Ana içeriğe atla

YAŞAMAK: HAREKETLERİMİZİN SONUÇLARINI DÜŞÜNMEK VE HAYATIN BİZE GETİRDİKLERİ

 


Her insan hata yapar; büyük ya da küçük, önemli ya da önemsiz yüzlerce hata… Ancak bu hataların büyük bir bölümü yapacağımız davranışlarımızın, tutumlarımızın ve hareketlerimizin sonuçlarını düşünmeden “yaşamaya” çalışmaktır.

Oysa yaptığımız en ufak bir işin bile sonucunu önceden düşünüp tartmalı, sonradan harekete geçmeliyiz. Bu açıdan “yaşam” denilen kavram aslında satranç oynamaya benzer. Her zaman hayatın bize yapacağı hamleleri, ileride kendi yapacağımız hamleleri önceden bilmek -en azından tahmin etmek- gerekir.

Şu anda geçmişteki hareketlerimizden pişmanlık duyuyor olabiliriz. Ancak, bizler o hataları yapmasaydık bile hayat bizi gene bu koşullara geri döndürebilirdi. “Yaşamak” kitabında Fugui ve Fugui’nin babası yüzünden tüm aile mirası yok olmuştur. Ancak Fugui ve Fugui’nin babası, aile miraslarını daha da geliştirip güçlenebilirlerdi. Bu durumda pek çok farklı senaryo oluşabilirdi.

İlk senaryomuz çok da iç açıcı değildir. Her ne kadar zenginleşirlerse zenginleşsinler, eninde sonunda Çin Komünizm Devrimi gerçekleşecekti ve ellerindeki tüm parayı, tüm emeklerini tüm hayallerini ve tüm umutlarını devlete bir anda teslim edivereceklerdi. Hiçbir suçunuz yokken elinizdeki parayı kaybetmek, sizce de çok daha korkunç olmaz mıydı? Kendi zevkleriniz ve şımarıklıklarınız için harcamadığınız, gözünüz gibi baktığınız paranın bir anda kül olması ya da bir kuş olup uçması gibi bir durum olurdu bu. Böyle bir durumda, aile çok daha mutsuz ve umutsuz olurdu…

Fugui’nin babası belki daha uzun süre yaşamış olurdu ancak bu büyük kayıp onu çok daha derinden etkileyeceğinden çok daha travmatik bir şekilde hayatını kaybederdi. Aynı şekilde Fugui’nin annesi de eşinin ölümüne ve başlarına gelenlere dayanamayıp vefat ederdi.

Fugui’nin kesinlikle bambaşka bir kişiliği olurdu. İlk günden beri kendi şımarıklıklarını değil, ailesini ve çocuklarını ön planda tutardı. Oğlunun eğitimine daha çok önem verip oğlunun uluslararası koşu yarışlarına katılmasını sağlardı. Karısına sevgisi ve saygısı daha çok olduğu için ona daha iyi koşullar sağlayıp onun hasta olmasına kesinlikle izin vermezdi. Zavallı karısının sonu kesinlikle kitaptaki gibi bitmezdi. Çin’deki devrimden sonra Fugui -kişiliği gereği- ailesine daha çok bağlanırdı ve onlara iyi bir hayat sağlamak için elinden gelen her şeyi yapardı. Sonuç olarak yalnız kalmazdı ve can yoldaşı öküz ile de tanışmazdı.

İkinci senaryo ise hayatlarının bambaşka olmasını sağlardı. Fugui ve Fugui’nin babası miraslarını daha da geliştirip ülkenin en zengin ailesi hâline gelebilirlerdi. O zaman Çin devrimi kesinlikle gerçekleşmezdi. Hatta belki kendileri bu yüzyıllardır süren imparatorluğun başına geçme şansını bulurlardı. Fugui’nin bilinçli kişiliği sayesinde halk da zenginleşirdi ve isyanlar çıkmazdı. Huzur ve barış ortamı içerisinde ailecek -hatta ülkece- mutlu bir hayat sürerlerdi.

Sonuç olarak kendi davranışlarımız ile hayatta belli hatalar yaptığımız ya da belli pozisyonlara yükseldiğimiz bir gerçektir. Ancak biz hiçbir hata yapmadığımız hâlde de başımıza benzer olaylar gelebilir ya da başardıklarımız sayesinde hak ettiğimiz daha iyi yerlere gelebiliriz. Geleceğimiz sadece bizim davranışlarımıza ve hatalarımıza bağlı olmasa da hayatımızı etkileyen önemli faktörlerden biridir. Bu nedenle düşünmeden hareket etmemeli, davranışlarımızın sonuçlarını mutlaka önceden gözden geçirmeliyiz.

Suzan R. HOFSTEDE

12 Eylül 2021

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...