Her ne kadar edebiyata duyulan ilgi biraz kaybolmaya başlasa da
sonsuz bir özgürlüğe ve özgünlüğe sahip öykü türü, son zamanlarda büyük bir
yükselişe geçmiştir. Zeynep Aliye’nin “Herkes Öykü Yazabilir (Mi?)” adlı öznel
ve tartışmacı anlatıma sahip söyleşisinde de “öykülerin” giderek
popülerleşeceği kişileştirmelerle, benzetmelerle, örneklerle
anlatılmaktadır.
Edebiyatın her geçen gün popülaritesini kaybettiğini açıklamak için
edebiyatın ve sanatın metin içerisinde sıkça kişileştirildiği görülmektedir.
Bunun bir nedeni edebiyatın insanoğlunun hayatındaki değerini ve önemini
vurgulamak için iken bir diğer nedeni ise yazarın edebiyata -özellikle de öykü
türüne- olan duygusal bağlılığını göstermek içindir. “Yazınsal türler sürekli
kan kaybediyor.” ve “Sanat öldü.” gibi söylemler ile yazar, edebiyat hakkındaki
düşüncelerini öznel ve okuyucuların dikkatini çekecek biçimde sunmuştur.
Öykü türünün yükselişi ile ilgili fikirlerini sunarken çok net
cümleler kurmuş olmasına karşın kanıtlarının metin içerisinde yer almaması,
öznel bir biçimde düşüncelerini ve bilgi birikimini okuyucuya aktardığını
göstermektedir. Bu açıklayıcı, tartışmacı, öznel ve içten anlatım da metnin bir
söyleşi türü olduğunu göstermektedir. “Özellikle de, öykü, giderek en çok ilgi
gören, en fazla yazılan, okunan, üzerinde konuşulan bir yazınsal tür olarak öne
çıkıyor.” alıntısında da içten ve öznel anlatımın etkileri hissedilmektedir.
Öykünün avantajları ile ilgili fikirler ve öznel bilgiler
verilirken benzetme kullanılması öykünün özgürlüğünü, özgünlüğünü, yükselişini
ve gerçekçiliğini vurgulamak içindir. “Modern zamanların asi çocuğu kısa öykü”
benzetmesi (aynı zamanda kişileştirmesi), öykü türünün özgün bir anlatıma sahip
olduğunu ve bu özgün anlatımından dolayı daha çok okunup yazıldığını belirtmek
içindir.
Açıkçası, yazar öykü türünün daha çok tercih edildiğini, daha özgün
ve içten bir anlatıma sahip olduğunu savunsa da ben günümüzde roman türlerinin
de çok okunduğu kanısındayım. Elbette öykü türü, edebiyatımızda büyük bir öneme
sahip. Tanzimat döneminden itibaren birbirinden ilginç hem durum hem olay
öyküleri yazılmakta ve bu tür giderek gelişmekte. Ancak edebiyatta tek bir
türün gelişim göstermesi ve yükselmesi söz konusu değildir. Bir Türk edebiyatı
okuyucusu olarak diğer edebî türlerin -özellikle de roman türünün- her geçen
gün büyük bir hızla geliştiğini düşünüyorum. Elimde net kanıtlar olmamasına
karşın bu yüzyılda öyküden ziyade roman türünün daha fazla popülerleştiğini
düşünmekteyim.
Sonuç olarak, Zeynep Aliye’nin bu söyleşinde bir yandan edebiyatın
popülerliğini kaybettiği savunulurken diğer yandan öykü türünün büyük bir
yükselişte olduğu anlatılmıştır. Öznel görüşlerin anlatıldığını belirtmek için
benzetmeler, kişileştirmeler ve içten bir anlatım kullanılmıştır.
Suzan R. HOFSTEDE
6 Mart 2022
Yorumlar
Yorum Gönder