Hayat hiçbir zaman kolay değildir. Sürekli karşımıza zorluklar,
acılar, ızdıraplar ve dertler çıkar. Kederle başa çıkma sürecinde ise “hayatı”,
“yaşamayı” ve “ölümü” pek çok kez sorgularız. Yu Hua, “Yaşamak” adlı eserinde
yaşam, ölüm, umut, umutsuzluk, yalnızlık ve çile gibi konuları çok çarpıcı bir
şekilde ele almıştır.
·
SİYAH
ÇİZGİLER
Kitabın kapağındaki siyah çizgiler, okuyucuya kitabın içeriği
hakkında “sembolik” bir şekilde bilgi vermekte. Kapakta altı adet çizgi
bulunmakta ve bu çizgiler “Xu ailesinin” fertlerini temsil etmektedir: Fugui, Jiazhen,
Fengxia, Youqing, Erxi ve Kugen”. Hepsinin acılarla, bazen umutlarla bazen de
umutsuzluklarla dolu bir hayatı olmuştur. Kitaptaki her bir karakteri “karanlık
bir son” beklemektedir.
·
YAŞAM
VE ÖLÜM SAVAŞI
“Kitabın adı her ne kadar “yaşamak” olsa da kitapta asıl anlatılan
bir ailenin “çöküşü ve ölümüdür”. Kitabın adındaki çelişki ise “Fugui” adlı karakterin
sürekli öleceğini düşünüp etrafındaki kişileri kaybederek uzun bir hayat
sürmesinden kaynaklanmaktadır.
Kitap boyunca “yaşam” ve “ölüm” arasındaki bu çatışma vurgulanmıştır.
Aslında “Fugui’nin” hayatı o kadar acı ile doludur ki “yaşam” onun için bir
“ölüm” gibidir. Kendisinin ölmesi gerektiğini düşündüğü anlarda olayların
ilerleyişinden dolayı hep başkaları vefat etmiştir ve bunun için hep kendisini
suçlamaktadır.
“Longer: ‘Fugui, senin yerine ben ölüyorum.’” [1]
“Fugui: ‘Mirasyedi babam ve ben, asılacaklardan biri de ben
olacaktım. (…) Ölmeliydim ama ölmedim, diye düşündüm.’”[2]
Bu iki alıntıda da Fugui kendisinin ölmesi gerektiğini düşünürken
çevresindekilerin vefat etmesi vurgulanmıştır. Fugui, kendi “ölümünün” “tüm
mirasını” son kuruşuna kadar harcadığı zaman olduğunun farkındadır. Bu durum
“yaşadığı” süre boyunca kendisini içten içe daha fazla “öldürmektedir”.
“Jiazhen yataktan seslendi: ‘Chunsheng dayanmalısın. Yaşamak
zorundasın! (…) Bize hâlâ bir hayat borcun var.’”[3]
Kitap boyunca karakterlerin ölmesi ve yaşaması başka karakterlerin
bir suçuymuş gibi anlatılmaktadır. Fugui ailesindekilerin ölümlerinden kendini
sorumlu tutmaktadır. Ayrıca Fugui’nin oğlu Youqing’in ölümünden ise Fugui’nin
eski bir arkadaşı olan Chunsheng sorumlu tutulmuştur. Chunsheng ise bu
sorumluluktan ve çektiği başka acılardan dolayı intihar etmiştir. Fugui ve
karısı Jiazheng ise kendilerini Chunsheng’in ölümünden sorumlu tutmaktadırlar. Bu
da kendi içlerindeki “ölüm” ve “yaşam” kavramlarının çatışması sonucu ortaya
çıkmıştır.
·
FUGUİ’NİN
İÇ ÇATIŞMASI: KARAKTER DEĞİŞİMİ, ZENGİNLİK VE FAKİRLİK
“Aslında benim çok uzun süre önce ölmem gerekiyordu. Savaşta birçok
insan öldü, her nasılsa ben hayatta kaldım. Her gün kendi kendime “yaşamalıyım”
diyordum, böylece eve dönüp sizleri görebilecektim.”[4]
“Bütün aile her gün bir arada olduğu sürece, paranın ne önemi
vardı?”[5]
Kitabın bazı bölümlerinde Fugui ve ailesi umutsuzluğu kapılmış,
bazı bölümlerinde ise umutlanmıştır. Bu “umut” “ailenin paradan daha önemli”
olduğunu anlamasından kaynaklanmaktadır.
