Tüm hayatımı
adadığım bir ailem vardı,
Nispeten sıcak,
birbirine bağlı bir aile.
Benim
fedakârlıklarımı pek görmeseler de
En azından
ailemin bir parçasıydım.
Bir gün
hayatımızda bir değişiklik oldu,
Her yer gri sis
bulutlarıyla kaplandı.
Bana sorarsanız
dış görüntüm haricinde,
Pek de bir
değişim olmamıştı.
Yine ezilip
zarar gören kesimdeydim,
Hayatımın tüm
anlarında olduğu gibi.
Acaba
“dönüşmese” miydim diye,
Sordum kendi
kendime.
Aslında dönüşen
ben değil,
Çevremdi
galiba.
Ben dönüşsem de
dönüşmesem de
Benzer bir
hayatım vardı.
Belki de
“dönüşümümün” bir etkisi,
Olmadı
hayatıma…
Bir zamanlar
beni sevip sayan,
Beni kollayan
biri vardı yakınlarımda.
Bir baktım beni
saran kanatlarıyla,
Uçup gitti
hayatımdan.
Oysa onun için
ne büyük hayallerim vardı.
Biricik
kemanıyla hayallerini gerçekleştirmesi için,
Sürpriz
yapacaktım ona.
Ah kız
kardeşim, seni de dönüştürdüler,
Hatta bence
benden daha çok dönüştün bu kısacık sürede.
Beni anlayan
kimse kalmadı, bir süre sonra.
Ötekileştim,
ötekileştirildim.
Yabancı
gibiydim, tahmin ettiğimden de yabancılaşmış buldum kendimi.
Yalnızdım, daha
da yalnızlaştırıldım.
Ne de olsa
artık “ben” ben değildim.
Hâlâ kendim
gibi hissettiğim anlar olsa da
Ailem beni
“ben” olarak görmüyor,
Bana başka bir
kimlik atfediyordu.
Son anlarımı
hatırlıyorum…
Canım
kardeşimin, beni unutup bırakıp giden kardeşimin,
Tatlı keman
melodisiyle uyuyakaldım.
Hem ben
rahatladım hem de ailem,
Artık onları
umut dolu bir hayat bekliyordu.
Benim ise
çektiğim acılar, işkenceler, açlık yok oluyordu yavaş yavaş.
Bu açlık ise
hem maddi hem manevi yöndendi,
Sevgiye olan
açlığım da karnımdaki açlık da sönüp gidiverdi.
Huzurlu bir
uykuya sonunda kavuştum…
Suzan R. HOFSTEDE
29 Temmuz 2022
Yorumlar
Yorum Gönder