Günümüz girişimci olmayı gerektiriyor. Hangi
meslekten olursanız olun. Bir patron olmak için girişimcilik ruhu çok önemli. Patron
olmanın da birinci adımı bu zaten. Bunun için de birkaç kişilik özelliği
gerekiyor.
CESUR OLUN VE RİSK ALIN
Risk almak, girişimciliğin birinci adımı.
Korkmayın. Herkes hata yapabilir. Risk almadığınız zaman patron olamazsınız ve
hayallerinizi gerçekleştiremeyebilirsiniz. Girişimcilik, en başta maddi açıdan
sıkıntı çekmeyi gerektirebilir. Ancak doğru politikalar uyguladığınız takdirde
tahmin edemediğiniz kadar başarılı olabilirsiniz. Serbest çalışmak da bir
girişimcilik örneği olabilir bence. Çünkü risk almanız gerekiyor. Müşteri toplamanız
gerekiyor. Sabit bir geliriniz olmuyor ve en önemlisi risk almanız, cesur olmanız
gerekiyor.
SABIRLI OLUN
Risk aldıktan sonra çabucak pes
etmemelisiniz. Bazen hedeflerinize ve hayallerinize -belki hayallerinizin
ötesine- ulaşmak için uzun bir süre, zorlu bir süreç gerekebilir. Tek yapmanız
gereken şey azimli olup asla pes etmemek. Hiçbir iş kolay değil. Her işte
birtakım zorluklar vardır. Sabrederseniz ve çalışmaya tam gaz devam ederseniz güzel
bir sonuca ulaşacaksınızdır.
KENDİNİZİ HER ALANDA GELİŞTİRİN
Girişimci olmak için ve patron olmak için
önemli noktalardan biri de kendinizi her alanda geliştirmek. Yanınızda çalıştıracağınız
her bir kişinin yapacağı işe o kadar hâkim olmalısınız ki gerektiğinde yaptıkları
hataları düzeltebilesiniz. Bunun için de iyi bir eğitim, uzmanlaşma şart. Sık sık
kendi bilgilerinizi tazelemek de şart. Hatta kendinize iyi bakmak da kendinizi
her alanda geliştirmek gibi. Sağlığınıza dikkat ederseniz ve kendinizi sağlıklı
beslenme, spor yapma gibi konularda da geliştirirseniz daha mutlu ve huzurlu
bir şekilde yaşarsınız. Bu nedenle aklınıza gelen her konuda, hayatın her
alanında kendinizi geliştirin. Çevrenize karşı ve hayat karşı güç kazanmak
için.
SOSYAL ÇEVRE OLUŞTURUN
Bir girişimci için olmazsa olmazlardan. Risk
alabilirsiniz ama size yol gösterecek, maddi veya manevi destek verecek bir
topluluk, çevre yoksa işiniz çok zor olacaktır. Tanınırlık kazanmaya çalışın. Sadece
işkolikler gibi işinizle ilgilenmeyin. Çevrenizle de ilgilenin. İnsanların sorunlarını,
ihtiyaçlarını dinleyin. Gerekirse yardımcı olun. Hiçbir yardım karşılıksız
kalmaz. Toplumda yaşamanın temel kuralı yapabileceğin desteği karşıdakine
vermek. Bunu onun için yapmıyorsunuz bazen, kendiniz için yapıyorsunuz. Sosyal hayatı
da bir iş ortamı gibi düşünebilirsiniz bu açıdan. Destek almak ve vermek çok
önemli. Bu size hem müşteri potansiyeli sağlayacaktır hem de iyi yönden ve
sosyal açıdan bir tanınırlık, işinizde de ün kazanmanıza yardımcı olacaktır.
YENİLİKÇİ OLUN
Hızlı gelişen bir dünyada ve zamanın her geçen
gün daha hızlı aktığı bir zaman dilimindeyiz. Hayır, bunun yaşlanmakla ilgisi
yok. Genelde öyle der büyükler. “Yaşlandıkça, süre kısaldıkça hayat daha hızlı
akmaya başlar” diye. Bunun yaşla ilgisi yok. On sekiz yaşındayım, hayat çok hızlı
akıyor. On iki yaşındayken de gereksiz bir hız ve koşturmaca vardı. Bunun bir
nedeni toplumun beklentilerinin her geçen gün yükselmesi, bir diğer nedeni ise
teknolojik gelişmeler ve bilgiye erişim hızının git gide kısalması. Bu nedenle
yenilikçi olmak şart. Rakipleriniz ne yapıyor diye araştırın. O alanda dünya
çapında gösterilen faaliyetler neler diye araştırın. Eskiden neler yapılmış
diye de araştırın. Bazen çok parlak fikirler toplum tarafından o anda kabul
görmediği için uygulanamamış. Eski bir fikir sayılamaz o. Yenilikçi bir fikirdir
ancak uygulanmaya çalışılan alan ve zaman yanlıştır. Siz de fikri beğenirseniz deneyin.
