Meslek seçimi yapmak, hayatımızda aldığımız veya alacağımız en radikal kararlardan biri olsa gerek… Yirmili yaşlardan itibaren en az altmışlı yaşlarımıza kadar bu meslek ile uğraşacağımızdan hoşlandığımız ve keyif aldığımız bir dal seçmek çok önemli. Elbette kendimize uygun olmayan bir meslek seçmişsek de ucunda bir ölüm yok, istediğimiz zaman bir başka meslek ile yolumuza devam edebiliriz. Hiçbir zaman hiçbir şey için geç değildir. Bu konuda annem benim için çok iyi bir örnek oldu. Tıp fakültesini bitirip yirmi beş yıl boyunca yurt dışında cerrahlık yaptıktan sonra, elli yaşlarına geldiğinde hukuk fakültesine kayıt yaptırıp mezun oldu. Sonradan hayatını avukatlıkla sürdürdü. Annemi anlatmamın nedeni, yapacağınız meslek seçimi önemli olsa da geri dönüşü olmayan bir durum değil. Hayat değişen dinamik bir yapıya sahipse seçimlerimiz ve kararlarımız da değişebilir veya kendimize daha uygun olan alanları ileride keşfedebiliriz. O hâlde kendimiz için en uygun alanı nasıl belirle...