Ana içeriğe atla

İŞTE ÖĞRENCİLİK: TEKNOLOJİ İLE BAŞA ÇIKILMAZ

                                                     


            Artık bu nesilde ders çalışmak daha da zor bir hâle geldi. Çünkü teknoloji var. Sürekli telefon elimizde ya da bilgisayar başında oturuyoruz. Mesela benim şu anda bilgisayar başında olmam gibi…

Telefon elimizde olmasa bile yakınımıza koyuyoruz ve mutlaka arkadaşlarımızla mesajlaşıyoruz. En azından ödevler soruluyor ve biz de hemen ne hakkında sohbet ediyorlar diye merakımızdan bakıyoruz. Bu nedenle çalıştığımız dersten kopuyoruz ve tekrardan konsantre olmaya çalışıyoruz. Bu da bizim ders çalışmamızı etkiliyor. Bu yüzden kendimize bir sınır koymalıyız. Örneğin şu saatler arasında ders çalışacağım, o arada mesajlarıma bakabilirim ama gereksizse daha sonradan bakarım demeliyiz.

Bir başka sorun ise telefonla oynadığımızda kendimizi kaptırmamız ve saatlerce farkında olmadan, durmaksızın oynamamız. Bu nedenle televizyon izlerken istersem telefonla oynarım, ders çalışırken telefonla oynamamalıyım diye kendimizi şartlandırmalıyız. Yoksa dediğim gibi. Teknoloji ile başa çıkılmaz.

Diğer bir sorun ise bazı youtuberları ya da bazı youtube kanallarını takip etmemiz. Takip etmesek bile birkaç tane video izleyeyim kafam dağılsın diyoruz, sonra saate bir bakıyoruz aradan üç buçuk-dört saat geçmiş. Bu yüzden gene şu saatte başından kalkacağım ve yaptığım işe geri döneceğim demeliyiz. Eğer başından kalkmazsak, başımız dertte demektir. 

Başka bir sıkıntı ise kendimizi kısa bir süre ile kısıtlandırıp, daha sonradan beşer, onar ya da on beşer dakikalar hâlinde sürekli uzatmamız. Bu benim başıma çok gelmiştir. Ama en sonunda sıkılıp mutlaka yaptığım ödeve geri dönmüşümdür. Bu yüzden kendimize aşırı kısa süreler vermemeliyiz en azından bir yarım saat-kırk beş dakika dinlenmeliyiz. Bu da bizim için gerekli.

Uzun lafın kısası teknoloji dinlenmek için iyi olsa bile, bazen bütün günümüzü tüketir. Kendimize normal kısıtlamalar koyarak dinlenilmeli, sonra dersimizi çalışmalıyız. BİZ ÖĞRENCİLERİN İŞİ ZOR. TEKNOLOJİ ile BAŞA ÇIKILMAZ!

Suzan Rojin HOFSTEDE

Aralık, 2017

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

FELSEFEDE TEMELLENDİRME

    ÖN SÖZ Hayatımızın her parçasında düşünmek, yaratıcı olmak ve etrafımızdaki bilgileri sorgulamak çok önemlidir. Kitaplar okumayı ve okuduğum kitapları yorumlamayı çok seviyorum. Her geçen sene, hatta her geçen gün, eleştirel düşünme konusunda bir miktar daha geliştiğime inanıyorum. “Eleştirel düşünmenin” önemi hayatımızı ciddi anlamda etkilediğinden, felsefe derslerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bence, felsefe dersleri küçük yaş gruplarına da, adı “felsefe” olmasa bile, “yaratıcı düşünme eğitimi” şeklinde verilmeli. Pandemi başlamadan önce, okulun münazara topluluğuna katılmıştım. Münazara topluluğunda, argümanları nasıl sunduğumuzun büyük bir önemi olduğunu öğrenmiştim. Yaptığımız temellendirmeye göre aynı konuyu iki zıt şekilde sunabilir ve karşımızdaki insanları hangi tarafı seçersek seçelim, bu temellendirmeye göre ikna edebiliriz. Son günlerde en büyük hayalim avukat olmak… Yani “temellendirme” mantığını, savunmayı nasıl yapmam gerektiğini şimdiden ...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...