Kendinizi için dinlenme zamanları
oluşturmak başarılı olmanın en önemli adımlarından biridir. Hepinizin aklına
benzer bir soru geliyordur: Yapılacak bu kadar çok iş, çalışılacak bu kadar çok
ders varken nasıl dinlenebilirim ki?..
“Dinlenebilmek” sözcüğü bu zorlu süreç
boyunca insana neredeyse imkânsız bir olasılıkmış gibi geliyor, değil mi? Kesinlikle
bu konuda haklısınız. Sabahları evden yedi civarında çıkıp dershane olan
günlerde akşam sekiz buçuk dokuz gibi eve varıyoruz. Aradaki bu on üç-on dört
saatlik süreçte ise aralıksız ders çalışıp test çözüp duruyoruz. Bu şartlar
altında kendimize vaki ayırmak gerçekten çok zor bir şey. Ancak imkânsız da
değil.
Büyük bir çoğunluğumuz bir yandan
dinlenmek isterken diğer bir taraftan da çalışıp başarılı olmak istiyor. O
hâlde dinlendiğiniz süreçleri verimli geçirmeye ne dersiniz? Hem kendinize
vakit ayırıp dinlenmiş olursunuz hem de üniversite sınavına yardımcı olacak
işler yapmış olursunuz.
“Bu da ne demek şimdi?” diye
sorguluyorsunuz bu yazdıklarımı sanırım. Serviste giderken genelde gidiş ve
geliş dahil olmak üzere toplamda her gün bir saatimizi harcıyoruz. Bu süre
zarfında kitap okumak sizi hem dinlendirecek hem kendinize vakit ayırmanızı
sağlayacak hem de okuma ve anlama hızınızı artırarak üniversite sınavı için
takviye olacaktır. Aynı şekilde
akşamları da uyumadan önce kitap okumak yorgunluğunuzu azaltmaya yardımcı olup
rahat bir uyku çekmenizi sağlayacaktır.
Bunun haricinde en azından hafta sonları
bir ya da iki saat yürüyüş yapabilirsiniz. Yürüyüşünüz sırasında ise
istediğiniz herhangi bir dersin konu anlatım videosunu açıp bildiğiniz bir
konuyu tekrar edebilir ya da ileride öğreneceğiniz bir konuya çalışabilirsiniz.
Aynı anda yürüyüş sizin zihinsel yorgunluğunuzu azaltırken ders çalışmaya devam
ettiğiniz için suçluluk duygunuzdan da kurtulacaksınız.
Elbette hiç dersler ile ilgili bir şey
yapmadan da kendinizi dinlendirmeniz çok önemli bir unsur. Sonuçta iki yıllık
bir süreçten bahsediyoruz. Aralıksız bir şekilde çalışarak sadece kendi
enerjimizi tüketip verimsizleşiriz. Bu nedenle arada sırada zihnimizi dinleyip
yorgun olduğumuz anlarda zevk aldığımız herhangi bir hobi ile uğraşabilir ya da
biraz da olsa telefonda vakit geçirebiliriz.
Ben genellikle yorgun olduğum zaman ya
kitap okurum ya yazılar yazarım ya spor yaparım ya da okuldaki kulüp faaliyetlerime
odaklanırım. Öğle teneffüslerinde kulüp çalışmalarına katılarak yorgunluğumu
büyük bir ölçüde azaltıyorum. Hem dikkatimi derslerden bir miktar da olsa
uzaklaştırıyorum hem de gelecekte işime yarayacak alanlar ile ilgili çalışmalar
yaparak kendimi geleceğe hazırlıyorum. Ayrıca bu faaliyetler sayesinde sosyal
hayattan da kopmamış oluyorum. Yoksa aralıksız bir şekilde ders çalışmak insanı
sadece bunaltmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal çevresinden de koparıyor.
Bu uzun soluklu süreçte kesinlikle
kendinize vakit ayırmayı ihmal etmeyin. Aksi takdirde çok yorulup erkenden pes
edersiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder