Ana içeriğe atla

KAHİRE MODERN: İNSANIN HAYATTAKİ PRENSİPLERİ NELER OLMALI?

  


Günümüzde her geçen gün daha da moda olan bir akım var: Vizyon ve prensip sahibi olmak. Hem günlük hayatımızda hem de iş hayatımızda başarılı olmak adına belirli standartlara sahip bir bakış açımız ve bu doğrultuda kısa veya uzun hedeflerimizin olması gerekiyor.

Öncelikle prenslerimizi, vizyonumuzu ve misyonumuzu nelerin şekillendirdiğini ve asıl ulaşmak istediğimiz hedeflerimizin neler olduğunu belirlemek gerekmektedir. Belirli bir duruşumuz olmadığı takdirde çevremizde hiç kimse bize güvenmez ve hem günlük hem de kariyer hayatında başarısız oluruz. Örneğin, “Hayatta hep güçlü bir kadın olarak ilerleyeceğim.” diyen bir bireyin her zaman kendi hakkını arayıp cinsiyet eşitliğini savunması gerekir. Bir başka kişi de “Pasif ve sessiz bir insan olarak daha başarılı olurum.” şeklinde düşünüyorsa buna yönelik bir plan çizmelidir. Diğer insanlar ile çok fazla iletişim kurmasını gerektirmeyen bir dalda ilerlemelidir.

Bireylerin prensipleri kişiden kişiye elbette değişebilir ancak her bireyin ortak olarak sahip olması gereken bazı kriterler bulunmalıdır. Bu noktada dürüstlük ve iyilik ilk prensip olmalıdır. Hayatta insanın başına her ne gelirse gelsin, insan ne kadar çaresiz olursa olsun ahlâkî değerlerinden asla vazgeçmemelidir. En önemli ikinci prensip ise toplumdaki tüm insanlara saygılı ve eşit bir biçimde yaklaşmak olmalıdır. Özellikle de cinsiyet eşitsizliğinin önüne geçebilmek adına elinden gelen her şeyi yapmalıdır. Üçüncü ortak prensip olarak çalışkanlık ve azim sayılabilir. Her birey azimle ve yılmadan çalışmalıdır. Bu üç prensip ile hiç kimsenin sırtı yere gelmez, hayatta hep başarılı bir şekilde ilerlemeye devam eder.

Sonuç olarak, farklı insanlar farklı vizyonlara sahip olacağından farklı prensiplere de sahip olurlar. Bu sayede her birey bambaşka seçimler yaparak bambaşka hayatlar yaşarlar. Ancak hiçbir zaman ödün vermememiz gereken prensipleri göz ardı etmemeli ve onları olabildiğince uygulamaya çalışmalıyız. Böylece hem bizler mutlu bir hayat sürerken toplum için de faydalı kimliklere sahip olabiliriz.

Suzan R. HOFSTEDE

5 Şubat 2022

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

FELSEFEDE TEMELLENDİRME

    ÖN SÖZ Hayatımızın her parçasında düşünmek, yaratıcı olmak ve etrafımızdaki bilgileri sorgulamak çok önemlidir. Kitaplar okumayı ve okuduğum kitapları yorumlamayı çok seviyorum. Her geçen sene, hatta her geçen gün, eleştirel düşünme konusunda bir miktar daha geliştiğime inanıyorum. “Eleştirel düşünmenin” önemi hayatımızı ciddi anlamda etkilediğinden, felsefe derslerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bence, felsefe dersleri küçük yaş gruplarına da, adı “felsefe” olmasa bile, “yaratıcı düşünme eğitimi” şeklinde verilmeli. Pandemi başlamadan önce, okulun münazara topluluğuna katılmıştım. Münazara topluluğunda, argümanları nasıl sunduğumuzun büyük bir önemi olduğunu öğrenmiştim. Yaptığımız temellendirmeye göre aynı konuyu iki zıt şekilde sunabilir ve karşımızdaki insanları hangi tarafı seçersek seçelim, bu temellendirmeye göre ikna edebiliriz. Son günlerde en büyük hayalim avukat olmak… Yani “temellendirme” mantığını, savunmayı nasıl yapmam gerektiğini şimdiden ...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...