“Kadına bakış”,
çoğu toplumun acı verici sorunlarındandır. Kadınların sosyokültürel durumları
her ne olursa olsun, erkekler kadınları birer “obje” olarak görmektedirler.
Kadınların arasındaki sosyokültürel fark ise kendilerini korumaları ve
sergiledikleri tutum ve davranışlar açısından önemlidir. Necip Mahfuz, “Kahire
Modern” adlı eserinde farklı sosyokültürel yapılara sahip kadınlar üzerinden
“kadına bakış” kavramını ele almıştır. Bu kavram ele alınırken “erkeklerin
perspektifi” göze çarpmaktadır. Yapılan betimlemeler, kullanılan semboller ve
kadınlarla erkeklerin arasındaki diyaloglar üzerinden “toplumun kadınlara karşı
tutumu” okuyucuya aktarılmıştır.
Eser boyunca
farklı sosyal statülere sahip üç kadın figür ön plana çıkmaktadır: Kibritçi
kız, İhsan ve Tahia. Bu üç figürün toplumdaki konumları birbirlerinden çok
farklı olmasına rağmen bakış açısı verilen ana figür “Mahcub’un” kadınlara
karşı tutum ve davranışları aynı kalmıştır. Kadınların farklı statüleri ise
Mahcub’un davranışlarına karşı çizdikleri sınırların farklı olmasını
sağlamıştır.
Kibritçi kız,
yoksul ve elindeki tek imkân ile -kendini satarak- geçimini sağlamaya
çalışmaktadır. Çaresiz ve sokakta yaşayan kadınları sembolize etmektedir.
Mahcub ise çok yoksul olmasına rağmen elindeki paranın büyük bir kısmını
kibritçi kıza vererek kendini eğlendirmektedir. Kibritçi kızın seçimlerini,
tutum ve davranışlarını etkileyen temel etken ise eğitimsiz ve çaresiz
olmasıdır. Açlıktan ölmemek adına yaptığı bu seçim ise Mahcub gibi bir figür
tarafından kötüye kullanılmaktadır. “Kız uyaran bir ses tonuyla konuştu, ‘Üç
kuruş.’ (…) Ücreti çok düşüktü ve bütçesini sarsmazdı. Üstelik kızın iri
göğüsleri vardı. Sadece, kızın esmer görünüşünün kir katmanı değil, cildinin
doğal rengi olmasını umarak, yalnızca vücudunun berbat kokusu için tasalandı.”
(sayfa 30) Bu alıntı ile kibritçi kızın çaresiz durumu betimlemeler ve
diyaloglar üzerinden okuyucuya sunulmuştur.
İhsan ise kibritçi
kıza göre daha orta hâlli kadınları temsil etmektedir. En başta Mahcub’un
arkadaşı Ali Taha ile sevgiliyken “bürokraside görülen yozlaşmalar” nedeniyle
Mahcub ile evlenerek karakterini ortaya koymuştur. Ayrıca bu paravan evliliğin
arkasında, üst düzey bir yöneticinin metresliğini yapmaktadır. İhsan da bu
seçimlerini fakirlikten, özellikle de ailesinin tutumundan dolayı yapmıştır.
Pek çok küçük erkek kardeşi olan bu ailenin, geçim için tek kızlarını
satmaktadırlar. “Yine de kendini, ‘Hayatımı boşa harcadığım doğru ama İhsan
Allah’ın bir lütfu.’ diyerek teselli ediyordu. Genç kız; babası ve annesinin
mahvını planlayan şeytanın işbirlikçileri olduklarını fark etmişti.” (sayfa 21)
Bu alıntıdaki diyaloglar, benzetmeler ve semboller üzerinden, toplumun bir
sembolü olan ailesinin İhsan’a -kadına- bakışı aktarılmıştır. İhsan’ın
babasının bu tutumu da toplumdaki erkeklerin “kadınlara verdiği değeri”
belirtmektedir. “Aile” kavramı gereği babasının kızını koruması gerektiği
yerde, en başta babası kızını zengin bir kocaya vererek kızından yararlanmaya
çalışmaktadır.
Tahia ise
Mahcub’un zengin bir uzak akrabasıdır. Güçlü, modern ve zengin kadınları
sembolize etmektedir. Mahcub, Tahia ile ilk tanıştığında “yüksek mevkilere
erişebilmek” için kullanmaya çalışırken Piramitlerde yaptıkları gezi sırasında
“kadınlığından” da yararlanmaya çalışmıştır. Bu üç kadın figürü arasından en
güçlü kadının Tahia olduğu görülmektedir çünkü Mahcub’un davranışına tepki
göstermiştir. Bir erkeğe karşı ses çıkarabilmesinin temel nedeni ise kendisinin
Mahcub’dan çok daha üst bir sınıfa ait olmasıdır. Teknik olarak bu durum,
Mısır’da kadınların çok da söz sahibi olamadıklarının bir göstergesidir.
Mahcub’un kadınlara olan bakışı ise şu alıntı ile özetlenebilir:
“Hayatının sorunlarla dolu olduğunu düşünerek listenin başına cinsel
güçlüklerini yerleştirdi, bu durumu Mısır ‘sorunu’ kadar üstesinden gelmesi zor
bir problem olarak görüyordu.” (sayfa 26)
Sonuç olarak,
“Kahire Modern” adlı eserde erkeklerin perspektifi üzerinden “kadınlara bakış”
ve “kadınlara verilen değer” kavramları incelenmiştir. Bu kavramlar
incelenirken yazar betimlemelerden, sembollerden ve diyaloglardan
yararlanmıştır.
Suzan R. HOFSTEDE
29 Aralık 2021
Yorumlar
Yorum Gönder