Ana içeriğe atla

DİSİPLİNLİ OLMAK

  


Hayatta her daim başarılı olmak isteyenler için olmazsa olmaz bir madde: Disiplinli olmak. Her iş için disiplin büyük bir önem ve güç taşır. Yemek yapmaktan tutun, ders çalışmaya, spor yapmaya, düzenli bir uyku düzeni oluşturmaya, hatta dans edip şarkı söylemeye kadar! Evet yanlış duymadınız! Aklınıza gelen her görev veya tamamlanması gereken her iş için bu durum geçerli. Ne kadar disiplinli olursanız o kadar başarılı olacaksınızdır.

Disiplinli olabilmek için gereken temel şeyler şunlardır: Güçlü bir irade, azim, hedefleri dikkatinizi dağıtmayacak şekilde gözden geçirmek, hem zihinsel hem fiziksel olarak güçlü kalmak ve asla pes etmemek.

Disiplin konusunda Avrupalılar her zaman örnek gösterilir. Yaptıkları bilimsel çalışmalar, inşa ettikleri binalar, iş disiplini, spor yapmak gibi daha pek çok konuda, ilkelerine son derece bağlıdırlar. Hiçbir işi eksik yapmamaya ve aksatmamaya çalışırlar.

Ders çalışmak için de aynı irade gerekmektedir. Bir iki yıl için de olsa dişinizi sıkıp disiplinli bir şekilde çalışma programlarınıza uymanız sizin yararınıza olacaktır. Disiplininizi sağlamak için kendinizi motive edecek ödüller vermeyi ve dikkatinizi dağıtacak tüm şeyleri (telefon, sosyal medya, bilgisayar oyunları, makyaj fırçaları, sevgilinizden gelen mesajlar, vb.) çalışma ortamınızdan uzaklaştırın. Elbette disiplininizi korumak ve dikkatinizi çok da fazla dağıtmamak adına “motivasyon ödüllerini” abartmayın.

“Motivasyon ödülü” olarak kendimden örnek verecek olursam sanırım şunları sayabilirim: Akşam saat sekizden sonra kitap ve bitki çayı keyfi yapmak, derslerime çalışmayı bitirdiğim zaman (ki genelde bitmemiş olur, uzun saatler sonucunda yorgunluktan bitap düşmüş olurum ve çalışmayı bırakırım) yazılar yazarak kafamı dağıtmak ve annemle geleceğim ile ilgili planlar yapıp hayaller kurarak sohbet etmek. Bu üç aktivite beni şimdilik (henüz on birinci sınıfın ikinci dönemindeyim) çok iyi bir şekilde motive ediyor ve ne yalan söyleyeyim hayata tutunmamı sağlıyor. Yoksa arada sırada motivasyon kaybı ve umutsuzluk nedeniyle kendimi çok yorgun ve bıkkın hissedebiliyorum. Disiplinimi bu sayede olduğunca iyi bir şekilde korumuş oluyorum.

Disiplinli olmanın şartlarından birinin fiziksel ve zihinsel olarak güçlü olmak demiştim. Fiziksel olarak güçlü olmak, yani saatlerce oturup soru çözebilecek enerjiyi kendinizde bulabilmek, oldukça önemli bir kriter. Zihinsel olarak güçlü durmak ise üniversite sınavı esnasında bile sizin en büyük yardımcınız olacak. Psikolojik olarak güçlü durup disiplininizi sağlarsanız hiç yılmadan çalışmaya ve tekrar tekrar deneme sınavlarına girmeye güç bulabilirsiniz.

Bu noktada devreye giren bir diğer önemli husus ise pes etmemeyi öğrenmek oluyor. Disiplinli insanların hiç pes ettiğini gördünüz mü? Hayatta defalarca sendeleyip bazen çok ağır düşüşler yaşamalarına rağmen uzun vadede ayakta kalan kişiler “pes etmeyenler” oluyor. Bu nedenle iç disiplininizi korumak için “pes etmeyenler kulübüne” derhal kaydınızı yazdırmanız gerekiyor. Bu kulübe katılanlar için yüzde bin beş yüz garanti: Eninde sonunda istediğiniz ödüle kavuşacaksınız.

