Ders çalıştığınız ortam başarınızı büyük ölçüde etkileyen faktörler
arasındadır. Bu çalışma ortamına evin sessiz ve huzurlu olmasından masanın düzenli
olmasına kadar her şey dahildir. Zihninizi toparlayabilmek için hem kafanızın
içi hem odanız derli toplu olmalıdır. Yoksa
gözünüze odanızdaki herhangi bir nesne ilişiverir ve odaklanma gücünüzü
sıfırlayarak sizi ders kitaplarından uçurur başka diyarlara götürür.
Çalışma ortamını düzenlemek için öncelikle gerekli -en azından
mümkün olduğunca bu maddelerin uygulanmaya çalışılması gerekiyor- koşullara bakmalıyız.
Çalışma ortamımızı iki başlık altında inceleyebiliriz: Fiziksel çalışma ortamı
ve zihinsel çalışma ortamı.
Öncelikle fiziksel çalışma ortamının düzenine bakalım:
1-
Düzenli
ve toplu bir oda
2-
Test
ve okuma kitaplarının kitaplıklarda düzgün bir biçimde yerleşmiş olması
3-
Masanın
üzerindeki eşyaların düzenli bir şekilde yerleştirilmesi (Tercihen cicili bicili
kalemlerimi daha uzağa, günlük kullandığım materyalleri kolaylıkla ulaşabileceğim
bir yere koyarım.)
4-
Masanın
üzerindeki eşya miktarını kendinize göre ayarlamalısınız. Bazıları tüm
eşyalarını düzenlenmiş bir biçimde masanın üzerinde görmek isterken diğerleri sadece
gerekli üç beş kalemi masalarında bulundurmak ister. Bu tamamıyla kişisel bir
tercih meselesidir. Kendiniz için en uygun olan düzenlemeyi seçmelisiniz.
5-
Masanın
üzerinde sadece çalışılacak kitabın ve/veya defterin olması
6-
Yapılacak
işlerin ve ödevlerin unutulmaması için ödevlerin olduğu kitapların, defterlerin
ve kağıtların üst üste dizilerek çalışma masasından başka herhangi bir yere
konulması (Bu, benim kendimi rahatlatmak için uyguladığım yöntemdir. Eğer yapılacakları
dağ şeklinde görmek sizin motivasyonunuzu düşürüyorsa bu taktiği uygulamayın. Ben
ödevlerim çok fazla olduğu için ancak bu şekilde aklımda tutabiliyorum. Ayrıca
yapacağım ödevleri yapacağım işleri yazdığım defterime veya not tutma
uygulamalarına da not alıyorum.)
7-
Etrafta
bulaşık veya çamaşır, giysi tarzı dağınıklıkların olmaması
8-
Yatağınızın
her sabah toplanması
9-
Benim
odamda hiçbir zaman olmadı, bu nedenle posterlerin olmaması
10- Konforlu bir çalışma koltuğuna ve masasına sahip olmak (Konforlu
olduğunu düşünerek yatağınızda çalışmamalısınız. Yatak ve yumuşak pofidik
yastıkların olduğu bir ortam kitap okuma saatleri veya yazı yazmak için
uygundur. Onun haricinde veriminizi düşürebilir. Tabii nadir de olsa özetlerimi
veya ders kitaplarımı okurken yatağımda uzandığım olabiliyor.)
11- Online ders muhabbetlerinden itibaren çalıştığınız ortamda
internetin çekiyor olması da büyük bir önem teşkil etmektedir. Konu anlatım videolarına
ulaşabilmek, internetten araştırma yapabilmek veya online derslerinize katılabilmek
için internet çok önemli bir görevi üstleniyor. Tabii odanızda internet ve
bilgisayar olmasından istifade edip saatlerce arkadaşlarınızla mesajlaşıp bilgisayar
oyunları oynamamalısınız. Az önce de belirttiğim üzere interneti, Kutsal Google
Hazretleri’ne bilgi danışmak için entelektüel bir biçimde kullanmalısınız.
12- Odanızda kullanacağınız ışık da sizin odaklanmanızı büyük bir
ölçüde etkiliyor. Bu konuda herhangi bir bilimsel dayanağım olmamasına rağmen
ben böyle olduğuna inanıyorum. Ders çalışırken ya gün ışığının odamı iyice
aydınlatması gerekir ya da aydınlatma için beyaz lambaya ihtiyaç duyarım. Beyaz
lamba sayesinde uykum varsa da iyice açılır ve pürdikkat derslerime çalışabilirim.
Akşamları kitap okurken uyku moduna geçmek istiyorsam da başucumdaki sarı ışıklı
lambalarımı kullanırım. Başucu lambalarım sayesinde rahatlar ve zihnimi
kolaylıkla boşaltırım. Bu görüşler her ne kadar kişisel olsa da lambanızın
ışığı sizin odaklanmanızı ve ders çalışmanızı etkilemektedir. Bu nedenle
kendinize en uygun ışıklandırmayı tercih ederek verimli bir çalışma ortamı
yaratmalısınız.
