Ana içeriğe atla

ACABA “DÖNÜŞMESE” MİYDİM? (FRANZ KAFKA/DÖNÜŞÜM)


 


Tüm hayatımı adadığım bir ailem vardı,

Nispeten sıcak, birbirine bağlı bir aile.

Benim fedakârlıklarımı pek görmeseler de

En azından ailemin bir parçasıydım.

 

Bir gün hayatımızda bir değişiklik oldu,

Her yer gri sis bulutlarıyla kaplandı.

Bana sorarsanız dış görüntüm haricinde,

Pek de bir değişim olmamıştı.

Yine ezilip zarar gören kesimdeydim,

Hayatımın tüm anlarında olduğu gibi.

 

Acaba “dönüşmese” miydim diye,

Sordum kendi kendime.

Aslında dönüşen ben değil,

Çevremdi galiba.

Ben dönüşsem de dönüşmesem de

Benzer bir hayatım vardı.

Belki de “dönüşümümün” bir etkisi,

Olmadı hayatıma…

 

Bir zamanlar beni sevip sayan,

Beni kollayan biri vardı yakınlarımda.

Bir baktım beni saran kanatlarıyla,

Uçup gitti hayatımdan.

Oysa onun için ne büyük hayallerim vardı.

Biricik kemanıyla hayallerini gerçekleştirmesi için,

Sürpriz yapacaktım ona.

Ah kız kardeşim, seni de dönüştürdüler,

Hatta bence benden daha çok dönüştün bu kısacık sürede.

 

Beni anlayan kimse kalmadı, bir süre sonra.

Ötekileştim, ötekileştirildim.

Yabancı gibiydim, tahmin ettiğimden de yabancılaşmış buldum kendimi.

Yalnızdım, daha da yalnızlaştırıldım.

Ne de olsa artık “ben” ben değildim.

Hâlâ kendim gibi hissettiğim anlar olsa da

Ailem beni “ben” olarak görmüyor,

Bana başka bir kimlik atfediyordu.

 

Son anlarımı hatırlıyorum…

Canım kardeşimin, beni unutup bırakıp giden kardeşimin,

Tatlı keman melodisiyle uyuyakaldım.

Hem ben rahatladım hem de ailem,

Artık onları umut dolu bir hayat bekliyordu.

Benim ise çektiğim acılar, işkenceler, açlık yok oluyordu yavaş yavaş.

Bu açlık ise hem maddi hem manevi yöndendi,

Sevgiye olan açlığım da karnımdaki açlık da sönüp gidiverdi.

Huzurlu bir uykuya sonunda kavuştum…

 

Suzan R. HOFSTEDE

29 Temmuz 2022

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...