Uzun lafın kısası, azimli bir şekilde hiç pes etmeden ve yılmadan çalışanlar hayatta her zaman kazanırlar. Disiplinli olmak için motivasyonunuzu korumalı ve zihinsel olarak hep savaşmaya hazır olmalısınız. Bu iki yıllık savaş sonucunda disiplinli olduğunuz takdirde başaramayacağınız hiçbir şey yok. Yeter ki iç disiplininizi sağlayın ve yaptığınız çalışma programlarını hiç aksatmadan uygulamaya devam edin. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÜNİVERSİTELİ OLARAK KENDİMİ KEŞFETMEK

    Doğan Cüceloğlu’nun “Var Mısın?" adlı eserini bir buçuk sene önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Kitabı o zaman okuduğumda üniversite sınavına hazırlık sürecinde bana yardımcı olmuştu. Kafamda meslek seçimi ve üniversite seçimi gibi şeyleri planlamıştım ancak detayları planlamamda destek olmuştu. Kitabı şimdi de üniversiteye giden bir genç gözüyle okudum ve o anda fark etmediğim başka anlamlar gözüme çarptı. Düşüncelerimi sizlerle de paylaşmayı çok isterim. “Şimdi ve burada, bir başkasının kriterlerine göre var olmaya çabalayan bir insan mısın; yoksa kendi bilincinle oluşturduğun ölçütlere göre seçimlerini yapıp eyleme geçen biri misin?” [1] Kitabın ilk sayfalarından itibaren sık sık hayallere daldım. Kendimi sorguladım. Şu anki konumumu, hayattaki duruşumu sorguladım. Başka insanların kriterlerine göre yaşamak imkânsız. Herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil.   İnsanlar sürekli yorum yaparlar. Sizin kişiliğiniz hakkında, duruşunuz hakkında, başarınız h...

CRUISE MACERASI

    Şu aralar oldukça heyecanlı bir olay yaşıyorum. Annemle bir uluslararası sağlık hukuku kongresinde geldik. Peki neredeyiz şimdi? Tam olarak denizin ortasındayız. Ege denizinde. 4 Ekim Çarşamba akşamı Ankara'dan otobüsle İstanbul'a geldik. Galataport'ta biraz vakit geçirdik. Kahvaltı, gezme dolaşma, kahve içme, sohbet, biraz da ödevlerimi yapma ve ders çalışmayla geçti sabahım. Öğlen 12.00 gibi pasaport kontrollerinden geçip gemiye bindik. Cruise'a. 10 günlük bir turdayım şimdi. Denizde seyir günlerinde kongreye katılıyorum ve geminin içinde annem ve annemin arkadaşlarıyla sohbet edip geziyorum. Geminin içinde tahmin bile edemeyeceğiniz her şey var. Havuzlar, yemek yerleri, barlar, devasa bir tiyatro salonu (kongre sunumları da burada yapılıyor), bowling salonu, spor merkezleri, spa, çocuklar için oyun yerleri, sinema salonu, alışveriş yerleri hatta casino bile var! Ancak en önemli şey yok: İletişim. DÜNYA İLE BAĞLANTIMIZ KESİLDİ "Nasıl yani?" ded...

EHLİYET SINAVIM

    Lise hayatınız bitince ve on sekiz yaşınızı doldurunca gerçekten çok heyecanlı bir sürece atılıyorsunuz. Aşağı yukarı aynı zamanlarda üniversite sınavı, mezuniyet töreni, mezuniyet balosu ve araba kullanmaya başlama serüveni oluyor. Heyecanlı bir yaz tatili sizleri bekliyor. Haziran ayının sonu gibi liseden mezun olduk ve hayatımızın belirlendiği üniversite sınavından kurtulduk. Temmuzun başlarında da ehliyet kursuna başladım. Kursa başlama hikayem de hiç beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. Ehliyetimi yaz tatilinde almaya kararlıydım açıkçası. Havalar bozmadan araba kullanmaya alışmak istiyordum çünkü. Ayrıca okul zamanı sürücü kursuna gitmek istemiyordum. Hazır bolca vakit varken rahat rahat kursa gidip kullanmayı öğrenmek istiyordum. Bir gün annemle sürücü kursu aramak için oturduğumuz yere yakın olan kursları gezip bilgi aldık. Bir kursta tam bilgi alırken "Dersimiz beş dakika içinde başlayacak. İsterseniz şimdi kaydolun ya da önümüzdeki ay başlayın dediler." Böyl...