Erteleme alışkanlığı dünya üzerindeki en kötü alışkanlıklardan biri
olabilir. Bir işi gözünüzde büyüttüğünüz için ertelersiniz, ertelediğiniz için
de gözünüzde daha çok büyür ve korkunç bir girdaba yakalanmış gibi
hissedersiniz. Bu alışkanlıktan kurtulmak için de elbette birkaç küçük önerim
var…
Öncelikle çalışma veya herhangi bir iş planı yaparken size en zor
gelen işi ilk önce yapıp bitirin. Gerçekten bu sizin için büyük bir motivasyon
kaynağı olacak ve rahatladığınız için diğer yapmanız gerekenleri de daha kolay
ve hızlı yapmaya başlayacaksınız.
Eğer ben hayatta en zor işle başlayamam derseniz başka bir tavsiyem
daha var. Elinizdeki küçük, basit ve hızlı bitecek işleri çabucak bitirip
zorlandığınız işe daha uzun bir süre ayırarak tüm yapılacaklar listenizden
kurtulabilirsiniz.
Tabii işlerinizi ertelememek için gereken en önemli şey kendinizi
tanıyıp en verimli saatlerinizi belirlemek olsa gerek. “Kendi verimlinizi
bulun” bölümünde bahsettiğim taktikleri uygulayabilir ve kendinize kolaylıkla
kaliteli bir gün planlayabilirsiniz.
Zor olan görevleri sabah daha rahat yapabileceğinizi düşünüyorsanız
sabah, akşam sakin kafayla yapayım diyorsanız akşam yapmak üzere
planlamalısınız. Ancak bu planı yaptıktan sonra işleriniz “sadece bir plan”
olarak kalmamalı. Bir an önce belirlediğiniz zaman saatleri içerisinde kalkıp o
işi yapmaya başlamalısınız.
Bazıları hangi işi ne zaman yapacağını bilemeyip hiçbir işini
yetiştirememekten çekiniyor olabilir. Arada sırada hepimiz işlerimizin üstümüze
bir çığ gibi geldiğini düşünebiliriz. Bu çığdan kaçmak yerine en mantıklı,
pratik ve hızlı yolu seçerek bu çığ ile savaşıp onu alt edebiliriz. Yeter ki
kendinize olan güveniniz ve inancınız tam olsun.
Son zamanlarda aynı anda on tane projeyi birden hazırlıyorum. Bu on
sayısını da durumu vahimleştirmek veya abartmak için söylemiyorum. Gerçekten bütün
derslerden yapmam gereken büyük çaplı çok fazla iş var ve bazılarının zorluk
derecesi diğerlerine göre daha yüksek olduğu için gözümde büyümüyor değil. Bu
nedenle, bu sefer basit görünen ve daha az efor sarf etmemi gerektiren işleri
öncelikle yapıp bitirdim. Onlardan kurtulup rahatladıktan sonra da diğer zor
olan işlere geçtim. Kendim için yapılabilecek en verimli planı yaptığımdan
işlerimi büyük bir kolaylıkla yetiştiriyor hatta kendime vakit bile
ayırabiliyorum. Bu yoğunluğun arasında günde iki-üç saat kitap okuyup bu
kitabımı yazmaya devam edebiliyorum.
Hem iş yığınınızı hızlıca bitirip hem de kendinize vakit ayırmak
istiyorsanız ilk yapmanız gereken şey “o işin üstesinden gelebileceğinize
inanmak”. Sonrasında da en pratik yolu belirleyip verimli zamanlarınızda işi
daha fazla gözünüzde büyütüp ertelemeden işe koyulmak olacaktır. Sakın şunu
unutmayın: Bitmeyen ve sonu gelmeyen hiçbir iş yoktur.
Yorumlar
Yorum Gönder