Herkesin kendine özgü çalışma metotları
vardır. Kimisi özet çıkararak kimisi konu anlatım videosu izleyerek kimisi
konuyu bir başkasına anlatarak kimisi soru çözerek konuları daha iyi anlar. Bu
açıdan herkes kendine özgü yöntemi belirlemeli ve o yöntemi olabildiğince
uygulamalıdır.
Ben yetiştirebildiğim ölçüde birkaç tane
metodu birden uygulamaya çalışırım. Öncelikle konu anlatım videoları izleyerek
konuyu öğrenirim. Videoları izlerken bazen özet çıkarırım ve videoda sorulan
soruları kendim cevaplamaya çalışırım. Bu sayede konunun büyük bir bölümünü
pekiştirmiş olurum.
Sözel derslerde ve ezber gerektiren
bölümlerde (biyoloji gibi derslerde, fizik ve kimya derslerinin ezber
konularında) özet çıkarmaya önem veririm. Son zamanlarda özet çıkarma işi çok
vakit aldığından bu yöntemi pek uygulayamıyorum ancak kesinlikle işe yaradığını
belirtmeliyim.
Özet çıkarırken de farklı metotlar
uygulayanlar var. Bazıları uzun ve detaylı paragrafları okumayı severken
bazıları grafikler ve şemalar üzerinden konuyu daha iyi akıllarında tutarlar. Ben
hem paragraflar yazarak hem de nadir de olsa kavram haritaları oluşturarak
çalışmayı severim. Genelde çıkardığım özetlerin kendi gözlerimle fotoğrafını
çekerim. Sınavlarda bir anda o sayfa gözümün önüne gelir ve yazmaya ya da
şıkları işaretlemeye başlarım. Bu açıdan sizler de kendi yeteneğinizi
keşfederek kendiniz için en verimli ders çalışma yöntemini bulmalısınız. Kendinizi
keşfederek çok başarılı olacağınıza eminim, bana güvenin…
Özet çıkarmayı sevemeyen arkadaşlar için
de bir önerim var. Vakit kaybını önlemek adına konu özetli ders notları satın
alabilir ve onlar üzerinde konuyu pekiştirebilirsiniz. O kitaplar sayesinde
defalarca istediğiniz konuya çalışabilir ve üniversite sınavında çıkabilecek
detaylı bilgilere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Önceden de belirttiğim gibi son
zamanlarda özet çıkarmaya pek vaktim olmuyor. Bu nedenle bu tarz ders notu
tadındaki kitaplardan konuları okuyarak bildiğim konuları pekiştiriyorum, henüz
okulda veya dershanede öğretmedikleri konuları önceden öğrenmiş oluyorum.
Ayrıca bir konuyu öğrendikten sonra,
günlük hayatta o konu ile ilgili karşıma çıkan güncel bilgileri kafamda
sentezlerim. Bir nevi okulda öğrendiğim bilgileri günlük hayata entegre etmeye
çalışırım. Bu sayede öğrendiğim bilgiler çok daha kalıcı hâle gelir ve birkaç
sene sonra bile o bilgileri hatırlıyor olurum.
Konuları öğrenirken ezberlemesi zor olan
bölümlerde kendinize ait kodlamalar yapabilirsiniz. Okulda öğretilen
kısaltmalar ve tekerlemeler de bazen akılda kalıcılığı artırabiliyor. Kodlamaları
kendiniz yapıyorsanız, kişisel bir espri bulabilirsiniz veya akılda
kalıcılığını artırmak adına içinde argo bulunan tekerlemeler yaratabilirsiniz. Nedense
öğrenciler konunun kendisini akıllarında tutamazken içinde komik bir sözcük
veya argo olduğunda çok kolay ezberleyebiliyorlar. Girdiğimiz sınav da yaratıcı
düşünmeden ziyade ezbere dayalı olduğu için bu yöntem çok işinize yarayacaktır.
Öğrendiğiniz bir konuyu bir arkadaşınıza
anlatmak veya kafanızın içinde hayali birini oluşturup ona anlatmak da işe
yarayabilir. Ben bu yöntemi pek uygulamıyorum. Sadece arkadaşlarım
çözemedikleri soruları bana sordukları zaman uygulamış oluyorum. Onun haricinde
bana bir vakit kaybı gibi görünüyor. Özellikle de arkadaşlarınız şakalaşmak
amacıyla üçüncü anlatışınızdan sonra bile konuyu anlamadığını söylemesi oldukça
sinir bozucu bir durum olabiliyor. Dediğim gibi herkes kendi çalışma
yöntemlerini uygulamalı. Sizin için hangisi daha verimli ise o yöntemi
uygulayarak diğer sınava girecek kişilere büyük bir fark atmalısınız. Çünkü
yarışma sınavları bunu gerektirir.
Eğitim sistemimiz için en önemli ders
çalışma yöntemi “soru çözmedir”. Sonuçta birkaç saat içerisinde, farklı
branşlardan yüzlerce soru çözmemiz isteniyor ve bu birkaç saatlik sınav bizim
kaderimizi, geleceğimizi, umutlarımızı ve hayallerimizi belirliyor. Bu sistem
içerisinde okuyan her öğrencinin çılgınlar gibi soru çözmesi gerekiyor. Ancak
öğrencilerin büyük bir bölümü aynı mantıksız hataya düşüyor: Gereksiz yere
fazla soru çözmek.
Soru çözerken önceliğiniz günlük sekiz
yüz adet soru çözmek olmamalı. Aksine belirli bir dersten belirli bir konuyu
belirleyip çözeceğiniz kitaptaki tüm soruları anlayarak çözmeye çalışmalısınız.
Seçtiğiniz kaynağın kendi seviyenize uygun olması gerektiğini unutmayın. Ne çok
kolay ne de çok zor bir kaynaktan soru çözmelisiniz. Ayrıca aldığınız kaynağın
mümkünse soru çözüm videolarının olmasına dikkat etmelisiniz. Bu sayede yapamadığınız
ve takıldığınız her sorunun videosunu izleyerek konuyu çok iyi ve sağlam bir
şekilde bitirmiş olursunuz.
Sanırım ders çalışırken en önemli unsur
soru çözerken verimli olabilmek. Hızlı bir şekilde, soruları anlayarak ve doğru
bir şekilde çözebilmek üniversite sınavında başarılı olabilmenin püf noktası.
Yorumlar
Yorum Gönder