Fugui’nin tüm parasını boşu boşuna harcayıp bitirmesi, onun
“kişiliğinin değişmesi” üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Kendi
içerisindeki değişim Fugui’nin bir “iç çatışma” yaşadığının göstergesidir. Kitaptaki
belki de en temel çatışma “mirasyedi Fugui” ve “ailesini sevip koruyan Fugui”
arasındadır.
·
YALNIZLIK
VE ÖKÜZ İLE KENDİNİ ÖZDEŞLEŞTİRME
“Öküz yine yavaşlamaya başlamıştı, ihtiyar yine bağırarak onu
azarladı: ‘Erxi, Youqing, hadi bakalım, kaytarmak yok. Jiazhen ve Fengzia ne
güzel işliyor toprağı, Kugen bile beceriyor bu işi.’ Bir baş öküzün bu kadar
çok adı olur mu hiç? (…) ‘Bu öküzün kaç adı var?’ diye sordum. (…) İhtiyar, ‘Bu
öküzün adı Fugui. Sadece bir ismi var.’ (…) İhtiyar bana şöyle fısıldadı: ‘Tarlayı
yalnız başına sürdüğünü anlamasından korkuyorum, bu yüzden onu kandırmak için
birkaç tane isim sayıyorum. Etrafında diğer öküzlerin de onunla beraber tarlayı
sürdüğünü duyunca üzülmez, daha verimli çalışır.’”[6]
Fugui; yaşlılığından, çok uzun süre yaşamış olmasından ve yalnız
olmasından dolayı kendini öküz ile özdeşleştirmiştir. Ayrıca hem kendi
yalnızlığını hem de öküzün yalnızlığını hafifletmek için etrafta başka öküzler
de varmış gibi davranmaktadır. Özellikle kendi ailesini anmak ve kendi
yalnızlığını unutmak için diğer “hayali” öküzlerin adlarını kendi ailesinden
seçmektedir.
·
HASTANE
SEMBOLÜ
“Eğer Erxi o hastaneye girerse, oradan bir daha canlı çıkamaz.”[7]
Hastane, normal koşullar altında insanlar için bir “hayat” ve
“yaşam” sembolüdür. Ancak tahlisiz Xu ailesi için durum hiç de öyle değildir. Fugui
hem iki çocuğunu hem de damadını aynı hastanede kaybettiği için “hastane uzamı”
onun için bir “ölüm yeridir”.
·
DOĞUM
SEMBOLÜ
“İki çocuğum da doğumdan dolayı öldü. Youqing başka birisinin
çocuğu doğarken, Fengxia kendi çocuğunu doğurduktan sonra.”[8]
Zavallı aile için “doğum” kavramı “yeni bir yaşamdan” ziyade bir
“ölümdür”. “Doğum” kelimesi bu kitapta kendi anlamının tam tersidir. Kelimenin
“kendi anlamındaki zıtlık ve ironi” bu eserdeki önemli çatışmalardan birini
oluşturmaktadır. Yazar, “doğum” sembolü üzerinden bir kez daha “ölüm ve yaşam”
çatışmasını ele almıştır. Fengxia’nın doğum yaptığı günden gömüldüğü ana kadar “kar
yağışı” olmuştur. Yazarın okuyucuya “iklim üzerinden” mesaj vererek durumu daha
da trajik bir hâle bürünmesini sağlamıştır.
·
UMUT
VE UMUTSUZLUK ÇATIŞMASI
“Xu ailesinin hâlâ bir umudu vardı. Yaşamaya devam etmek
zorundaydım.”[9]
“Bu tavuklar büyüyünce kaz olacak, o kazlar büyüyüp kuzu olacak.
Kuzular büyüyünce öküz olacak ve biz yine zengin olacağız!”
