Ana içeriğe atla

İŞTE ÖĞRENCİLİK: DOSTLUKLAR DA ÖNEMLİDİR

                                                       


            Bütün öğrencilik yıllarınızı sadece ders çalışarak ya da ödev yaparak geçiremezsiniz. Arkadaşlar ve aileler bu süreçte çok önemlidir. İnsanın birileriyle sohbet etmesi insanı rahatlatır ve bu arada ders çalışmadığınızdan dolayı dinlenmiş olursunuz. Ne demiş atalarımız “Mutluluklar paylaşıldıkça artar, acılar paylaşıldıkça azalır.” Bu gerçekten çok doğru bir söz…

            Teneffüslerde arkadaşlarınızla sohbet edin. Çok eğlenceli oluyor. Bazen sohbet, bazen dedikodu ve bazen de sevincimiz. Tüm bunlar insanı çok dinlendiriyor. Size bir tavsiye vereyim. Biz sınıfımızdaki tahtanın bir kenarına her gün bulduğumuz esprileri yazıyoruz. Bu arada hem çok eğleniyor, hem de bazen yeni şeyler öğreniyoruz. Ama espriler yaparken arkadaşlarınızla dalga geçmemelisiniz.

            Arkadaşlarınızla konuşulacak bir şey bulamıyorum diye düşünmeyin. En azından koridora çıkıp kız kıza takılın. Mutlaka o arada sohbet edecek bir konu bulursunuz. En kötü ihtimal havalı havalı yürümüş olursunuz ya da başka bir arkadaşınızla karşılaşır, onu arkadaşlarınıza tanıtırsınız.

            Erkekler dostluk kurmak için direk futbol oynasa onlara yeter açıkçası. Çünkü futbol onların hayatı gibi duruyor(!) Tabii ki erkekler de sohbet edebilir. Onlar da okudukları kitaplar, bilgisayar oyunları, filmler, spordaki oyuncular, kendi hobilerini ve bunu gibi daha birçok konu hakkında konuşabilirler.

            Eve gittiğinizde sohbetler bitiyor sanmayın! Asıl sohbet evde başlıyor benim için. Gün içerisinde yaşadığınız olayları ailenizle paylaşmalısınız. Bu sizi rahatlatacaktır. Ailenizle birlikte vakit geçirmek de sohbet kadar önemlidir. Çünkü o yaptığınız arada da sohbet etmiş olursunuz.

Gördüğünüz gibi kız, erkek; abla kardeş ya da genel olarak bütün aile üyeleri birbirleriyle sohbet edebilirler. Bu sayede mutluluklarını ve sıkıntılarını da paylaşmış olurlar. Hatta sıkıntılarına çözümler bulup, birbirlerine yardım edebilirler.

Suzan Rojin HOFSTEDE

Aralık, 2017

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

FELSEFEDE TEMELLENDİRME

    ÖN SÖZ Hayatımızın her parçasında düşünmek, yaratıcı olmak ve etrafımızdaki bilgileri sorgulamak çok önemlidir. Kitaplar okumayı ve okuduğum kitapları yorumlamayı çok seviyorum. Her geçen sene, hatta her geçen gün, eleştirel düşünme konusunda bir miktar daha geliştiğime inanıyorum. “Eleştirel düşünmenin” önemi hayatımızı ciddi anlamda etkilediğinden, felsefe derslerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bence, felsefe dersleri küçük yaş gruplarına da, adı “felsefe” olmasa bile, “yaratıcı düşünme eğitimi” şeklinde verilmeli. Pandemi başlamadan önce, okulun münazara topluluğuna katılmıştım. Münazara topluluğunda, argümanları nasıl sunduğumuzun büyük bir önemi olduğunu öğrenmiştim. Yaptığımız temellendirmeye göre aynı konuyu iki zıt şekilde sunabilir ve karşımızdaki insanları hangi tarafı seçersek seçelim, bu temellendirmeye göre ikna edebiliriz. Son günlerde en büyük hayalim avukat olmak… Yani “temellendirme” mantığını, savunmayı nasıl yapmam gerektiğini şimdiden ...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...