Birebir aynısını almasanız bile tüm bu araştırmalarınız sonucunda en beğendiğiniz
noktaları birleştirin, üzerine kendiniz de eklemeler yapın ve daha önce
kimsenin aklına gelmeyeni düşünmüş olun, başaramadığını da başarın.
YARATICI VE FARKLI DÜŞÜNÜN
Yaratıcı düşünmek çok önemli. Herkes aynı
şekilde düşünürse toplum gelişemez, dünya gelişemez. Farklı düşünmekten
korkmayın. Gerekirse bir iş için oturun ve saatlerce düşünün. Bu da işin bir
parçası olmalı. Ya da spor yaparken bir şeyler düşünün. Elbette, sürekli iş
hakkında düşünmek yanlıştır ancak bunu ara ara yapabilirsiniz. Aklınıza ilginç
bir fikir geldiğinde de güvenebildiğiniz birileri varsa bunu onlarla paylaşın
ve onların yorumlarına göre -Tabii isterseniz sadece kendi fikrinize göre de
hareket edebilirsiniz ama çevrenizden fikir desteği almanın hiçbir zararı yoktur.
Belki de sizin göremeyeceğiniz bir sorunu görürler. Onlara da kulak verin.- ve
kendi fikirlerinize göre harekete geçin. Şu ana kadar tüm buluşlar, icatlar,
keşifler yenilikçi ve farklı düşünenler sayesinde gerçekleşti.
TOPLUMUN İHTİYAÇLARINI ARAŞTIRIN
Toplumun her alanda ihtiyaçları vardır. Teknoloji
geliştikçe, yaşam koşulları değiştikçe bu ihtiyaçlar da değişir. Sürekli yeni
taleplerde bulunur insanlar. Kendi alanınızla ilgili ihtiyaçları araştırın. Kimi
zaman bunu bir arkadaşınızla sohbet ederken fark edersiniz kimi zaman da sokakta
konuşan iki kişinin konuşmasına kulak misafiri olarak. Bazen de size getirilen
bir iş teklifi sayesinde ihtiyaçları öğrenirsiniz. Bunlara kulak verin çünkü
sizi rakiplerinizden bir adım öne geçirecek bir şey. Onların yapmadığını,
düşünemediğini ilk siz yapacaksınız ve ün kazanacaksınız. Hangi girişimci,
hangi patron bunu istemez ki?..
KİMSENİN ÇALIŞMADIĞI VEYA AZ KİŞİNİN
ÇALIŞTIĞI ALANDA İLERLEYİN
Her meslek grubunda çok popüler alanlar
vardır. En gözde alanlardır ve belki de en çok maddi getirisi olan alanlardır
bunlar. O alanlarda savaş vermek de bir fikir. Ancak o zaman rakipleriniz bir
birim çalışıyorsa sizin on birim çalışmanız gerekir. Üç dil değil beş dil
bilmeniz gerekir. Bir doktora değil üç doktora yapmanız gerekir. Bir üniversite
değil iki üniversite bitirmeniz gerekir. Bunu da tercih edebilirsiniz tabii ki.
Ancak zorlu bir hayatın, iş hayatının sizi beklediğini unutmayın.
Bir diğer seçenek ise kimsenin aklına
gelmeyen alanlarda uzmanlaşmak. Elbette, o alandan size iş gelip gelmeyeceğini
de düşünmeniz lazım sonuçta kendi geçiminizi sağlamanız da gerekiyor. Ancak iş
potansiyeli varsa ve pek insanların bilmediği, ilgilenmediği bir konuysa risk
alın ve bu alana yoğunlaşın. O zaman o alandaki belki de tek isim siz
olacaksınız ve çok başarılı bir iş insanı olacaksınız. Bu tercih tamamen size
ait.
EKONOMİ VE FİNANS BİLGİSİ
Her girişimcinin bilmesi gereken bir alan
bu. İleride büyük yatırımlar yapma planınız varsa ya da genel olarak kendi şirketinizin
ekonomi politikasını kendiniz belirlemek istiyorsanız bu alanla ilgili bilgi
edinmelisiniz. İster üniversite okuyun ister o alanla ilgili yüksek lisans
yapın isterseniz de sadece o alanla ilgili röportajlar dinleyip kitaplar
okuyun. Bu sizin iş yoğunluğunuza da bağlı biraz. Ancak her girişimcinin
ekonomi ve finans alanında bir miktar bilgiye sahip olması gerektiğine inanıyorum.