Kitabın başından sonuna kadar Fugui’nin duygu değişimleri,
özellikle de “umutlu” ve “umutsuz” olduğu anları okuyucu “travmatik” bir
şekilde hissetmektedir. Fugui, çok korkunç olaylar yaşamasına rağmen “umudunu”
yitirmeyerek okuyucuya önemli bir ders vermiştir.
·
YOUQUING
VE KUZULARI
Youqing’in kuzularına büyük zorluklar altında bakması ve onları çok
sevmesi bu kitaptaki önemli sembollerden biri olduğunun göstergesidir. Kuzular;
“umut”, “yalnızlıktan kaçış”, “zorluklar nedeniyle küçük yaşta sorumluluk alma”,
“sevgi” ve “arkadaşlık” gibi kavramların hepsinin sembolüdür. Youqing’in
“kuzulara bakma eylemi” ise bir leitmotivedir. Youqing bu davranışı ile “hayatın
zorluklarının sevgiye engel olmadığını” göstermektedir.
·
HAYATI
SORGULAMA VE “ACI KÖK”
“Ağlamak istedim ama gözyaşım tükenmişti.”[10]
“Komşular: ‘Bu çocuk gerçekten Kugen.’ dediler.”[11]
“Sıradan bir hayattı. (…) Gençken atalarımızdan miras kalan parayla
bir süre hovardalık ettim (…) Longer, Chunsheng de bir süre sefa sürdüler ama
sonunda canlarından oldular. Sıradan hayat en iyisi.”[12]
Fugui, acı dolu bir hayat yaşadığından eser boyunca sürekli “kendi
yaşamını” sorgulamıştır. Bitmek bilmeyen çileler çektiği için “gözyaşım
tükenmişti” sözünü kullanarak okuyucu üzerinde ciddi bir etki bırakmıştır. Ayrıca
torunun adını “Kugen” yani “acı kök” koymuş olması da ailesinin ne kadar
“talihsiz” bir “yaşam” sürdüğünü sorgulamak içindir. Kendi hayatı kesinlikle
“sıradan” olmadığı hâlde acısını hafifletmek için “hayatının sıradan olduğunu”
düşünmeye çalışmaktadır. “Sıradan bir hayat” sözünün altında “mirasyedilikten
dolayı duyulan pişmanlık” da vardır. Maalesef Fugui hayatını çok geç
sorgulamaya başlamıştır. “Yaşamı” çoktan bitmiştir, sadece acılarla dolu “ölüm
gibi” bir hayata sürüklenmiştir.
·
JIAZHEN
VE ÇİLESİ
“Zaman gerçekten uçup gidiyordu. Jiazhen benimle evlendiğinden beri
hep çile çekmişti. Ve şimdi göz açıp kapayana kadar Jiazhen’in benden ayrılma
vakti gelmişti.”[13]
Kitap boyunca Jiazhen hep çok sabırlı davranmıştır. Jiazhen’in
hayatı boyunca çile çekmiş olmasından dolayı Fugui çok üzülmektedir ve bu durum
Fugui’yi “öldürmektedir”. Fugui hem kendi “mirasyediliğini” suçlamakta hem de
hayatı sorgulamaktadır: “Jiazhen başka biriyle evlenseydi hayatı daha mı iyi
olurdu?” sorusu aklından hiç çıkmamıştır.
Sonuç olarak; “yaşam”, “ölüm”, “çile”, “umut”, “umutsuzluk” ve
“yalnızlık” gibi kavramlar hem semboller hem leitmotiveler hem de uzamlar üzerinden
detaylı bir şekilde anlatılmıştır.
Suzan R. HOFSTEDE
[1] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 76
[2] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 77
[3] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 175
[4] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 131
[5] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 77
[6] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 11 ve 12
[7] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 192
[8] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 181
[9] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 193
[10] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 182
[11] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 192
[12] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 201
[13] Yu Hua,
Yaşamak, Jaguar Kitap Yayınları, Kasım 2020, İstanbul, sayfa 145
Yorumlar
Yorum Gönder