13- Çalışma ortamı için çok şart olmasa da hoş bir öneride bulunmak
isterim. Kitap okuma köşesi yaratarak kitap okuma alışkanlığı
geliştirebilirsiniz. Ben kaloriferin önüne kocaman ve yumuşacık yastıklar
koyarak kendime oldukça şirin bir köşe yaptım. Soğuk günlerde kaloriferin
önünde sıcacık oturarak kitap okumak veya yazılar yazmak çok keyifli ve rahatlatıcı
oluyor. Bunu herkese tavsiye ederim.
Fiziksel çalışma ortamının düzenini bitirdiğimize göre sıra
zihinsel çalışma ortamına geldi:
1-
Sessiz
ve huzurlu bir ev ortamı (Bu aşamada ailenizin önemli bir katkıda bulunması
gerekiyor. Televizyonun sesi çok yüksek açılmamalı, evde bağırış çağırış
olmamalı, küçük kardeş varsa sizin çalışma ortamınızdan uzak tutulmalı, aşırı
yüksek sesle telefonda konuşulmamalı, vb.) Her ne kadar sessiz ve huzurlu bir ortamı
dış etkenler etkilese de asıl iş biz öğrencilerde bitiyor. Etrafımıza duvar
örerek çevremizdeki gürültülerden rahatsız olmamayı öğrenmeliyiz. Bunu
öğrendiğimiz zaman odaklanma gücünüzün çok arttığını göreceksiniz. Ben bunu
öğrendiğimde paragraf sorularını çok daha kolay ve hızlı çözmeye başladım. Bu
nedenle “duvar örme” işini tüm öğrencilere tavsiye ederim.
2-
Kafanızın
içinin rahat olması (Herhangi bir duygusal sorunla boğuşuyor olmak sizi bu
süreçte çok yıpratabilir. Bu sorunlar arasında aile içerisinde gerçekleşmiş bir
tartışma, arkadaşlar arasında gerçekleşmiş bir tartışma, sağlık sorunları, sevgili
ile yapılmış bir tartışma -bu noktada bir parantez daha açmak isterim, sevgili
ve aşk meşk işleri için şu zamanlar hiç iyi değildir, mümkünse bu işlerinizi
üniversite dönemine bırakın- özel başka meseleler, vb.) Zihniniz rahat ve boş
olduğu zaman derslerinize daha iyi odaklanırsınız. Aslında kafanızı dağıtmak
veya zihninizi boşaltmak bir nevi aklınızdaki düşünceleri toparlayıp raflara ve
dolaplara yerleştirmeye benzer.
3-
Kendinize
özel alan yaratarak çevredeki gürültülerden kurtulma
4-
En
önemli çalışma ortamı kendi bedeniniz ve zihniniz olduğu için aç veya patlayacak
derecede tok olmamak, istediğiniz zaman anlamadığınız bölümleri sorabileceğiniz
kişilerin olması (test kitaplarında, çözüm videosu olanlar çok işe yarıyor),
aşırı sıcağa maruz kalmamak (uykunuzu getirip mayıştırmaya birebir, elbette buz
kesen bir odada da oturmayın!)
5-
Sosyal
medyadan uzaklaşmak da bu kategori içerisinde yer alabilir.
6-
Ders
çalışmaya başlamadan önce çay, kahve ve su gibi tüketeceğiniz içecekleri masanıza
yerleştirerek zihninizin bölünmesini ve sürekli kalkıp oturarak dikkatinizi
dağılmasını önleyebilirsiniz. (Onuncu sınıftayken, pandemi zamanında online
derslerimin başına geçtiğimde sabahtan yanıma hem bitki çayımı hem kahvemi hem
de büyük bir bardak suyumu alarak otururdum. Bunun bir nedeni dikkatimin
dağılmasını önlemek diğer nedeni ise soğuk kış günlerinde sıcacık odamı çok da
terk etmek istemeyişimdendi. Sonradan bu alışkanlığımın benim için ne kadar
verimli olduğunu fark ederek soğuk günlerden sonra da uygulamaya başladım. Tabii
annem aynı anda nasıl bu kadar çok şey içtiğimi mutlaka sorgulamıştır ama
hepsini tek seferde elbette içmiyordum. Sadece kendimce stok yapıyordum diyelim…)
Toparlamak gerekirse çalışma ortamımız iki bölümden oluşur:
Zihinsel ve fiziksel. İki bölümü de iyice düzenleyip topladıktan sonra rahatlıkla
tam gaz işlerimizin başına dönebilir ve başarılı öğrenciler olabiliriz.
7-
Yorumlar
Yorum Gönder