İLETİŞİM BECERİLERİ
İletişim hayatın her alanında gereklidir.
Ancak girişimcilerin çevre edinmesi ve müşterileriyle sağlıklı bir ilişki kurması
çok önemlidir. Bununla ilgili çok fazla kişisel gelişim kitabı ve eğitim var. Bazen
farkında olmadığımız el kol hareketleri, jest ve mimiklerle bilinç altından
karşıdakine mesaj veriyor olabiliriz. Tabii ki samimi bir ilişkide sürekli
bunları düşünmek imkânsız. Ancak önemli bir iş bağlamaya çalıştığınızda bazı
teknikler ve taktikler kullanmak işinize yarayabilir. Bu konuyu araştırmanızı
tavsiye ederim.
İŞLETME VE YÖNETME BECERİLERİ
Girişimcilik bir şey yönetmek ve işletmek
demektir. Belki bir şirket belki de bir holding yönetiyor olacaksınız. Bunun
için de bir miktar istatistik bilgisine, bir miktar yönetim becerisine ihtiyaç
duyacaksınız. Yönetim hakkında genel bilgiler edinmek için ister yan dal yapın
isterseniz de yüksek lisans (MBA) yapın o konuyla ilgili. Mutlaka faydası
olacaktır.
LİDERLİK BECERİLERİ
Bu beceriler ortamdan ortama göre
değişebilir. “The Devil Wears Prada” filminde şirket sahibinden herkes korktuğu
için işler yürüyor. Tabii onun yerine şirketlerinizle tam arkadaş gibi olmamak
kaydıyla iyi geçinip eğlenebilirsiniz. Her zaman sizin onlardan daha üst bir
mevkide yer aldığını hatırlatmalı ya da belli etmelisiniz ancak onlara kötü
davranmamalısınız da. Liderlik hem çalışanlarınıza huzurlu bir çalışma ortamı
sunmayı hem de yol göstermeyi gerektirir. Gerektiğinde onlara destek olmalı
veya onlara destek olabilecek daha kıdemli bir çalışanı görevlendirmelisiniz. Ayrıca
günlük, haftalık, aylık ve yıllık olmak üzere farklı toplantılar düzenleyip
şirketinizin durumunu sık sık kontrol etmeli ve olayları yakından takip
etmelisiniz. Liderlik, girişimcilik ve patron olmak tatillerden ara ara
fedakârlık etmeyi de gerektirir. Aynı zamanda şirkette çıkan herhangi bir
problemi de hızlıca ve “kazan-kazan” ilkesine göre çözmenizi gerektirir. Biraz arabuluculuk
veya uzlaştırmacı gibi davranmanız gerekebilir. Şirketin hem iç hem de dış
problemlerini bu yöntemle çözmeye çalışırsanız daha hızlı ve kolay sonuç
alırsınız.
STRATEJİK DÜŞÜNME VE ANALİTİK BECERİLER
Analitik ve stratejik düşünme hayatın her
alanında size gerekli. Bu sadece girişimciliğe özel bir şey değil. Sosyal bilimlerden
birinde de çalışıyorsanız mühendis de olsanız bu gerekli. Zaten olay matematik
bilgisiyle ilgili değil. Acil durumlarda hızlı ve doğru karar alma, çözüm
odaklı olma ve belli bir plan, strateji dahilinde ilerlemeyi gerektiriyor bu. Analitik
beceriler ise problemleri çözme konusunda veya insanlara yol gösterme konusunda
size yardımcı olacaktır. Bir istatistiksel veriyi okuyup problemi de algılamanız
lazım. Bu becerileri bir sunum hazırlarken veya bir işi bağlamaya çalışırken de
kullanıyorsunuz ister istemez. Bu konuda kendinizi geliştirin çünkü teknoloji
çağı bunları zorunlu kılıyor.
Girişimcilik zor. Çok fazla fedakârlık,
yetenek, kendini geliştirme, çalışma ve zorluklara katlanma gerektiriyor. Ancak
ödülü de çok büyük. Tüm dünya sizi tanıyor. Hayallerinize ulaşıyorsunuz ve
kendi sevdiğiniz alanda çalıştığınız, emek harcadığınız için kendinizle gurur
duyuyorsunuz. Risk alın, korkmayın, yaratıcı olun ve pes etmeyin. Altın kural
bu sanki. Geri kalanı zaten süreç içerisinde gelişiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder