaçlardan da faydalanabilirsiniz. Bunu kesinlikle bir doktor olarak söylemiyorum. Ben de sizler gibi bir öğrenciyim. Bağışıklık sistemimi güçlü tutmak adına uyguladığım şeyleri yazıyorum. Amacım bir öğrencinin gözüyle bu süreci anlatıp gelecek nesillere yardımcı olmak.

Düzenli olarak spor yapıp kafa dağıtmak da hayati bir önem taşımakta. Her gün ya da en az haftada üç gün yarım saat kırk beş dakikalık hafif yürüyüşler yapmak size iyi gelecektir. Kendinizi çok fazla yormadan vücudunuzu biraz hareket ettirmek enerji depolamanızı sağlar. Aklınıza “enerji harcarken nasıl enerji depolayabilirim ki?” sorusu takılabilir. Ancak yorgun veya uykulu hissettiğinizde, derse daha fazla odaklanamadığınızı düşündüğünüzde orta düzeyde bir egzersiz yapmak sizi dinlendireceği için odaklanma kapasitenizi artırır.

Kendinize günlük bir spor rutini oluşturabilirsiniz. İster sabah erken kalkıp uyanmak için yürüyüş yapabilirsiniz isterseniz akşamüstü olduğunda ve bitkin hissettiğinizde dinlenip rahatlamak için bisiklete binebilirsiniz. Her bireyin kendisi için en verimli düzeni oluşturup onu uygulaması gerekir.

Ben sabahları uyanır uyanmaz matematik gibi zor ve yorucu derslere daha iyi odaklanabildiğim için sabahları ders çalışıp akşam üstü “pilim bittiği anda” kırk beş dakikalık bir yürüyüş yapıyorum. Yürüyüş ve banyo sonrasında kendimi yeni uyanmış gibi hissedip bir miktar daha ders çalışıp kitap okuma saatine geçiyorum. Dediğim gibi her öğrencinin kendisi için en verimli spor rutinini oluşturup uygulaması gerekir.

Sonuç olarak sağlıklı, dengeli ve hafif beslenerek kendinizi daha güçlü hissedebilir; spor yaparak kafanızı dağıtıp rahatlayabilirsiniz. Bu şekilde hem kendinize hem psikolojinize hem de geleceğinize büyük bir yatırım yapmış olacaksınız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...