Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DÖNÜŞÜM-KAFKA KİTAP ANALİZİ

  SEMBOLLER, METAFORLAR, İMGELER VE İZLEKLER Böcek Metaforu: Ezilen kesimin temsili olarak okuyucunun karşısına çıkmaktadır. Aslında, insanların büyük bir çoğunluğu böceklerden korkmakta veya tiksinmektedir. Ancak onları öldürmeye çalışarak kendilerinin daha güçlü olduğunu kanıtlamaya çalışmaktadırlar. Güç dengesizliğini tersine çevirmek adına “böceklerden” korkup kaçmak yerine onları “böcekleri” ezmektedirler. Bu metafor ile gerçekte “ezen” tarafta, otoriter karaktere sahip kişilerin ezilip sindirilmesi anlatılmaktadır. “Dönüşüm” adının altında yatan temel değişim de bu güç dengesini sembolize etmektedir. Şaşkınlık Duygusu: Gregor Samsa’nın kendi gerçekliğini kabul etmediği görülmektedir. Gerçek yaşamı ve hayatını reddetmektedir. Farkındalık: Gregor Samsa, kendisinde bir değişim yaşandığının farkında olduğu hâlde bu durumun anormal olduğunu düşünmemektedir. Hatta, günlük işlerini aksattığı için kendisini sürekli suçlamaktadır. Ezilen kesimde olmasının temel nedenleri, güç...

ACABA “DÖNÜŞMESE” MİYDİM? (FRANZ KAFKA/DÖNÜŞÜM)

  Tüm hayatımı adadığım bir ailem vardı, Nispeten sıcak, birbirine bağlı bir aile. Benim fedakârlıklarımı pek görmeseler de En azından ailemin bir parçasıydım.   Bir gün hayatımızda bir değişiklik oldu, Her yer gri sis bulutlarıyla kaplandı. Bana sorarsanız dış görüntüm haricinde, Pek de bir değişim olmamıştı. Yine ezilip zarar gören kesimdeydim, Hayatımın tüm anlarında olduğu gibi.   Acaba “dönüşmese” miydim diye, Sordum kendi kendime. Aslında dönüşen ben değil, Çevremdi galiba. Ben dönüşsem de dönüşmesem de Benzer bir hayatım vardı. Belki de “dönüşümümün” bir etkisi, Olmadı hayatıma…   Bir zamanlar beni sevip sayan, Beni kollayan biri vardı yakınlarımda. Bir baktım beni saran kanatlarıyla, Uçup gitti hayatımdan. Oysa onun için ne büyük hayallerim vardı. Biricik kemanıyla hayallerini gerçekleştirmesi için, Sürpriz yapacaktım ona. Ah kız kardeşim, seni de dönüştürdüler, Hatta bence benden daha çok dönüştün bu ...

HAKKÂRİ’DE BİR MEVSİM: YAZARLIK FELSEFESİ

              Ferit Edgü’nün yazdığı “Hakkâri’de Bir Mevsim” adlı eserinde sorgulanan en temel konu “kimlik” kavramıdır. Eser boyunca, kimliğini keşfetmeye çalışan anlatıcı ve edebî türünü keşfetmeye çalışan metinler topluluğunu görüyorsunuz. Ayrıca bu kimlik keşfi sırasında da “yazarlık” kavramı felsefî bir açıdan ele alınmakta ve “yazma” sanatının özellikleri detaylıca sorgulanmakta. Felsefe, edebiyat ve sorgulama üçlüsüne bayılan biri olarak bu kitabın bana çok farklı bakış açıları kazandırdığını söyleyebilirim. Eserde; satır aralarında geçen, okuyucuya hissettirilen bazı soruları kendi çapımda cevaplayarak “kendi kimlik” arayışıma bir katkıda bulunmak istedim.               İlk sorgulanan olgulardan biri yazmak için yazar olmanın gerek olup olmadığıdır. Yazma sanatını bu noktadan ele almak da kimlik arayışını doğal olarak beraberinde getirmektedir. Gerçekten de “...

HAKKÂRİ’DE BİR MEVSİM-FERİT EDGÜ KİTAP ANALİZİ

    Minimalist öykü: Olay örgüsünden yola çıkarak sayısız yorum yapılabilir. Kısadır. Ferit Edgü’nün en sık kullandığı metin türüdür. Ferit Edgü, üslup ve felsefeyi önemser çünkü üslup insanı yansıtan en temel unsurlardan biridir. Kendini arayan bir metindir. Varoluşçuluk tarzına öykünmektedir. Başlık Analizi ve Kitabın Başlangıcı: Kitabın eski adı “O”dur. Ötekileştirme veya döngüselliğin sembolü olan yuvarlak olabilir. “Bir Mevsim” ise geçicilik, döngü anlamı vermektedir. İçindekiler Bölümü: Kitabın başında içindekiler var. “Ön ve Sonsöz” bölümü ile başlamaktadır. Normalde, ön ve sonsöz yazar tarafından yazılmaz ancak bu yapıtta kurgunun içine dâhildir. Bu da döngüselliğin bir sonucudur. “Birinci Bölüm’de” genel adlar var. Yerler ile ilgili. Mekan, uzam anlatılmaktadır. Yabancının uyumlanma süreci aşamasıdır. “İkinci Bölüm’de” ise özel adlar var. Epigraf Bölümü: Uzun epigraf ile başlanmıştır. “Düş demek, gerçek demektir. (…) İlle de karşılaştırma istiyorsan, daha ...